Teröre karşı 11 madde

 TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ulusal gazete ve haber ajanslarının Ankara temsilcileri ile TBMM'de bir araya geldi. Çiçek, kamuoyunda tartışılmak üzere 11 maddelik "Teröre Karşı Ulusal Mutabakat" önerisinde bulundu.Çiçek, Türkiye'nin en önemli gündem maddesin

Teröre karşı 11 madde

 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ulusal gazete ve haber ajanslarının Ankara temsilcileri ile TBMM'de bir araya geldi. Çiçek, kamuoyunda tartışılmak üzere 11 maddelik "Teröre Karşı Ulusal Mutabakat" önerisinde bulundu.

Çiçek, Türkiye'nin en önemli gündem maddesinin terör olduğunu belirtirken, "terörün tanımında anlaşmamız gerek. Benim terörist dediğime biri 'Gerilla', 'Özgürlük savaşçısı' diyorsa, tedbirlerde, alınacak kararlarda çok farklı noktalara gidişi getirebilir. O nedenle terminolojiye bir bakmalı. 

Bu mücadelede sihirli bir formül yok. Her ülkenin işbirliği yapması gereken bir olgudan söz ediyoruz. Bu konuda yeterince işbirliği söz konusu değil. Sorunun üstesinden biz kendimiz geleceğiz. En fazla destek verdiklerini söyleyenler bile yapması gereken 10'da 1'i katkıyı vermedi. Elden gelen sorunu çözmede yeterince katkısı olmadı. Yaşadığımız acı olaylardan dolayı sabır taşımızın çatladığı noktalara kadar geldiğimiz anlar, zamanlar oluyor. Ama sabır taşımız çatlasa bile sabırlya soğukkanlılıkla değerlendirmemisk gerekiyor" dedi.

TERÖR ÇAĞIMIZIN VEBASI, İNSANLIK SUÇUDUR

Cemil Çiçek, ulusal yayın yapan gazete ve ajansların Ankara temsilcileri ile TBMM'nin toplantı odasındaki kahvaltıda saat 10.30'da bir araya geldi. Yaklaşık 2 saat süren toplantı için bir gündem maddesi tesbit etmediğini belirten Çiçek, ülkenin gündem maddesinin törör konusu olduğunu söyledi. Çiçek, şöyle devam etti: "Terör; çağımızın vebası, bir insanlık suçudur, İnsanlığa karşı işlenen suça 'Terör' diyoruz. Bu konu ile şahsen tesbitlerim var. Ülkenin vatandaşı, sorumluluk taşımış biri olarak açıklama yapma lüzumu duydum. Yaşadaığımız acı olaylardan dolayı sabır taşımızın çatladığı noktalara kadar geldiğimiz an, zamanlar oluyor. Ama sabır taşımız çatlasa bile, sabırla, soğukkanlılıkla değerlendirmemiz gerekiyor. Ülkenin uzun zamandan beri en önemli sorunu olduğu, resmi kayıtlardan bellidir. MGK'nın kurulduğu günden beri ülkenin birinci değişmez güvenlik, gündem maddesi; terördür. Türkiye'nin bir terör sorunu var. Bu devlet sorunudur. Bunun altını çizmem gerekiyor. Terörle mücadelede belli başarıyı elde etmiş ülkeler de bu sorunu devlet sorunu olarak görmüşlerdir. Meseleye böyle bakmazsak, sorunu bütün yönleriyle algılayamamış oluruz. Bu da başka sorunları beraberinde getirir. Sorun devlet sorunudur, herkesin bunu böyle kabul etmesinde fayda var." 

Ülkenin başına gelen her hükümetin bu sorunu asgariye indirmek konusunda ciddi çaba harcadığını anlatan TBMM Başkanı Çiçek, "Devlet sorunu kabul edilmesi, eksiklikler varsa tesbitlerin yapılması gerekiyor" dedi.

PARTİLER, HÜKÜMETLER ÜSTÜ MİLLİ MESELE

Terörün geldiği nokta itibariyle, Kıbrıs sorununun da Türkiye'nin milli bir sorunu olduğunu ifade eden Cemil Çiçek, politikacıların, iktidarların değiştiği halde Kıbrıs konusundaki Türkiye'nin bakış açısının genelde değişmediğini vurguladı.

Çiçek, şöyle konuştu: "Terör meselesi artık söylenenlere, yazılanlara, değerlendirmelere baktığımızda Türkiye için bir milli meseledir.

Partilerin, güvenlik güçlerinin yargının değil hepimizin, tüm siyasi partilerin, devlet organlarının, vatandaşlarımızın da canını yakan bir sorun durumundadır. Bu konu partiler üstü, hükümetler üstü bir meseledir, Türkiye'nin geleceğiyle alakalıdır.

