Belediyecilik gerçekten çok zor iş. Buna yürekten inanıyorum!

Akıllı telefonlarımızda seçime girmeden, parti üyesi olmadan, sokak sokak gezmeden, para harcamadan ve bürokrasiye takılmadan Belediye Başkanlığı'nı tecrübe edebileceğiniz oyunlar var. Yükleyin, biraz oynayın... İnanın, ona bile tahammül edemezsiniz.

Hele ki Trabzon gibi öncesi ve sonrası planlanmamış şehirleri yönetmek eminim daha da zordur.El attığınız her yerde geçmişe dayalı sorunlarla karşılaşır, hayata geçirmek istediğiniz her proje için evvela eskiden gelen kusurları gidermek mecburiyetinde kalırsınız.

Anlıyorum...

Ama yine de şehrimizin son 10 yılına baktığımda ''Daha iyi olabilirdi...'' demekten kendimi alamıyorum.
***
Ben düz adam, sade vatandaşım!

Bir belediyeden beklediğim; şehir hayatını kolaylaştırması, huzur ve mutluluk seviyesini yükseltmesi, sosyal alan yaratabilmesi ve mevcut kültürel gelişmişlik çıtasını yukarı taşımasıdır.

Mesela; dolmuşa bindiğimde midem bulanmıyorsa, otobüslerde fazladan bir otobüs yolcuyla seyahat etmiyorsam, sokaklarda oksijen yerine duman teneffüs etmiyorsam, yağmur yağdığında göletlerden zıplamıyorsam, ulaşıma 30 dakikadan fazla vakit ayırmıyorsam, caddelerde sıkış tıkış yürümüyorsam, kentsel dönüşüm alanları Ramazan haricinde de sosyal alan haline geldiyse, şehrimde fuar - sergi veya benzeri kültürel aktiviteler sık sık tekrarlanıyorsa, denizler temiz - plajlar sağlıklıysa benim için kâfi.

Yerel yönetimi başarılı bulurum!

Ama Trabzon'da maalesef bunlardan hiç birini göremiyorum...
***
Şehrimizi bir başka şehirle kıyaslamayı sevmiyorum ama çevremize bakıp ''Neredeyiz biz?'' demek zorundayız. Komşularımız da çok iyi değil ya hani! Ama biz... Gerçekten hak ettiğimiz yerde değiliz.

İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir veya Antalya, Kayseri, Konya'yı geçtim... Bakalım Samsun Büyükşehir Belediyesi son yıllarda neler yapmış / yapıyor.

17 + 4 tramvay ve 15.7 Km hafif raylı sistem...Raylı sistem arası asansörlü yaya geçidi... Yat Limanı... Lojistik köy... Bilimsel tarım tesisi... Sızıntı suyu arıtma tesisi... Tıbbi ve katı atık tesisi... 2. El otomotiv sitesi... Kapalı spor salonları... Fuar ve kongre merkezi... Sanat merkezi... Alışveriş merkezleri ve otel... Kent müzesi... Su oyunları merkezi... Otogar... Arkeoloji ve Etnografya müzesi... Bilim ve teknoloji merkezi... Yabancılar pazarı... Sebze - Meyve ve Balık hali... Gıda borsası... Balık satış merkezi... Seyir terası... Teleferik... Atlı binicilik tesisi... Kurtuluş Yolu iskelesi... Hayvanat bahçesi... Bandırma Vapuru müzesi... Hayvan bakım merkezi... Huzurevi... Çocuk köyü... Yollar, kavşaklar, meydanlar, bulvarlar, parklar, plajlar, otoparklar, kentsel dönüşüm projeleri ve altyapı çalışmaları!

Peki ya biz?

Ayasofya kavşağı... Zağnos - Tabakhane - Pazarkapı - Çömlekçi kentsel dönüşümleri... Gülcemal... Manastır onarımı... Meydan Parkı... Şehir müzesi... Hayvan barınağı... Botanik parkı... 2. El Oto galericiler sitesi... Kuran Kursu... İmam Hatip Lisesi... Öğrenci yurdu... 130 adet otobüs... Parklar, yollar, asfalt, beton, ücretsiz internet vesaire!

Hizmettir, emektir, yatırımdır. Küçümsemiyorum ama Trabzon'un hak ettiği değer gerçekten bu mu?

Sadece geçtiğimiz yıl Samsun'a kitap, mobilya, dekorasyon, evlilik, konut, tekstil, yapı malzemeleri, inşaat, havalandırma, doğalgaz, tarım - hayvancılık, gıda, depolama, paketleme gibi pek çok ürünün sergilendiği fuarlar açılmış.

Trabzon'da en son ne zaman bir fuar yapıldığını hatırlayan var mı?

Samsun Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki yıllara ait bir proje geliştiriyor. Artık yılda bilmem kaç gwh elektriği özel şirketlerden satın almayacaklar... Belediye, HES yapıp şehrin kendi elektriğini kendisi üretmeyi düşünüyor.

Sizce Trabzon'da bunu uygulamak isteyen veya mevcut (Örneğin Trabzonspor'daki) HES'lere talip olan bir Belediye var mıdır?

***
Şapkamızı önümüze koyup düşmeliyiz.

10 yıldır şehrin yarısından fazlasının oy vererek arkasında durduğu, 15 yıldır Türkiye'nin yarısının oyunu alarak tarihi bir güç sahibi olan iktidar partisine ait Belediye Başkanlarının Trabzon'a verebilecekleri bu kadar mı?

Bence değil...

Ve benim gibi ''Daha iyi olabilirdi...'' diyenlerin sayısının da azımsanamayacak kadar çok olduğunu düşünüyorum!