Öpüşürken neden gözlerimizi kapatırız?

Mikrobiyologlara göre öpüşmek mukus, bakteri ve kim bilir daha nelerin alışverişi demek. Böyle bir mikrop değiş tokuşu şekli nasıl ortaya çıktı? Ve neden bu kadar zevkli? Sheril Kirshenbaum Öpüşmenin Bilimi’nde tüm sorulara cevap veriyor.Özel birini buld

Öpüşürken neden gözlerimizi kapatırız?

Mikrobiyologlara göre öpüşmek mukus, bakteri ve kim bilir daha nelerin alışverişi demek. Böyle bir mikrop değiş tokuşu şekli nasıl ortaya çıktı? Ve neden bu kadar zevkli? Sheril Kirshenbaum Öpüşmenin Bilimi’nde tüm sorulara cevap veriyor.

Özel birini bulduğunuzda, öpüşmek -bol miktarda hormon ve nöro-ileticinin yardımıyla- tutkuyu canlı tutarak paylaştığınız güçlü beraberliği sürdürmenize yardımcı olur. Çok öpüşmek sağlıklı bir ilişkinin en açık göstergesidir; çünkü sonuçta psikolojik olarak mutluluğun kaynağı olan bu bağ, arkadaşlık yoluyla güvenlik duygusunu pekiştirir.

ÇOĞUMUZ GÖZLERİMİZİ KAPATIRIZ ÇÜNKÜ...

Tutkulu bir öpüşme sırasında kan damarlarımız genişler ve beyne normalden fazla oksijen gider. Nefesimiz düzensiz hale gelir ve derinleşir; yanaklarımız kızarır, nabzımız hızlanır ve göz bebeklerimiz genişler (Belki de birçoğumuz bu yüzden gözlerimizi kapatırız). Öpüşme tam bir egzersiz sayılmaz ama sıklığıyla birlikte ve elbette yoğunluğuna ve de uzunluğuna bağlı olarak birkaç kalori yaktırır.

EN ÇOK ÖPÜŞEN CANLI: BONOBO

Tıpkı bizim gibi, bonobolar da çeşitli nedenlerle öpüşür. Büyük maymunların en şehvetlileri olarak bilinen bonobolar, dişiler tarafından yönetilen toplumlarında çatışmaları çözmek için genellikle saldırganlıktan ziyade cinselliği kullanır. Bonobolar, güvence ve toplumun diğer üyeleriyle ilişkilerini sağlamlaştırabilmek için öpüşür. Ayrıca bonoboların panik ya da korku halinden sonra, toplulukta kargaşa olduktan sonra ve genellikle heyecanlandıkları zaman öpüştükleri gözlenmiştir. Öpüşme söz konusu olduğunda onlar, doğanın en üretken uygulayıcıları arasında yer alır.

Öpüşürken beş duyumuz da beynimize mesajlar iletmekle meşguldür. Milyarlarca küçük sinir bağlantısı harekete geçmek ve tüm vücudumuza sinyaller dağıtmak için iş başındadır. Sonunda bu sinyaller somatosensoriyel korteks denilen ve beynin dokunma, sıcaklık, ağrı ve daha pek çok duyguyu işlediği bölgeye ulaşır. Burada yorumlanır ve ‘düşünceler’ elde edilir. Örneğin: “Soğan mı yemiş bu?” veya “O el nerede dolaşıyor?”

Kadınlar öpüşmeye erkeklere oranla çok daha fazla değer veriyor ve öpüşmeyi ilişkinin durumunu tartmak için bir tür turnusal testi olarak görüyorlar.

Bu arada erkekler, bu alışverişin önemini çözümlemeye odaklanmış gibi görünmüyorlar ve bunu cinsel uyarılma için bir yol olarak veya kadının cinsel yönelimi hakkında ipuçları veren bir araç olarak düşünme eğilimindeler.

KADIN DUDAKLARINDAKİ ÇEKİCİLİĞİN SIRRI
Nasıl oluyor da yüzümüzde bulunan dudaklarımızdaki kırmızılık, vücudumuzun en altındaki bölgeye dikkat çekiyor? En olası senaryo; atalarımızın iki ayak üzerinde durmaya başlamalarıyla birlikte, vücutlarının bundan etkilenerek belirgin cinsel sinyallerin verildiği bölgeler de dahil olmak üzere birçok bağlantılı değişiklik yaptıklarıdır.

Zamanla erkekler için zaten oldukça cezbedici olan nefis gül rengi, evrimsel seçim adı verilen bir süreç aracılığıyla vücudumuzun alt bölgesinden yüzümüze kaymıştır ve erkeklerin gözleri de bunu takip etmiştir. Bu yüzden kadınlar bedenlerinin yetişkin kısımlarındaki üreme döngülerinin reklamını yapmak zorunda değildir.

UZAYDA AŞK BAŞKADIR
2009 yılının temmuz ayında Hubble Uzay Teleskobu, Akrep takımyıldızından 3800 ışık yılı uzaklıktaki Butterfly Nebula (Kelebek Bulutsusu) olarak bilinen NGC 6302’nin bu görüntüsünü yakaladı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Yaşam