Anahtar Deliği 27.02.2018

Anahtar Deliğinden bakmaya devam edeceğiz. 27.02.2018

Anahtar Deliği 27.02.2018
BAŞ DÖNDÜREN ‘SOYLU’ TRAFİĞİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon’da partisinin gençlik kongresine katıldı. Burada ‘helallik’ istedi. Gençlere duygusal bir konuşma yaparken halbuki veda ediyormuş! Sonradan gün içerisinde o sözlerinin yankısı çok etkili oldu. Ak Parti Teşkilatları havalimanına koştu. Sosyal medyada en fazla konuşulan konulardan biri oldu! Partili partisiz Bakan Soylu’ya destek mesajı atmaya başladı.  Herkes bir birine ‘acaba’ demeye başladı. Bu yansımaları dün Haber61 TV’de Bakış programında yer verildi. Turgay Beşyıldız, Ankara’dan büyükşehir belediye başkan adayı olacağını ileri sürdü. Levent Ustabaşı da Akkale Çimento’yu işaret etti. Aşkale Çimento’nun Trabzon’da şımarıkça davranmasına, “Erzurum lobisi Recep Akdağ ile Trabzon’da ameliyat yapmaya çalışıyor! Buna kime müsade etmemelidir. Trabzon Bakan Soylu’nun yanında durarak kentin menfaatlerini düşünmelidir” dedi. 

Ustabaşı paylaşımında, “Bakan Soylu’dan beklentim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da yanına aldığı ve güçlendiği şu günlerde Trabzon’u ayağa kaldıracak bir kaç hamle yapması! Bunlardan bir tanesi Aşkale Çimento’nun Ankara’da Erzurum lobisini yanına alarak Trabzon’da yaptığı ameliyatı durdurmasıdır! Neşteri ellerinden alarak çimentoyu şehirden uzaklaştırıp Akoluk’u onlardan kurtarıp Kanuni Bulvarı projesindeki onların istediği şekilde yapılan saçma imar düzenlemesine son vermesidir! 

Bunu sağlamasını isterim! Dadaş gardaştır eyvallah! Ama Trabzon’u kendi çıkarına kullanmaya kalktın mı orda önüne çıkarım!” ifadelerine yer verdi. 

İşte bu gelişmeler olurken sosyal medya hesapları bir anda dondu!

Her gün allandıra ballandıra Süleyman Soylu’yu anlatan bazılarının ise sesi soluğu 12 saat kesildi. Sesleri çıkmadı!

Hayırdır ne oldu bunlara derken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Soylu dava arkadaşımız. Yolumuza devam ediyoruz” mesajı verdi.

İşte o sessiz kalanlar bir anda dilleri çözüldü. Sosyal medya hesaplarından Soylu ile fotoğrafları fışkırdı. 

Bu detay dikkatimi çekti yazalım istedik. Onlar kim mi? Biliyoruz zamanı gelince onları da deşifre ederiz!

Devamında bu 24 saat sonuna doğru Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğum gününü kutlayan Soylu, “Cumhurbaşkanımızın talimatı emirdir” sözü ortaya çıktı.

Ve Türkiye 24 saat girdiği yeni bir krizden çıkmış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Soylu’yu harcatmadı.

Soylu’yu arayarak, külliyeye çağırdı. “Görevine devam ediyorsun. Sorunları beraber aşacağız” dedi. Cezayir’e gidişi sırasında, “Ahlaksız troller vasıtasıyla yapılanlar bizi rahatsız etmektedir. Arkadaşımızın istifası söz konusu değil. Türkiye’yi troller idare etmeyecek. Biz idare edeceğiz” dedi. Trollerden kastı neydi? İşte burası önemli. Bu 24 saatin devamına doğru Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Soylu mücadelemizin baş aktörü Soylu” mesajını verdi. 
Mehmet Ağar, Şamil Tayyar gibi isimler de destekledi.

Ve Soylu geri döndü.

Trabzon’da gazeteler en fazla Soylu’ya yer verdi.

Ulusal medyada da büyük yankı buldu. Sadece Sabah Gazetesi’nde tek satır göremedik.

