Bildiğiniz gibi sık olarak yazı yazmamaya özen gösteriyorum.

Yazacak onca konu ve kişi olmasına rağmen çoğu zaman yazmamayı tercih ediyorum…

Çünkü Satırlar kendimi ifade etmeme yetmiyor.

Yazdıkça da bakıyorum ki fazla bir işe yaramıyor.

Eski tas eski hamam,

Herkes Kurnasının(!) Peşinde.

***

Bu Futbol Federasyonu’nun nasıl seçildiği ve göreve geldiği, kurullarının kimlerden oluştuğu herkes tarafından biliniyor.

Şike suçlamasından Metris’te bulunan şahsın desteğiyle göreve geldiği ve kurullarını oluşturduğu bu federasyon, şike olaylarından ülke futbolunu en az zararla(! ) kurtarmaya çalışıyor.

Vay anasını ya bende yedim…

Tamam bu federasyon Ülke Futbolunu İçine düştüğü bu rezil durumdan en az zararla kurtarmaya çalıştığı havasını yaymaya çalışıyor da, bu ülkeyi yönetenler ne yapıyor.

Ne yapacaklar senaryoları yazıyor, Futbol federasyonuna oynatıyor.

Biz millet olarak her şeye alışırız, yeter ki hazmetmemiz için bir süre beklenilsin.

Alışırız arkadaş, alışırız, biz her şeye alışırız.

Ha içimizde alışmayanlarda çıkmaz değil çıkar, onlara ne mi olur…

Alıştırılırlar arkadaş onlarda alıştırılırlar, ya öyle ya böyle sindirile sindirile alıştırılırlar.

Şike yasasında yapılan değişiklik buna örnek değil mi,?

Futbol Federasyonu disiplin talimatnamesi değişikliğinin sumen altından çıkarak konuşulmaya başlaması da başka bir örnek değimli.

Peki tüm bunlar olurken biz Trabzonsporlular ne yaparız.

Ne yapacağız kendimizi içimizden bölüp parçalama yarışına gireriz.

Sarı-Kırmızı sevgisiyle yanarız.

Futbolcularımızı bu renklerle transferle bağdaştırma savaşına gireriz. Pek çoğunda da bunu başarırız.

Geçmişte Tolunay Kafkas, günümüzde Selçuk, Engin, Ceyhun örneklerinde olduğu gibi.

Bu günlerde de “Burak Galatasaray’a gidecek” dedikoduları bilinçli olarak yayıldığı gibi.

Çünkü o renk aşkı başarılı futbolcuların hep orada toplanmasını istemekte.

Valla futbolcuların aklına bu sarı-kırmızılı takıma transferi zorla sokuyoruz.

İnanın zorla sokuyoruz.

Ondan sonra TFF şuna şuna şu cezayı vermişte Zokora’ya bunu vermiş.

Sen kendini yemekle meşgulsün arkadaş, dalmışsın takımına, hocana, başkanına,

E  federasyonun  kimlerin desteğiyle göreve geldiği ve kurullarının nasıl oluştuğu da ortada.

verir tabi, neden vermesin.

Sen başkanını sorgulamakla uğraş,

Sen teknik heyetinle,  futbolcunla uğraş,

Düne kadar “Fenerbahçe şike, Teşvikle maçlar alıyor, bizim yönetim uyuyor mu” de,

Şike soruşturması başlayınca da, “bizimkilerde bu işlere karışmışsaTrabzon’u terk etsinler” de.

Allaha şükür ki zamanında gaza gelmeyerek  çoğunluğun düşüncesine uymadılar.

Bu gün bu durumdaysak, azıcık teşebbüs etselerdi vay halimize.

***

Fenerbahçe maçı arifesinde, zaten moral ve motivasyon olarak bozuk olan futbolcularımızı ne hallere düşürdüğümüze bir bakarımsınız.

"Fark yeriz, yeniliriz, perişan oluruz, aman yenermiyiz, ondan da futbolcu olur mu, ben olsam daha iyi oynarım..."

Bunlar futbolcuların kulağına gitmiyor mu  sanıyorsunuz.

Bu yorumları onlar okumuyor, etkilenmiyor mu sanıyorsunuz.

Durayım, devam edersem bu düşüncelerde olanları üzeceğim, kıracağım.

Ama son olarak bu düşüncelerde olanlara da şunu demeden yapamayacağım.

O Trabzonspor'un onurlu futbolcuları, Pazar günü o sahaya çıkacak, ellerinden gelenin en iyisini yapacaklar.

Siz mi, inanın o sahaya çıkmaya dahi cesaret edemezdiniz"