Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret ederek İstihdam Seferberliği Toplantısına katıldı.

TTSO’da düzenlenen toplantıya Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve işadamları katıldı.

TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu toplantıda yaptığı konuşmada, “Tüm şehri STK’larla birlikle çalışmalarımıza başladık. Amacımız şehirdeki istihdamı artırmak. Bu sorunu hep birlikte çözeceğiz. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanımızın bize talimatı her işyerinin bir iki kişi almasıydı. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Koyulan hedefi süreç içerisinde tamamlayacağımıza inanıyoruz. İŞKUR’a bazı müracaatlar var. Ülkemizde 12 ile cazibe merkezi konulması idi. Bunlardan 7’si programa alındı. 5 il kaldı Trabzon’da bu 5 il içinde. Trabzon’un da bu programa dâhil edilmesi bizi sevindirecektir. Fındık alanlarının yenilenmesi ile ilgili bir program ortaya konulursa verimin artacağı ispat edildi. Çayda KDV’nin Yüzde 1’ indirilmesi konusunda da gereğinin yapılacağını ümit ediyoruz. Bir diğer sorunumuz trafik sorunu. Bazı aylarda çok sıkışıklık yaşanıyor. Bununla ilgili de Çevre yollarının bir an önce bitirilmesinin bu duruma büyük ölçüde çözeceğini düşünüyoruz. Deliklitaş’ta karayollarının kullandığı bir yer var. Buradan para isteyerek çıkmak istiyor. Buranın belediyeye verilmesi durumunda burada 10 Milyonluk bir yatırım söz konusu olacak. Bu hemen başlayacak bir yatırım. Bu alanın belediyeye verilmesi noktasında yardımlarınızı bekliyoruz.” dedi.



Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, konuşmasında “TTSO Başkanımız arz ve taleplerimizi konu başlıkları ile söyledi. Nurettin Canikli ne zaman ne ihtiyacımız olduysa yardımcı olmaya çalışmıştır. Fındığın en büyük takipçisi o. Bir dönüm başına 100 Kg’dan 200-300 Kg’a ulaşabilmesi için gerekli çalışmaların yapılması konusunda yardımlarınızı bekliyoruz. Deliklitaş’taki alanın bize verilmesi konusunda posanın kaldırılması ve o alanın işyerleri olarak düzenlenmesi konusunda çalışmalarımıza başlayacağız." ifadelerini kullandı.



Trabzon Valisi Yücel Yavuz,  ise “Türkiye’miz 15 Temmuz’u da yaşamış bir millet olarak en önemli süreci yaşıyoruz. Sektör, Ekonomi güçlü olursa her şey güçlü olur. Kendine güveni artar. Konunun hassasiyetine binaen bir aradayız. Genç Dinamik ve yetişmiş bir nüfusumuz var. Trabzon Trabzonlu iş adamı kamunun fersah fersah ilerisindedir. Ülkemiz ve milletimiz için her şeye imza atmakta hazır ve nazırız. Tüm imkânlar özel sektörün emrindedir intibasını da oluşturduk. Biz Trabzon Olarak hazır ve nazırız. Bundan sonrada güçlü bir Türkiye için 2023 hedefine ulaşmak için elimizden geleni yapacağımız belirtmek istiyoruz.” deklide konuştu.



Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye üzerinde oyun oynayanların artık atacakları barutları kalmadığını söyleyerek konuşmasını şöyle dürdürdü;

“Kalkınma ile ilgili bütün modelleri ve projeleri hayata geçirmemiz gerekiyor. Karayolları arazisinin arazi sıkıntısı çerçevesinde değerlendirilerek katkı sağlaması noktasında buranın Trabzon ekonomisine katkı sağlaması noktasında gerekeni yapacağız. 500 işyerinin faaliyete geçeceği 3000 den fazla istihdamın sağlanacağı bir yer olarak değerlendirileceğini belirtmek istiyorum. Belediyeye devir noktasında olmasa da başka bakanlığa devri konusunda olabilir.