Bu defa Trabzon’a daha bir  güçlenerek gelecek Soylu.

Peki ne yapacak?

Bizce Başkan Gümrükçüoğlu ile görüşecek. Aşkale’nin 15 kişi çalıştırdığı bir tesis açtığı buna rağmen bütün kentte istediğini yaptığı ile ilgili kesin talimat verecek mi?

Diğer konularda Başkanı uyaracak mı?

Bir kaç kişinin kellesini alacak mı?

Bundan sonra daha sert bir Soylu görebiliriz.  

UÇAK KAZASIYLA İLGİLİ ÖYLE BİR DETAY YAZDI Kİ!

Kuzey Ekspres Gazetesi yazarlarından Turhan Eyüboğlu, Trabzon’da pistten çıkan Pegasus Hava Yolları uçağı ile öğrenilen sıra dışı bir gerçeği yazısına taşıdı.

Eyüboğlu’nun Trabzon Uçak Kazasının Bize Gösterdiği Gerçek başlıklı yazısı;

Franz Kafka, modern dünya edebiyatının ikonik ve özgün yazarlarından biridir. Temmuz 1883’te Prag’da ufak moda eşyalar satan bir dükkân işleten Hermann ve Julie Kafka’nın altı çocuğunun ilki olarak dünyaya gelmiştir.

20. yüzyılın ve modern Alman edebiyatının önde gelen yazarlarındandır. Yaşamı boyunca pek tanınmamıştır. Hukuk okumuş, boş zamanlarında yazmaya başlamıştır.

Yazıları, ilk olarak Betrachtung, 1912 yılından itibaren yayımlanmaya başlamıştır. Kafka’nın duygusal deneyimleri ve ailesiyle olan ilişkileri eserlerinde özellikle günlük ve mektuplarında ifade bulmuştur. Babaya Mektup’ta (Almanca: Brief an den Vater) Kafka’nın bakış açısından babasıyla olan ilişkisi gözükmektedir.

Hayatta olduğu süre içerisinde yedi kitap yazmıştır. Bunların yanında üç tamamlanmamış roman ve birçok mektup ve günlük bırakmıştır gerisinde.

Kafka, yakın arkadaşı Max Brod’dan öldüğünde tüm bu eserlerini yakmasını istemiştir. Max Brod’un Kafka’nın bu isteğini yerine getirmemesi sayesinde bugün bu eserleri okuma şansına sahibiz.

Kafka tüm eserlerini Almanca yazmıştır. Modernist bir yazar olarak görülmektedir. Eserlerinde suç, özgürlük, yabancılaşma ve sorumluluk, ayrıca otoriteye bireysel karşı koyma gibi temaları işlemiştir.

Kafka’nın en tanınmış eserleri Dava, Şato ve Dönüşüm’dür. Kafka 3 Haziran 1924’te veremden ölmüştür.

Çoğumuz ismini duymamış veya ismini biliyorsak da kitaplarını hiç okumamış olabiliriz. Çok azımız okumuştur, diye düşünüyorum Kafka’nın kitaplarını!

Şimdi duyuyorum sizi! ‘Bu adamın uçak kazasıyla ne işi var? Anlatıp duruyorsun Kafka’yı!’ diyorsunuz, okurken yazımı!

Ancak şimdi sıkı durun! Kısa süre önce kaza yapmış uçakta tahminen yolcuların valizlerinde kaç tane Kafka’ya ait kitap çıkmıştır? Evet, hadi buna şimdi cevap verin!

Bana sormuş olsaydılar bu soruyu ‘Hiç çıkmamıştır!’ diye hiç nefes almadan söyleyebilirdim. Ancak aldığım cevap sonrası yüzümün kızarıklığını göstermemek için iki elimle yüzümü kapatmak zorunda kalırdım. İyi ki kendimi tutup cevap vermemişim.
Yüz altmış yolcusu bulunan uçakta yirmi adet Kafka kitabı el valizleri ve sırt çantalarından çıkmış! Yani yirmi Trabzon yolcusu Kafka okuyormuş!

