Trabzon’da AK Parti 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü kapsamında basın mensupları ile bir araya geldi.
Düzenlenen programa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı AR-GE ve Eğitim Başkanı Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu, Ortahisar İlçe Başkanı Seyit Hisoğlu ve AK Parti Trabzon İl Teşkilatı katıldı.
BAŞKAN MUMCU: “SORUNLARA ÇARE OLMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
Programda açıklamalarda bulunan AK Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu, “5 Ocak’ta kongreden sonra yoğun bir çalışma temposu gerçekleştirdik. Ramazanda teşkilat olarak yaptığımız hane ziyaretleri olsun özellikle büyükşehir belediyemiz ile birlikte yaptığımız tekne orucu etkinliğimiz ile büyük bir ses getirmiş olduk.
Bizler sadece ramazana özel değil bundan sonrada haftanın bir günü gönül haneleri programı nezihinde hanelere girip özel bireylerin sorunlarına çare olmak için çalışacağız. Her Perşembe belirledik bu hanelere ziyaret gerçekleştiriyoruz. Bundan sonrada bu tarz programlarımızı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi.
BASIN MESUPLARI TRABZON’UN SORUNLARA YÖNELİK SORU YÖNELTTİ
Programda Trabzon’da yaşanan sorunlara yönelik basın mensupları sorularını yöneltti.
İlk olarak Trabzon’da iş imkanlarının yetersizliğiyle birlikte artan göç sorunu ve organize sanayi bölgesiyle ilgili çalışmalar soruldu. Güney Çevre Yolu’nun ne zaman tamamlanacağı ve turizm için başlatılan direkt uçuşlar gündeme getirildi.
Trabzon milletvekillerine ulaşmada yaşanan sıkıntılar da soru olarak yöneltilirken bölgenin önemli geçim kaynakları çay ve fındıkla ilgili çalışmalar ele alındı. Çay Kanunu'ndaki son durum ve zirai don fındık üreticilerine yönelik alınan önlemler soruldu.
Araklı Pazarcık’ta maden arama yönelik izin verildiğine dair söylentilerin olduğu belirtilerek gelişmeler soruldu.
MİLLERVEKİLİ ŞEN: “BİZ MASA BAŞI İŞ İSTİYORUZ”
Sorulan sorulara yönelik ilk sözü Mustafa Şen aldı. Şen, şu ifadelere yer verdi: “Üretim istihdam bu Cumhurbaşkanımızın sürekli söylediği kavramlar zaten. Üretmek bir zihniyet ve ahlak meselesi. Fakat bu herkeste görebiliyor muyuz? Bu ayrıca tartışılması gereken bir konu. İlla belediyelere gireceğiz bütün Trabzon belediyelere girecek.
Çözüm olarak organize sanayi bölgelerini gösterdiniz doğru olan da bu bize bu konuda çok fazla talep geliyor ama hepsi belediye üzerine. Masa başı iş kullanılan tabir de bu. Organize sanayi bölgelerimiz işçi açığı ile baş başa.
Yeni sanayi bölgeleri yaptığımızda ki yapıyoruz Akçaabat’ta TOKİ ile devam eden küçük sanayi sitesinin yukarıya alınma meselesi bütün mevzu biz gidip orada çalışmıyoruz ki biz masa başı iş istiyoruz. Yüz tane de açsak bir şey değişmeyecek yine masa başı iş isteyeceğiz. "
“GÜNEY ÇEVRE YOLU TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR”
Şen Güney Çevre Yolu ve hızlı tren üzerine açıklamalarda bulunarak, “Güney Çevre Yolu 2012’den beri konuşuluyor ve devam ediyor. Yeşil Yol yine aynı şekilde devam ediyor. Güney Çevre Yolu bütün hızı ile devam ediyor. Çift yönlü girildi ortada buluşacak hiçbir sorun yok.
Hızlı tren şuraya hızlı tren yapamazsınız tren olan bir yerden gelmesi lazım. O da geliyor zaten Ankara-Sivas hattı tamamlandı Kırıkkale-Samsın hattı çalışıyor buradan Trabzon’a geliyor buradan Sarp’a gidecek.
Bunlar çalışılıyor imalat devam ediliyor Samsun-Trabzon-Sarp hattı değil aynı zamanda ikinci aşamada daha ileri birinci aşamada kalkınma yolu güney hattından geçecek sonra Kuzey Batı’ya doğru bağlanacak. İkinci etapta ise Trabzon Limanı’na gelecek. Zenginliğin Trabzon’a akması anlamına geliyor. Birinci aşama Akdeniz sonra Trabzon’a gelecek” dedi.
“YATIRIM ADASI UZUN VADELİ BİR PROJE”
Şen diğer sorulara yönelik ise şu şekilde cevap verdi: “Yatırım Adası uzun vadeli bir proje; devlet ile yatırımcılar arasında henüz uzlaşma sağlanamadı.
Milletvekillerine ulaşım konusunda çoğu hafta buradayız. Bir sürü yapılması gereken iş var vekiller olarak bu işlerin hızlanması neticelendirilmesini takip etmek durumundayız. Bende isterim Meydan’da oturup ay içmeyi ama buna vakit yok.
Heyelanların yüzde 90’ı Karadeniz’de oluyor. Dere kenarlarına ev yapmama gibi vatandaş olarak önlem almamız gerekiyor. Her şeyi devletten beklememek gerekiyor. Vatandaşlarımızın da bu konuda biraz hassas davranması gerekiyor.”
