Şenol Güneşli Beşiktaş Napoli’ye San Paolo’yı dar etti.
Yine aynı tartışma alevlendi.
‘Kıymet bilmemezliğe’ kadar herşey söylendi yine..
Görünürde doğru olabilir, lakin ‘At izinin it izine karıştığı’ böyle bir futbol sisteminde sağlıklı mı?
Sorulması gereken soru bu?
Cevap verilmesi gereken soru bu?
Bu kirli sistemin yönlendiricileri Trabzonspor’a ve diğer Anadolu takımlarına dayattıklarını iyi analiz etmek gerekiyor. Trabzonspor’un değerlerini yaptıkları ayak oyunlarını ustaca örtbas ederek bir bir çaldılar.
O şike sürecinden önce Trabzonspor camiası ince ince doğrandı, ondan sonra da..
Şike öncesinde Şenol Güneşli Trabzonspor’un kupalarının nasıl hiç edildiğini, kalleşçe ayak oyunlarıyla elinden alındığına hepimiz şahit olmadık mı?
Türkiye buna şahit olmadı mı?
O dönem sokaklara dökülen de bu camiaydı.
Şenol Güneş’in başarısına sahip çıkmak için düdük asan, direğe tüp geçiren, kırmızı kart çıkaran da..
***
Bunca haksızlığa Trabzonspor’un başına geçenler bilerek yada bilmeyerek, zorunlu yada istemeden çanak tuttu!
Göksel Gümüşdağ’lara atkı takanları gördük!
Demirören’lere oy verenleri, bu sistemi çamurlaştıran siyasileri kaşkolla karşılayanları gördük.
Üstüne üstlük Trabzon kentini kaos şehri gibi gösterdiler.
Öyle bir algı yönettiler ki doğruyu savunamayacak duruma getirdiler.
Akbabalar gibi üşüştüler.
***
Yetmedi!
Yazarlarına safsatadan nameler döktürdüler.
Sanatçılarını kullandılar. Hala o pislikleri örtbas etmeye çalışan sanatçılarla sahnede poz veren Trabzonspor yöneticileri var!
( Cem Yılmaz örneğinde olduğu gibi.. )
Maalesef Trabzonspor’u yönetenler bunu bir türlü anlayamadı!
Maalesef Trabzonspor’u yönetenler bile temiz futbol isteyenleri bu sisteme ezdirdiler veya ezdirmek zorunda bırakıldılar.
Kulübün mali tablosu bağımsızlığını elinden aldı bir kere..
Sahada terör estiren hakeme kırmızı kartla tepki gösteren bordo mavili oyuncunun sırtına yine o sistemin hakemini özür diler gibi çıkarmak zorunda bırakılmadı mı?
***
O kadar acımasız ki bu çark seni sana bırakmıyor!
O kadar kan emici ki; gözüne soka soka milli formayı Trabzonspor formasını çıkardıktan sonra sana bahşedebiliyor. Ancak onların istediği formayı sırtına giydiğinde milli formayı sunuyor.
Güçsüz bırakıyor.
Seni senle kavga ettirip tüm yaşama sevincini elinden alıyor.
Çünkü adaleti sağlayacak olanlar, çirkinliklere göz yummayı seçiyorlar!
Çoğunluğa bakıp ona göre değer biçiyorlar!
Ama yok edemiyorlar!
Ne kadar uğraşsalar başaramıyorlar.
Başka renkler altında bile olsa alkışlamak zorunda kalıyorlar!
Nasılki milli formayı ancak bordo mavi formayı üzerinden aldıklarında verdiler; kupayı da öyle sunmak zorunda kalmadılar mı?
Aslında Şenol Güneş’in başarısı Trabzonspor’un başarısıdır.
Aslında Şenol Güneş’in başarısı Trabzonspor’un isyanıdır.

***

..Ve bu ülke dün gece yine gördü ki;
Bir Trabzonlu İstanbul’u ayağa kaldırmayı bildi.
Bir Trabzonsporlu Türkiye’yi ayağa kaldırmayı bildi.