Bunu yetkililerden ilk duyduğumda kendime gelemedim ve hemen ardından: ‘Son yıllarda aldığım en güzel kaza haberi!’ diye patavatsız bir cevap verdim. Yetkili arkadaş: ‘Abi daha dur! Bu bir şey değil!’ deyince: ‘Abartmayın!’ diye cevap verdim. Yetkili: ‘Sen şimdi şu soracağım soruya cevap ver!’ dedi. ‘Bu valizlerde ve sırt çantalarında sence kaç roman çıkmıştır?’

Bir sağa baktım bir sola. Önce Türkiye’de okuma oranlarını aklıma getirdim. Oradan bölgeleri düşünmeye başladım ve Karadeniz Bölgesi’nde roman okuma oranını hatırlamaya çalıştım. Ne desem diye aklımdan geçiriyordum ki…

‘Sen yorulma bulamazsın! Çünkü biz şok olduk işin içinde olduğumuz halde!’ diye cevap verdi.

‘Abi yüz altmış yolcusu olan uçakta yüz yirmi kitap çıktı. Yani üç kişiden ikisi kitap okuyor!’ dedi.

‘Yok artık!’ dedim kendi kendime. Bunlar herhalde bizimle dalga geçecekler de işi abartıyorlar!’ diye geçiriyordum içimden. Eğer böyle bir şeyse altında kalmamak için ‘Kaç uçak kazasında kitap kontrolü yaptınız ki bizimle dalga geçiyorsunuz?’ diyecektim ki… ‘Abi biz bu kontrolleri polis ve noter kontrolünde yapıyoruz. Onlar da bu duruma çok şaşırdılar! Trabzon’da bu kadar kitap okunduğunu bilmiyorduk!’ diye cevap verdiler. ‘Hay Allah’ım! Bir kaza haberine bu kadar sevinilir mi? Evet sevinilir!’ diye içimden geçiriyorum. Bu nasıl bir gerçek ki kazayla ortaya çıktı?

Kaza yapan uçağın içinde olan yolcular hepinizi çok seviyor ve bir Trabzonlu olarak sizinle gurur duyuyorum. İyi ki varsınız!

ALİ ÖZTÜRK AYŞE SULA KÖSEOĞLU İLE TARTIŞMASINI YAZDI

Günebakış Gazetesi sahibi Ali Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trabzon Milletvekillerinin görüşmesini yazmıştı. Burada Trabzon Milletvekillerini sessiz kalmasını, Trabzon’da sanki bir şey olmuyormuş gibi davranmasını eleştirmiş sadece Trabzon gerçeklerini Salih Cora’nın belirttiğini ifade etmişti. Bu görüşmede Bakan Süleyman Soylu’nun  yalnız kaldığını ima etmişti. Muhammet Balta, Adnan Günnar ve Ayşe Sula Köseoğlu’nun neden sesini çıkarmadığını gündeme koydu. Neden Trabzon gerçeğini paylaşmadığını Gümrükçüoğlu’nu eleştirmediklerini ifade etti. Bu toplantı sonrası Bakan Soylu’nun Trabzon’da veda etme kararı aldığını öne sürdü.

Bundan sonra bugünkü yazısında Ayşe SUla Köseoğlu’nun kendisini aradığını yazdı. Tartışmalarından bir paraf yazısına koydu. 

Toplantının Bakan Soylu’yu hedef aldığını ileri süren Öztürk, bugünkü tartışmayla ilgili yazısında, “Ayşe hanım toplantıda Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nu  ve icraatlarını savunmadığını Trabzon’un çıkarlarını savunduğunu iddia etti. 
Ancak, “Trabzon’un çıkarlarını ve Ak Parti’yi savunmanın yolu Orhan Fevzi beyi savunmaktan mı geçiyor?” Sorusuna yanıt vermedi. “Ben partimde olmasını istiyorum” derken de, “Huzursuzluğun kaynağı limdir ve neresidir?” Sorusunu cevapsız bıraktı” ifadelerini ile Köseoğlu ile arasında geçen diyaloğu yazdı.

Bu durum önümüzdeki günlere yansıyabilir! Önümüzdeki seçimlere yansıyabilir! Kulislerde neler konuşulduğuna önümüzdeki günlerde tekrar bakacağız.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler