Başka bir madende çavuş olarak çalışan Hamdi Baha, 32 yaşındaki kardeşi Mehmet Baha'nın ve diğer işçilerin madende mahsur kalmasının ardından kurtarma çalışmalarına katıldı.

 

Daha önce 10 işçinin cansız bedenlerine ulaşılmasında da görev yapan Baha, en son kardeşini buldu. Baha, o anlarda yaşadıklarını anlattı.

 

Olayın ilk gününden itibaren canla başla mahsur kalan işçilere ulaşmak için çalıştıklarını vurgulayan Baha, kardeşini kendisinin bulduğunu söyledi.

 

Su geldiğinde kardeşi Mehmet'in yukarıya doğru tırmandığını, ağacın başına, boyunduruğa kadar çıktığını gördüğünü anlatan Baha, "Ayağının birini yukarıya koymuş, diğeri alt tarafta kalmış. Su boyunu aşınca düşmüş ve orada kalmış. Ayağının biri pasaya gömülmüştü, çıkarttım" dedi.

 

İÇİNDEKİ HİS KARDEŞİNE YÖNELTTİ

 

Cansız bedenine ulaşılan kişinin kardeşi olduğunu bilemediğini ifade eden Baha, bizzat kendisinin cenazeyi ceset torbasına koyup dışarıya kadar çıkarttığını dile getirdi.

 

Baha, ocaktayken "Acaba kardeşim mi" düşüncesiyle cenazenin yüzünü yıkadığını, ayaklarına baktığını ancak şişlikten dolayı tanıyamadığını kaydederek, şöyle devam etti:

 

"Cenazeyi bulduğumuzda acı hissettim. O cenaze kardeşimin olmasa bile başkasının acısı bizim acımız. Çok üzücü bir olaydı. Duygularımı kelimelere dökmekte zorlanıyorum. Eğer o anda kardeşimi tanımış olsaydım, hastaneye kendim götürürdüm. Çalışmaya devam ettim."

 

Cenazenin Mehmet'e ait olduğunu öğrendiğimde farklı duygular hissettiğini dile getiren Baha, "Hemen hastaneye koştum. Mehmet'in şişkinliği inmişti, oracıkta tanıdım. Kardeşimin cenazesi bana denk geldi. Daha önceki cenazeler bulunduğunda da vardım. Onları gördüm ama almaya yanaşamamıştım. Bu sefer kardeşimi tanıyamasam da içimdeki bir his beni ona yöneltti" diye konuştu.