Çevre yolunu da bir an önce hayata geçirmemiz gerekiyor. Çünkü yükü artık kaldırmaz hale geldi. Yerleşim yerlerimizi zorluyor. Boydan boya bütün Karadeniz’i refaha kavuşturacak yol için çalışmalar başladı. Samsun bitti, Ordu bitmek üzere, Giresun’un projesi devam ediyor. Trabzon'un projesi bitti ihale aşamasına geldi. Her bir şehrin çevre yolu olarak dizayn ediliyor ama küçük müdahalelerle Karadeniz çevre yolu haline gelecek. Bu yolun büyük bölümü tünellerle geçiliyor. Ama başka çaremiz yok.



Fındık bahçelerinin yenilenmesi noktasında çalışmalar başlatıyoruz. Vatandaşları motive edecek bir model bulmamız lazım. 3-4 yıl içinde ürün verebilir hale getiriliyor ve verim 2 katına çıkarılabiliyor. Şuanda fındığın fiyatı 3 Dolar civarında. 15 Yıldan beride böyle gidiyor. Durum böyle olduğu halde dünyanın hiçbir yerinde fındık üretimi Türkiye’nin tekelini tehdit edecek şekilde gelişmedi. En sıkıntılı zamanlarda bile fındığa alım yoluyla müdahale ettik. Bu konuda hiçbir sıkıntı olmadı. Üreticimizi mağdur etmedik, etmeyeceğiz. Manipülasyonlara da izin vermeyeceğiz. Burada ülkemizin ve üreticimizin menfaatlerini düşüneceğiz. Bu vagon yönteminden kurtulmamız gerekiyor. Sistem İhraç ettiği fındığın yüzdesi üzerinde kazanıma dönecek. Onun düzeltilmesi için herkesin kararlılıkla mücadele etmesi gerekiyor.

Şuanda içinde bulunduğumuz konjonktürde bazı sıkıntılar var. Bu dünya ticareti tehdit eden çok önemli bir gelişmedir. Trump söylediklerini yaparsa koruma eğilimlerinin artacağı anlamına gelir. Avrupa’da da bu eğilimleri görüyoruz. Son yaşadıklarımızın da bu konu ile bağlantısı var. Avrupa Dışişleri Bakanının uçağına iniş izni vermiyor. Müttefikimiz birde. Artık ittihadı elden bıraktılar. Türkiye’nin birliğine saldırılar sistematik olarak başladı. Fethullah Gülen’i bunun için çıkardılar. İlmek ilmek işlediler. Yapılanlar tutmayınca ellerini kollarını nereye koyacaklarını şaşırdılar. Hollanda’da yaşananlar bu şaşkınlığın yansımalarıdır. Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunu düşürdüler. Dolar çok dar bir bantta dalgalanıyor. Bu normal. Onlarında ellerinde atacakları barut kalmadı. Artık Bundan sonra meydan bizim. O meydanı da en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu gibi dönemlerde insanlar tüketim taleplerini erteliyorlar. Bu dünyanın her yerinde böyle. Koruma amaçlı yapılıyor.



2 Milyon 100 Bin istihdam gerçekleşecek. Bunun etkileri ortaya çıkıyor. KDV ÖTV indirimleri var. Çok ciddi artışlar var. Ticaretin canlanmasına neden oldu. 460 Bin KOBİ’ye kredi imkânı sağladık. Çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Bu dönemlerde bazı başka dalgalanmalar ortaya çıkar. Faiz puanları 3-4 puan arttı. Son dalgalanmada 5.5 puan arttı. Bu dalgalanmada ise hiç artmadı. Bu çok önemli bir durum. Sürekli teyakkuzdayız. Kuralları bozmadan yapıyoruz. Aslında Bankanın yaptığı kendi ayağına kurşun sıkmak. Bu durumda en büyük zararı bankacılık sektörü görür. Bu durumda çok hassasız. Anında müdahale ediyoruz. Bankaların kredi faizlerini artırmalarına müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Stoklarındaki güçlerini tükettiler. Hem ekonomik hem siyasi anlamda.”