Trabzon seyyar sorununu çözdü.

Ooh… Trabzon rahatladı derken;

Trafik?

Raylı sistemin ekonomik olmadığına karar verildi.

Maraş Caddesinde fiili durum

Gurbetçiler bu yaz Trabzon’un yeni Trafik düzenini beğenmediler. Biraz şaşkın biraz da tepkiliydiler.

Bugünlerde doğma büyüme Trabzonlular “artık Kahramanmaraş caddesine çıkmayacağız, bu caddeyi kullanmayacağız” demeye başladılar.

Kime mi?

Şehrin yönetimini demokratik seçimle emanet ettiği;

Bir de atama ile gelen yöneticilerine.

Bir kişinin bile “ artık Trabzon’un bu bölümüne ayak basmayacağım demesi”  eleştirinin önde gidenidir.

Bankaların yoğun olduğu bu bölümde dolmuşlar ve özel araçların park yaparak yarattığı keşmekeşten, fiili durumdan söz ediliyor; ama seçim ya da atama ile gelen yöneticilerin şikâyetlere kaşı ürettikleri mazeretler kulaktan kulağa yayılıyor.

Ya gürültü kirliliği

2011 Temmuzunda Olimpiyat yapacak bu şehrin bugünden kendine çeki düzen vermesi gerekmez mi?

Evet, kesinlikle.

Korna sesleri bu tarihsel şehirde yaşayanları uzunca bir süredir yormaktadır.

Modifiye edilmiş araçların egzoz gürültüsü de öyle;

Hız sınırlarının üzerindeki zorlamaların yarattığı motor gürültüsü de. Bilmelidir ki;

Trabzon’un ana caddeleri çevresinde kalmış okullarda ders yapan öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere, bürolarında hizmet üretmeye çalışanlar; hastanelerde hastalar, konutlarında günün yorgunluğunu atanlar, bebeklerini uyutmaya çalışan anneler, hasta ve yaşlılar yaratılan bu gürüktüden rahatsızlar.…

Gürültü kirliliğine yönelik bu saptama, öfke kontrolü yapamayanların karışacağı olaylara gebe.

Trabzon nerden nereye

Portakal bahçeli evlerde yaşayan Trabzonlular apartman katlarına taşındılar. Yeni toplu yaşam alanlarında; üst kattaki komşunun yarattığı gürültü, halı kilim silkmeleri, kapı önlerine bırakılan ayakkabıların yaydığı koku…

Çöpünü vakitli vakitsiz ve uygun olmayan yerlere atan komşuları ile otopark yeri çekişmelerine kadar yeni sorunlarla tanıştılar.

Trabzon’un imarı

 Trabzon imarını güneye açan Lambert Planını (1937) plan tadilleri ile delip, dere yataklarını imara açıp, çarpık yapılaşmalarla bozduktan sonra bugün;

“Pardon, atmış yıldır yanlış yaptık. Kentsel dönüşüm yapacağız” diyoruz.

Şimdilik Zağnos Vadisi, Tabakhane Vadisi ve Ayasofya Müze çevresi, Çömlekçi Mahallesini kentsel dönüşüme tabi tutarak yapılan –imar- yanlışlarını düzeltileceğiz.

Bu kentsel dönüşümler trilyonlara mal olacak ve asla bu yanlışı yapanların cebinden bir kuruş çıkmayacak, ceza da almayacaklar (!)

Çözdüğünü sandığımız sorunlar

Güneye açılması gereken Trabzon’u merkeze yığarak,

Beldeciklerle Trabzon’u kuşatarak,

Deniz ile ilişkisinin arasına kara kediyi sokarak (sahil yolu) yeni sorunları yaratmaya devam ediyoruz.

Şehirlerin kalitesi de ölçülüp, tartılıp iyileştirilebiliyor.

Şehir de yaşayanlar da artık alınan kararlara çeşitli demokratik örgütlerler aracılığı ile katılabiliyorlar.

Trabzon’da da siyasi gündem, gerçek gündemin bugün de önünde gidiyor. Bugünden baktığımızda 2011’ de de öyle görünüyor.

Gerçek gündemimiz bu şehri dünya klasmanında hak ettiği lige (şehirler alfa, beta ve gama klasmanlarında değerlendiriliyorlar) yükseltmek olmalıdır.

Bunun birinci etabını kamu görevi yapan dolmuşçu dostlarımıza, özel araç sahiplerine de anlatarak başaracağız.

Bunu kim mi yapacak?

Trabzon Kent Konseyi katılımcı demokrasinin en olumlu ve sorumlu adresi olarak görülmelidir.