“MADEN BAĞIMLISI BİR ÜLKE OLARAK DEVAM EDEMEYİZ”
Araklı’da maden çıkarılmasına yönelik açıklama yapan Şen, “Maden konusunda ben biraz çevreci bir adamım kendi bireysel hayatımda buna çok dikkat ediyorum ama kamu dediğiniz zaman bir oturmak gerekiyor. İnsanlar maden çıkarılıp oranın bozulmasını istemiyor çok haklılar ama madenlerimizi yurtdışından mı alacağız? Biz halen maden bağımlısı bir ülkeyiz şuan onu azalttık ama yeterli değil.
Kendi madenlerimizi çıkartmalıyız. Petrol kimya ürünleri kullanalım kanserojen olsun ama biz doğayı bozmayalım. Kullanacağımız ürünlerin doğal olması lazım o yüzden madenleri çıkartacağız. Maden bağımlısı bir ülke olarak devam edemeyiz. Madenler mümkün olduğunca yeşil politikalar yani en az tahribat ve en hızlı geri döndürme ile düzeltilmesi.
ÇED raporunu alırsan maden çıkarabilirsin ama madenini çıkardıktan sonra burayı eski haline döndürmen gerekiyor. Yeşil madenciliğe geçtiğimizde hukuka uyacağız, boşluklardan faydalanmayacağız belki daha az para kazanacağız ama ülkemiz yeşil kalacak.
İki yeri de gidip gördük. Yukarıdaki madencilik ile alakalı bu kararı verecek olan hukuk. Gittik o arkadaşlar ile görüştük. Ben dedim ki arkadaşlar siz bu kadar çevrecisiniz ben aşağıda da başka yerler gördüm onlara neden izin verdiniz dedim onlar bizim akrabalarımız dediler. Maden çıkarmak yanlış değil.
Türkiye’nin altınları İngiltere’deydi ve Türkiye utanmadan bağımsız olduğunu söylüyordu.. Berat Albayrak gitti o altınları aldı getirdi ama yeterli mi değil. Nasıl çıkaracağız topraklarımızdan vahşi madencilik ile değil doğaya zarar vermeden en az zarar ile çıkaracağız. Hukuk izin veriyorsa yapacak alınacak” şeklinde cevap verdi.
MİLLETVEKİLİ BÜYÜKAYDIN: “YATIRIM ÖNCELİĞİNİ YAKALAYAMAMIŞIZ”
Sorulan sorulara yönelik açıklamalarda bulunan Milletvekili Büyükaydın, istihdam konusunda, “KTÜ gibi Trabzon Üniversitesi gibi önemli iki üniversitenin bulunduğu şehirde farklı alanlarda da bu gençlerimizi geliştirebiliriz.
Doğru işleri zamanında yapmamız lazım. Yatırım Adasının tahkimatı ile ilgili 10 milyar dolar konuşuluyordu. Yatırım Adası’na öncelikle katma değerli ürünleri getirebiliriz noktasında öne çıkarılmış ama getirip buraya yatırım yaparız önceliğini yakalayamamışız. Güney Çevre Yolu ile ilgili çalışmamıza devam edeceğiz” dedi.
“STADYUM KONUSUNDA YER ARAŞTIRMASINI SÜRDÜRÜYORUZ”
Sebatspor’ın stat ihtiyacına yönelik açıklama yapan Büyükaydın, “Yıllardan beri futbol faaliyetine devam ediyor. Stadyum ile ilgili yer konusunu araştırıyoruz. Akçaabat Sebatspor’un stadı olarak atletizm tesisini futbol sahasına çevrilebilir miyiz diye epey zamandır çalışıyoruz ikisinin bir arada olmayacağını gördük. Akçaabat’ın çıkışında bir alan vardı deniz dolgusuna stat yapabilir miyiz ve ya atletizm pistini başka yere taşıyıp burayı stada çevirebilir miyiz diye çalışmalar içerisindeyiz. İki maliyeti hesaplayıp en doğru olanı neyse ona göre yol haritası çizeceğiz” dedi.
“ÜRETİCİMİZİ MAĞDUR ETMEMEK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
Çay ve fındık konusuna da değinen Büyükaydın, “Çay taban fiyatı enflasyonun altında olmaması için çalışmalarını sürdürüyoruz. Rize’de çay üreticisi olup Batı’da yaşayan bir çok üretici var. Adam geliyor makine ile çabuk çabuk keseyim 3 ton satayım döneyim diyor. Önceden çayı herkes el ile topluyordu şimdi makine ile topluyor bu doğru değil. Ben çayı almadığım sürece özel sektör diyor ki ben fiyatı 20 TL aşağıya çektim diyor gidip teslim ettikleri zaman yapacak bir şey yok. Yaş çay bekletilmez bekletildiğinde yanıyor fiyatın aşağıya çekilmesinde ki en önemli nedendir.
Fındık konusunda sıkıntılar yaşadık. Stoklardan dolayı bu yıl sıkıntı yaşamayacağız gibi bir durum var. Tarım Bakanlığı zirai don konusunda çalışmalarını yapıyor. Trabzon bu konuda en az hasar alan yerlerden biri. Bizim üretimimizin yüzde 20-25’ini eksik bırakacak durumda. Raporlar bittikten sonra mutlaka masaya getirilecek ve bakanımıza gerekli derecede konuyu iletip yapılası gereken neyse üreticimizi mağdur etmemek için çalışacağız.
Çay kanunu ile ilgili farklı çalışmalar yapılmış. Geçmişte Rize Üniversitesi ile ÇAYKUR öneli derecede bir çalışma yapmış. O günkü siyasilerimizde ciddi katkıları ile birlikte bir çay kanunu taslağı hazırlanmış bir dönem meclise kadar gelmiş. Daha sonra özel sektör kuruluşları bu işe biraz itirazda bulunmuşlar. En son bana bir taslak göndermişler bana göre yürürlüğe girecek bir taslak değil. İlk yazılan çay kanunu çok ufak dokunuşlarla birlikte en çok kabul gören taslak o."
Kaynak:
