25 Aralık 1991 tarihinde SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un istifa etmesinin ardından Sovyetler Birliği’ni teşkil eden Cumhuriyetlerin bağımsızlıklarını kazanmasıyla birlikte, SSCB dağılmıştır.
SSCB’nin dağılması sonucu oluşan birçok yeni Ülke vatandaşları başta Karadeniz şehirleri olmak üzere Türkiye’ye akın etmiştir. Özellikle Bavul ticareti ile başlayan alış verişler gittikçe büyük bir ivme kazanmış ve ticaret hacmi artmıştır.
Gerek Ticari gerekse diğer amaçlarla Ülkeler arası seyahatler fazla yoğunluk kazanmaya başlayınca aslında bu seyahatlerin arkasında eski SSCB kadınlarının dayanılmaz cazibelerinin yattığı gerçeği ortaya çıkmıştır.
1991 yılı itibariyle özellikle Karadeniz bölgesinde fuhuş olaylarında patlama yaşanmıştır. Paranın gerçek değerini bilmeyen Nataşalar için 10 dolar ile 100 dolar arasında hiçbir fark yoktu ancak, gün geçtikçe her şeyi anlamaları sonucu fiyatları da yükseldi ve sonunda Türk ailelerin ziynet eşyaları, ahırdaki sarı öküz kısacası mal mülk ne varsa satılarak Nataşa’lar yolunda harcandı, bir çok aile dağıldı ve bir çok insan bu yolda ya öldürüldü ya da sakat bırakıldı.
Fuhuş olayları önü alınamaz zirveye ulaştığında, turistik gezi ya da Ticari amaçla Ülkemize gelen Rus ya da Ukraynalı bayanların büyük çoğunluğu fahişe olarak görülüp sapıkça saldırılara maruz kaldılar, restoranlarda yemek yiyen namuslu kadınlara dahi fahişe damgası vurularak göz altına alınıp sınır dışı edildiler ve böylelikle Ekonomik anlamda çok kazanç elde edebileceğimiz bir Okyanusun önüne kendi ellerimizle çok sayıda set çekerek istemedik, bu ekonominin başka Ülkelere gitmesine izin verdik, o dönemde varsa yoksa sadece Nataşalar bazı Türk iş adamları için daha önemliydi nedense.
Hiçbir zaman o Ülkelerin vatandaşları yerine kendimizi koyarak düşünmedik, düşünemedik onların da bir kalbi olduğunu, onlar içerisinde de annelerin bulunduğunu her zaman yok saydık görmedik, aslında bunları görüp yolumuza devam edebilseydik, bu gün Türkiye ekonomisi belki çok daha güçlü olacaktı ama kendimiz ettik kendimiz bulduk.
1991 yılı itibarıyla Türk şahısların ilişki kurduğu Nataşalardan hamile kalanların çocukları ile o dönemde evlilik yapan ve kısa süre sonra boşanarak ülkelerine dönen yüzlerce Rus veya Ukrayna’lı bayanların çocukları bu gün 20-22 yaşlarına geldiler. Bunlar arasında çok güzel alımlı kızlar da var ve bu kızlar hala bir şekilde çeşitli nedenlerle Türkiye’ye gelip gitmektedirler.
Siz siz olun Rus, Ukraynalı yada benzeri Ülke vatandaşı bayanlarla ilgili aklınızdan geçirdiklerinizi biraz düşünün ve ondan sonra kararınızı verin, eskilerin düşündükleri şekilde olaylara tek taraflı bakmayın, keza sonucu çok kötü dramatik bir hal alabilir, benden söylemesi.