Yaşadığımız bunca acı tecrübeden sonra terörle mücadele meselesi bir mevsimlik mücadele değildir. Yaz aylarında, belirli vahşice ortaya konulan olayların, cinayetlerin sonrasında yoğunlaştığımız, unutulcak 3-5 ay mücadele edecek, ondan sonra da gündemden kalkacak bir sorun, mevsimlik mesele, değildir. Terörle mücadele devamlılık arzeder.

Bunun uzun soluklu devamlı, soğukkanlılıkla değerlendirilmesi gereken bir mücadele, yaptığımız yanlışlar varsa da hiçbir komplekse kapılmadan nerede yanlış yaptığımızı değerlendirmemiz gerekiyor." 

"BENİM 'TERÖRİST' DEDİĞİME BİR BAŞKASI 'GERİLLA' DİYORSA"

Siyasi partilerin geçmişte ve bugünlerde yaptıkları açaklamalara da değinen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, terörün tanımında anlaşmak gerektiğini söyledi. Çiçek, "Bu konularla kaba hatları ile parallellik gözüküyorsa da, bir mutabakta varılması gerekir. Benim 'Terörist' dediğime bir başkası 'Gerilla', 'Özgürlük savaşçısı' diyorsa, bu tesadüfen söylenmiş bir laf değildir. Aranacak mutabakatlarda çok farklı yönlere götürebilir. Terminoloji meselesine bir bakmamız lazım" dedi.

Dünyadaki uygulamalardan yola çıkarak terörle mücadelede sihirli bir formülün olmadığını belirten Cemil Çiçek, terörle mücadelede sihirli çözüm olmadığı için, halka doğru bilgiler verilmesi gerekmektiğini anlattı. Çiçek, şöyle konuştu; "Türkiye, terörün her türlüsünü yaşayan dünyadaki nadir ülkelerden biridir. 

Terörün her türlüsünü Türkiye yaşıyor. Bugün teröre karşı yüzde 100 bağışıklığı, muafiyeti olan dünyada ister en güçlü olsun hiçbir ülke yoktur. Dünyanın gündeminde olan ve her ülkenin bu beladan kurtulması noktasında işbirliği yapması gereken bir olay, olgudan rahatsızlıktan bahsediyoruz. Ama tüm dünyanın gündeminde olan terör örgütleri var. 

Uluslararası işbirliğinin de yeteri kadar olmadığı bir konudan bahsediyoruz. Söylem olarak taziye, kınama olarak bir parallellik gözüküyor. Ama bunun altını doldurma konusunda terörle mücadele konusunda sorgulayıcı söz konusu değildir.

Bu mücadele, halkımızın sağduyusu, sabırla, tuzaklara, tahriklere kapılmadan, halkımızın başarısı ve bizlerin gayretleriyle belirli bir noktaya getilecektir. Biz bu mücadeleyi kendi başımıza yapmak durumundayız. Kendi imkanlarımızla, dünyadan elde ettiğimiz tecrübeyle kendimiz üstesinden geleceğiz. Başkasından beklemeyeceğiz. Şöyle bir tabir vardır.

'Elden gelen övün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.' En fazla destek vermesi gereken ülkeler, yapması gerekenlerin onda birini yapmamışlardır, yeterli katkıları yoktur.

Bu ülkeyi yönetenler, insanları, her kesimden gelen desktek ve ortak akılla bu sorunu bizim çözmemiz gerekiyor. Terör konusu uluslararası bir politikanın parçasıdır. Bunu bir çok ülke zaman zaman kullanmaktadır." 

TERÖRLE MÜCADELE DİNAMİK OLMALI

Terörle mücadele konusunda dünyanın yaşadığı tecrübelirin bulunduğunu belirten Çiçek, 50'ye yakın ülkenin terörle mücadele ettiğini, bunların başında da Türkiye'nin geldiğini söyledi. Çiçek, "Türkiye bu mücadelesini yürütürken, bundan sonra daha fazla dış dünyada başarı elde etmiş yada edememiş, tecrübelierinden daha fazla istifade etmelidir. Terörle mücadele konusunda alınacak tedbirler dinamik olması lazım. Terör örgütleri de gözlemlerini, politikalarını değiştiriyor. Bir çok gelişmeyi yakından takip ederek, yeni politika yöntemler belirlerken, klasik tedbirlerle bu işe karşı konulması doğru olmaz. Mücadele dinamik olması mecburiyetindedir. Dünyadaki yaşanan tecrübeleri yakından tesbit etmek gerekir" dedi.

"TERÖR ÖRÖGÜTLERİ, KADIN VE ÇOCUKLARI KULLANIYOR"

Çiçek dünyadaki bütün terör örgütlerinin kadınlarla çocukları kullandığını bu konuda inanılmaz benzerlik volduğunu, 'Barış ve demokrasi' sloganları kulanıldığı halde demokrasi yerine olağanüstü hal istendiğini ifade etti.

TBMM Başkanı, şöyle devam etti: "Halk içerisinde kendisine destek olmada, taraftar bulmada önemli bir imkan sağlamış oluyor. Ülkenin belli bir bölgesi olağanüstü yönetim şekliyle yönetildi, geldiğimiz nokta da ortadadır. Terörle mücadele açısından demokrasi ve hukuk içinde kalmayı terör örgütleri kabul etmiyor.

Yönetimleri, olağanüstü rejimleri teşvik etmeyi zorlayacak yol ve yöntemlere başvuruyor. Türkiye terörle mücadelesini sürdürürken hukukun dışına çıkmadan demokrasi içinde çözmek durumundadır. Terörle mücadele eden tüm ülkeler ortak hata yapmış gözüküyor. Bütün araştırmalarda bu var. Terör olayları başladığı andan itibaren tüm ülkeler bir güvenlik, polisiye mesele olarak görmüştür. Türkiye olarak uzun süre biz de böyle gördük. Siz olayı güvnelik, zabıta olayı olarak görürseniz, alacağınız tedbirler de bununla sınırlı olacaktır ve o bölgeye mahsus olacaktır. Tüm dünyada görülmüştür ki, meseleyi güvenlik meselesi, güvenlik güçleri olarak kabul ettiğinizde Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılarla karşılaşırsınız."

BELİRLİ AYLARDA KAN DÖKÜLMEZ, SAVAŞ YAPILMAZ

Çiçek, Gaziantep'te bomba yüklü otomobille yapılan terörist saldırı ile Ramazan Bayramı'nın kendisi ile birlikte birçok insana hayatı zehir ettiğini bildirirken, "Kız çocuklarının diri diri toprağa gömdüğü devirlerde bile belirli aylarda kan dökülmez, belli aylarda savaş yapılmaz. Bu eylemleri ortaya koyanlar, ilkel şekilde Ramazan ayında birçok insanımız ve milletimizin canını, yüreğini yakan eylemler ortaya koymuşlardır. Vatandaşımızın bizden beklediği; 'Bir araya gelin, bu işi çözün'. Demek ki vatandaş bizim belli bir caneze törenindeki görüntünün ötesinde ortak bir tavır, politika, karar , daha somut, yürek soğutan adımların atılmasını bekliyor. Siyaset kurumu böyle bir talebe zarurete sırtını dönemez. Bu sorunu bizler çözeceğiz. Başkasından çözüm beklemek beyhudedir. Sorun bizimdir, biz çözeceğiz. Ortak akıl ortak dille. Belirli olayların, kişisel söylemlerin dışında ortak bir dille, politikaya dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu, terörle mücadelede inanılmaz kolaylıklar getirecektir. Alınacak tedbirler birlikte ortaya konulacağı için, bunun üzerinden bir siyasi tartışma yapılmayacaktır. Alınacak karlar toplumun her kesimden destekleneceği için, terör guruplarına destek verenleri büyük ölçüde izole edecektir, güvenlik güçlerine büyük ölçüde moral verecektir" dedi.

Cemil Çiçek, Gaziantep'deki cenaze töreninde olduğu gibi siyasi partilerin bir araya gelmesi konusunda üzerine düşen görevi yapmaya hazır olduğunu ancak 'Kendi kendisine gelin güvey olmayacağını' ifade etti m" dedi. Çiçek bir başka soru üzerine BDP milletvekillerinin Şemdinli'deki tavrını hiç doğru bulmadığını da belirtirken, "Değil bu görüntüleri, terörü kınamamış olmayı bile sakıncalı buluyorum" dedi. Çİçek, TBMM'nin 2 üyesinin kamplara sokulmaması olayını ise, detayını bilmediği için değerlendirmezken, Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılması konusundaki soruya ise, "Toplanınca ne yapılacağı önemlidir. bu toplantılar vatandaşa ümit verir olmalı" dedi.

TERÖRE KARŞI ULUSAL MUTABAKAT METNİ

Çiçek, hazırladığı ulusal mutabakat metni dünya tecrübesinden de yararlanarak basın mensuplarına dağıttı. Metinde şu ifadelere yer verdi:

1- Şiddeti ve terörü benimseyen hiçbir anlayış veya hareket tarzı kabul edilemez. Bu nedenle, hangi maksatla olursa olsun, terör ve şiddet yöntemlerine başvurulmasını, bunun mazur gösterilmesini, desteklenmesini ve teşvik edilmesini reddediyoruz. Bu anlayışla terör örgütlerine katılmış herkese, yasalar tanınan imkanlardan yararlanarak silahlarını bırakmaları çağrısında bulunuyoruz.

