Recep Ergenç

Recep Ergenç

Varılık Yönetimi (Asset Management Network's)

Hafta sonu, Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma  Derneği ile  “Tarihi İpekyolu” rotasını izleyerek Zigana Köyü’ne kadar,  on iki kilometrelik beyaz örtü ile kaplı yolda geçmişi soluyarak yürüdük.

Deve, katır, at ve eşeklerden oluşan kervanların özellikle kışın tercih ettikleri bu yolda en çok; hayvanların yükleriyle bu derin Zigana vadilerine, uçurumlarına yuvarlandıklarını, kervancıların çoğu yükü ve hayvanını bıraktığını; ancak yazın yüklerini alabilmek için geri döndüklerini Coşkun Erüz’ün (KTÜ) renkli anlatımıyla öğrendik.

Tarihi İpekyolu rotası sahip olduğumuz önemli marka değerimiz; varlığımızdır.

Varlık dediğimiz şeyler, bazen çok önemli bir kültür varlığı (Kale, Sur, Camii, Konak vb.) iken bazen de yöresel bir tat, yemek (kara lahana, mısır ekmeği, vs ), hatta bir efsane, hikaye,  doğal bir özellik (mağara, vadi vs) varlık olarak nitelenir.

Tarihi İpekyolu rotaları, Zigana Köyü de öyledir...

Tarihi İpekyolu rotasının geçtiği Zigana Dağı ve köyü neler barındırmıyor ki; opera sanatçısı Ömer Yılmaz’ı, Türkiye’deki tek köy sanat evini, köyün var olan değerlerini tespit ve tanıtmak için kurulan doğa okulunu da saymak yerinde olur…

Bütün bu saydıklarımız  ve sayamadıklarımız Bölgemizin ve Trabzon’un değerleridir. 

Bu değerler zenginlik kaynaklarımız olan varlıklarımızdır.

Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği  (DOGATARİH) üye ve dostları ile birlikte görseli ve öyküleri ile muhteşem bir doğada yürüdük.

Eski İpek Yolu rotasını izleyerek, Ömer Yılmaz'ın (opera sanatçısı rahmetle andık) Zigana Köyüne (yaklaşık 12 km)  spor, doğa ve kültür turu kapsamında yürüyerek vardık. Köyün doğa okulunu, sanat evini ziyaret ettik. Bu keyifli ve öğretici geziye başlamadan "on yıl önce çığ felaketinde hayatlarını kaybeden" dostları da andık. 

Rehberliğimizi de yapan dernek başkanımız Coşkun Eruz; tarihi İpek yolunun yolcuları olan kervanların, kışın daha alt kotlardaki (800 m) vadi yollarını, yazın ise sırtlardan (3000 m)geçen ve daha kısa olan dağ yollarını kullandıklarını;

Güneyi - kuzeye (denize) ulaştıran tek bir rotadan söz edilemeyeceğini, alternatif rotalar olduğunu belirterek sözü tren yoluna getirdi. Yüz yıldır yapılmayan tren yolu ile ilgili rotanın tartışmalarına da ışık tutacak bir bilgi notunu daha ekledi;

 İran’ı hatta Güneyi (GAP dahil)   denize,  Karadeniz’e ulaştıran en güvenli ve en kestirme yolun Trabzon’a bağlandığını, bu yolun;

Zigana üzerinden geçen yol olduğunu belirtti.

Geçmişte kullanılan “kış yolu” olarak da bilinen bu yolun kullanımı ile ilgili yaşanmış olaylar günümüzde de dededen toruna anlatılmaktadır. Seyyahların verdiği bilgiye göre kışın, bu yolu kullanan kervanların 40-50 ve bazen 1000 deveden oluştuğu, dik ve buzlu yamaçlardan geçen kervan develeri sık sık kayarak uçurumlara yuvarlanırmış. Develer birbirlerine iple bağlı yol aldıklarından, biri yuvarlandığında, tüm kervan bağlantı ipi kopana kadar uçuruma yuvarlanırmış, bu durumu önlemek için kervancılar-  ipi kesip- kervanın diğer develerini kurtarmaya çalışırlarmış. Uçurumlardan yuvarlanan develerin yuvarlandığı yere bir işaret bırakıldıktan sonra,  (yükleriyle kış boyu kar altında öylece kalır); bahar gelip karların erimesiyle gelinip vadi diplerine yuvarlanan hayvanın yükü alınırmış.

Tarihi İpekyolu üzerinde kalıntıları günümüze ulaşan ve Doğu Karadeniz’in tek Kervan Sarayı olan Selçuklu Kervansarayı Zigana Köyünde Han deresi mevkiindedir.  Bu han yapısı köyün geçmişinin ne kadar eski olduğunun bir göstergesidir. Köy Antik çağdan günümüze işletilmeye devam eden tarihi maden ocakları ile bölgenin önemli madencilik yerleşimlerinden birisidir.

Zigana Köyünde sohbet ettiğimiz Ramazan Beye (Karayollarından işçi emeklisi) yeni açılacak, 13 km'lik Zigana Tünelini sordum. Eskiden her şeyi insan gücüyle yapardık diyerek başladığı cümlesini; bu yeni makinelerle, teknolojiyle yol, tünel ya da diğer sanat yapılarının imalatı çocuk oyuncağı; bir de Karadeniz esprisi ile durumu özetledi: Çok yakın geçmişte bu köyün duvarlarında "Biz de il olmak istiyrik" yazıları vardı.

Her gezinin çıktıları olmalı: Bu geziden de “ Yöneteceğimiz varlıklar”ı çıkarım olarak paylaşmak istiyorum.

Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği sosyal sorumluluğunu üstlenerek, paydaşları ile;

 “Varlık Yönetimi”nin "Asset Management Network's" (Varlık Yönetim Ağları) Projesini hayata geçirilmesini önermek istiyorum.

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tam da bu projeyi destekleyecek bir mali destek programı açıkladı:

Bölgenin doğal yapısının ve kaynaklarının korunması, tarihi, doğal ve kültürel potansiyelin harekete geçirilmesi, sürdürülebilir turizm altyapısının ortaya çıkarılması, mekân ve yaşam kalitesinin artırılması, etkin tanıtım politikalarıyla bölgenin ve bölgedeki illerin markalaştırılması, kültürün korunması ve geliştirilmesi, bölgeye gelen turist sayısını ve ortalama kalış süresini artırarak turizm sezonunun genişletilmesi ve bu suretle bölgenin turistik cazibe merkezi haline getirilmesini amaçlamaktadır. Bu program kapsamında ayrılan toplam bütçe 5.000.000 TL'dir.

Programlara son başvuru tarihi 25/03/2013 (Saat: 17.00 )'dir.

Bu haftalık da budur. Saygılarımla.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR