Malatya  Valisi Ulvi Saran, "Önemli bir olay yok. Dün bir Ramazan Davulcusu ile oradaki bir vatandaş arasında doğan küçük bir tartışma var. Tartışmada doğan kişisel bir sürtüşme olarak ortaya çıkıyor. Daha sonra davulcunun bir kısım insanı kışkırtarak, o kişinin evini bir kalabalığın arsamsı sonucunda camların kırılması ve yapılan bir taşlama hadisesi var. Bunun dışında başka bir olay yok. Durum bugün oldukça sakindi. Akşam üstü dünden kalan bir gerginlik ve tatsızlık vardı. Ama buna makabil., sosyal medyada çok büyük olaylar cariyen ediyormuş gibi 500-bin kişinin ilgili vatandaşın evini sardığı, dışarı çıkamadıkları yönünde yorumlanıyor. Bunlar son derece abartılı yorumlar. Sürgü beldesinde insanlar çok uzun bir süreden beri barış ve kardeşlik içerisinde yaşıyorlar. Aralarında herhangi bir tatsızlık ve çatışma söz konusu değil. Oldukça hoşgörülü ve sükunet içerisinde geçinilen bir sosyal yapı var" ifadelerini kaydetti.

"OLAY BASİT KİŞİSEL BİR OLAY"

Vali Saran, "Bu olay çok basit kişisel bir tartışma olduğu halde sanki bir toplumsal çatışma gibiymiş gibi gösterilmesi son derece üzüntülü bir durum. Soysal medyada görüş açıklayan, yorum yapan insanların çok duyarlı ve sorumlu davranmaları gerekir" şeklinde konuştu.

"MEZHEP KAVGASI VE BASKI YOKTUR"

Vali Saran, "Aslında tabiî ki Ramazan'da sinirler gergin olabilir. Ramazan davulu bizim örfümüz ve töremiz gereği insanların sahuru kaldırılmasında kullanılan bir araç. İnsanlar oruç tutabilir, tutmayabilirler. Belki oruç tutmayan bir şahsın evinin önünde davulun biraz fazla çalınması, o kişinin tepkisini uyandırmış olabilir. Gösterilen tepkide bu yönde. Sanırım, tepki gösterilen kişiye karşı, önceden gelen bir tepkide olabilir başka sebeplerden dolayı. Ama bu bütünüyle bu şahsi bir sürtüşme, şahsi bir ilişki. Biraz tartaklanan vatandaş, yakın çevresini o kişiye karşı kışkırtınca toplanan grubun söz konusu vatandaşın evini taşlamasından ibaret olan bir durum var. Bugün biraz dünden kalan bir gerginlikten başka herhangi olumsuz bir durum yok. Ancak sosyal medyada yorum yapan insanlar ve Türkiye'nin değişik yerlerinde bazı çevreler sanki bir mezhep çatışması varmış gibi, yada oruç tutanların, tutmayanlara karşı bir baskısı varmış gibi durumu yansıtıyorlar. Hiçbir süratle aslı astarı yok. Gerekli önlemleri almış durumdayız. Ebetteki bazı hissi tepkiler, davranışlar olabilir ama bu tür durumlarda bütün çevrelerin, belli kesimleri temsil eden insanları sağduyu olmaya ve yorumlarında dikkatli olmaya ve davranmaya özelikle uyarmak istiyorum. Büyütülecek bir mesele yoktur ortada." dedi.