2- Terör devletin bekasını ve bireysel hak ve özgürlükleri tehdit eden ve toplumun tüm kesimlerinin katılacakları çok yönlü mücadeleyi gerekli kılan bir sorundur. Bu sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülebilecek bir nitelik taşımamaktadır. bu çerçevede, terörle mücadele hükümetin, TBMM'de yer alan veya TBMM'de temsil edilmeyen tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun herkesiminin ortak bir sorumluluk anlayışı çerçevesinde birlikte ve uyum içerisinde hareket etmelerini gerektiren bir görevdir.

3- Bu anlayış doğrultusunda terörle mücadele demokratik hukuk devletinin temel ilkeleri ve insan haklarına saygı sınırları çerçevesinde yürütülecek, bu temelde yaklaşım çerçevesinde benimsenecek tedbirler partiler üstü bir anlayış ve yaklaşımla ve herhalükarda tüm siyasi mülahazaların dışında tutularak bu konudaki toplumsal dayanışmayı sergileyecek surette ele alınacak ve uygulanacaktır.

4- Her türlü terör iylemi ve şiddete karşı çıkılması hükümetin ve siyasi ypartilerin olduğu kadar tüm demokratik kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve bütün yurttaşların da görevidir. bu çerçevede tüm sivil toplum kuruluşlarının ve bütün yurttaşladrın özellikle gençlerin ve kadınların terör eylemlerine ve terörizmin her türüne karşı duruşlarını toplumsal dayanışmayı ortaya koyacak mahiyetteki barışçı ve demokrratik yöntemlerle sergilemeleri büyük önem taşımaktadır.

5- Terörle mücadele devletin, vatandaşının can ve mal güvenliği ile temel hak ve özgürlüklerinin korunması konusundaki anayasal görevi ve bu çerçevede ilgili yasaların güvenlik güçlerine verdriği yetki doğrultusunda kararlılıkla sürdürülmeye devam edilecektir. Bu bağlamda güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyacakları imkan ve yeteneklerin geliştirilmesi öncelikli öneme haizdir.

6- Daha demokratik, daha eşitlikçi ve daha özgürlükçü bir devlet toplum ilişkisi tesisi için yurttaşlarımızın bireysel hak ve özgürlüklerini çoğulculuk anlayışı çerçevesinde ve daha geniş bir bakış açısıyla güvence altına alacak yeni bir anayasa toplumun tüm kesimlerinin katılımı ve mutabakatı da sağlanmak suretiyle süratle hazırlanacaktır.

7- Güneydoğu Anadolu bölgesinin temel sorunlarından biri ekonomik kalkınmadır. Kalkınma hedefi bütüncül bir yaklaşımla ele alınacak bu doğrultuda toplumsal ve kültürel yaşamdan idari yapılanmaya, ekonomik kalkınmadan bölgesel gelişmeye tkadar bir dizi, iktisadi ve kültürel tedbir etkin bir şekilde uygulamaya konulacaktır. bu tedbirlerin uygulanmasında üniter ve ulus devlet yapısına, idarenin bütünlüğüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek şekilde, yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulması yaklaşımı benimsenecektir.

8- Terörle mücadelenin bir diğer önemli veçhesi de etkin uluslar arası işbirliğinin sağlanmasıdır. Bu bağlamda gerek ülkelerle temaslarda, gerek bölgesel ve uluslar arası örgüt ve paltformlarda, terörle mücadelede sergilenen işbirliği ve ülkemizde bu alanda milli bir mutabakat çerçevesinde yürütülen ortak mücadelenin anlatılması için birlikte çalıışılacaktır.

9- Şehit ailelerinin, terör mağdurlarının ve bunların yakınlarının durumlarının daha da iyileştirilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır.

10- Bu mutabakata taraf olan siyasi partiler ve STK olarak, bu mutabakattaki ilkeler doğrultusundaki her türlü işbirilğine partiler üstü bir yaklaşımla yaklaşacağımızı ilan ediyoruz.

11- Bu çerçevede bütün yurtaşların başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerini korumak ve daha da geliştirmek için birlikte çalışacağımızı beyan ediyor ve toplumun tüm kesimlerini bu mutabakatta ifadesini bulan yaklaşımı benimseyip desteklemeye devam ediyoruz."

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler