Alaattin Çakıcı bugün Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkarıldı. Çakıcı, daha önce söylediği sözlerin arkasında olduğunu belirttiği duruşmada son zamanlarda Twitter fenomeni Fuat Avni’nin kendisi ile ilgili iddialarına da değindi.

 

 MAHKEMEDE AÇIKLAMA YAPTI

 

Çakıcı, ifadesinde “Fuat Avni için “Son zamanlarda twitter fenomeni Fuat Avni denen, beyefendi diye hitap ediyorum ben inanıyorum ki Türkiye üzerinde by-pass yapmak isteyen gizli servislerin oluşturduğu masadır ve tek kişi değildir. Ona bu ülkede işbirliği yapan bazı medya mensupları, yazarı çizeri onların bu ülkeden başka vatanları var mı ki hainlik yapıyorlar” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ateş çemberinden geçtiğini söyleyen Alattin Çakıcı, “Sayın Cumhurbaşkanının makamına asla hakaret etmem. Eden namussuzdur. Şu an Türkiye ateş çemberinden geçmektedir. Daha önceki mahkemelerde de verdiğim ifadelerde cumhurbaşkanı bu millete kalbi namus sözü veriyorsa tek bayrak tek dil Türkçe dil dediği sürece tek bayrak dediği sürece vatan sathının her zerresini onurlu ve namuslu bir adamsa namusu ve şerefi kadar koruyorsa muhalefetteki partilerdeki vatanseverler, milliyetçiyim diyenler eğer vatansever ve milliyetçi ise ülkemizde yaşanan bu ülkede yaşanan ateşi söndürmek için ellerini taşın altına sokmuyorsa onlar da şerefsizdir” diye konuştu.

 

YATIRAMAZSIN DEMİŞTİR

 

Alaattin Çakıcı mahkemede verdiği savunmasında şunları söyledi: “Genel müdür değil genel müdür yardımcısı Mehmet Fatih Berlivanlı benim %50 nem oranı altında yatamaz derken 12 hastalığım var. Annemin cenazesine giderken beni Tekirdağ’a yatırdılar. Tekirdağ’da %80 nem oranında yattım. Tekirdağ’da beni sürekli tahrik ettiler. Müessif olaylar oldu. Sonra Edirne’yi boşalttılar. Olay olan yerde insanı iki günde başka yere sürerler. Beni 20 gün orada beklettiler. 20 günde burada adli mahkumları başka yerlere gönderdiler. Burada bana kumpas kurdular. Mahkemeye bir tane kayıt geldi. Ancak gerçekte 7 kayıt vardır. Geçen mahkemede avukatım söyledi geçen duruşmada da dinlenilen tanık Levent Üçüncü beyan etmiştir. Darp alan insan mı müştekidir, darp eden mi edilen mi? Benim devlet düşmanı o teröristi darp ettiğimden dolayı beş yıl cezam isteniyor. Beş yıl da infaz koruma memuruna eylemden dolayı cezalandırılmam isteniyor. Bunun üzerine cezaevi yetkilileri eski savcısı başsavcının günahını alamam. Yetkili Cevat Gül 6 tane anabilim dalı profesörü tehdit edip ellerinden imza almıştır. Alaattin Çakıcı’yı yatıramazsınız demiştir.

 

JANDARMAYA SIĞINIYORLAR!

 

Bunu söyleyen Dr. Levent Üçüncü’dür. Dosyalarım 15 gün kayboldu içlerinde 3-4 tane çok özel evrak eksiktir. Kanser taraması yaptırmak istedim kanımı almak istemediler. Karakter yapımı bildikleri için doktor yazmış sabahları kalkamıyor, 11:00’dan sonra gidilecek. Akşamdan bana odama gelip sabah 9:00’da kan alınacak diye söylediler. Hatta bir gün hastanede yatmam gerektiği söylendi. Doktorun orada koyduğu not var. 12 hastalığı taşıdığı için sabahları kalkamıyor, gündüz 12:00’dan sonra kan alınmalı diyor. Bunu hep yaptılar. Sıkıştıkları zaman jandarmanın arkasına saklanıyorlar. Beni Jandarma ile karşı karşıya koymak istiyorlar ama avuçlarını yalarlar. Jandarma, polis, asker devletin hakimi savcısı devletime sahip çıktığı sürece büyük olan abimdir, küçük olan kardeşimdir. Torunum yaşında olana torunum gözüyle bakarım. Ben de kızdım vazgeçtim. Gece geldiler söz yarın göndereceğiz dediler. Ben de gitmek istemediğime dair yazı yazdım.

 

EVRAKLAR NEDEN KAYIP?

 

Daha sonra cezaevi müdürü bana Alaattin bu kadar hastalığın var bunları bakanlığa yaz tedavi olmak istiyorum de. Buranın nem oranı %65 ile %70 arasında bazen %80 oluyor. Burada seni tedavi ettiremiyoruz dedi. Hatta şu an cezaevimde odamı yaptılar. Tuvalet banyo aynı odadadır. Senin kronik hastalığından dolayı hava alman mümkün değil. Kapının açık olması doktor raporuyla teyit edilmiş, kurul raporuyla. Fakültedeki odada hava alamazsın çünkü hava devir daim yok. Müdür bana ayrıca bir tek kanımın tahlil yapılmasını istemiyorum diye yazma diyince durdum. Levent Üçüncü’nün söylediği laf aklıma geldi. 3 tane özel evrakın kayıp ben de başına yazdım sayın makama can güvenliğimden asla hiçbir sorunum yoktur. Ben şu illerde yattım. O iller sıhhatime iyi geldi. Bir tanesi deniz seviyesinden 740 metre yüksekteydi. Diğeri deniz seviyesinden 450 metre yüksekteydi.

 

BU KUMPASI ÇÖZÜN!

 

Beni göndermek istemiyorlarsa tedavi olmamı istemiyorlarsa burada kalmaktan şeref duyarım. Hatta Van’a cezaevine gönüllü gitmeye razıyım. Vanlı infaz memuru bana deniz seviyesinden 2500 metre yukarıda bol oksijen olduğu için yaşlı ve hastalıklı olduğun için hayati tehlike içerir. Buna rağmen dedim ki Van’a da Diyarbakır’a da İmralı’ya da isteniyorsa şerefimle giderim. Bana 12 gün hücre cezası verildi. Mustafa Kartal başgardiyan. Bülent biz şaşırdık dediler. Eğer bir adamın kurul raporu varsa kapı açılacak diye. Cevat Gül 6 anabilim dalı başkanının elinden yazı alıp yatırılırsa suçlusunuz deyip beni çocukla karşı karşıya koyup 4 sene cezalandırılmam istenmektedir. Benim hakkımı kim arayacak! Buradan sayın cumhurbaşkanına sesleniyorum. Bu kumpası çöz lütfen. Mehmet Berivanlı’ya hesap sor.”