Anahtar Deliği - 21.06.2019

Anahtar Deliği - 21.06.2019

Anahtar Deliği - 21.06.2019

HES’İN ETKİSİ VAR MI YOK MU?


Trabzon ‘un Araklı İlçesi’nde yaşanan sel ve heyelan faciaları nedeniyle 7 ölü, 3 kayıp var. Bu facia ile ilgili en çok tartışılan HES’in sele aşırı su baskınına etkisi oldu mu?
Acaba su baskınını, seli tettikledi mi?
Göründüğü kadarıyla, aldığımız bilgilere göre, HES ile baskının alakası yok!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Araklı’ya geldi incelemelerde şunu söyledi;” HES’in sele etkisi olmadığı görülüyor”
Sonra CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, dediki; “HES ile sel arasında 1 km var. HES’in etkisi oldu diyemem “dedi.
Şimdi eğer “Yok ben AK Parti’ye buradan çakmaya devam edecek, bel altı vurmayı severim derseniz, size bişey diyemeyiz. Buyurunuz meydan sizin! Zaten sırf böyle trollün yapmak isteyen binlercesine sizde dahil olursunuz.
Yok bu faciadır derseniz bunda bile suistimal edilirse ayıp olur derseniz, o başka!
Ha şu var..
Karadeniz’de 30 yıldır bir doğa katliamı var.

AHMET KAYA’NIN DEDİKLERİ NE OLACAK?


CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, parti binasında çok sert ama ciddi tespitlerde vahim iddialarda bulundu.
Afetin yaşandığı, kayıpların en fazla yaşandığı Araklı İlçesi Çamlıktepe ve Yeşilyurt mahallelerinde DSİ Trabzon Bölge Müdürlüğü işçileri, Trabzon Büyükşehir Belediyesi işçilerinin çalıştığını söyledi.
Daha önce ufak çaplı yaşanan heyelan ve selde zarar gören arazileri düzeltmeye çalıştıklarını ve bu nedenle sela kapıldıklarını ifade etti.
Ahmet Kaya, “Kar yağarken kar temizlenmez! Devletin kurumu Meteoroloji Müdürlüğü, sel gelecek diye uyardığı halde bu işçiler neden orada çalışıyorlardı?” diye sordu.
Evet DSİ ?
Evet Büyükşehir?
Şu soruya bir cevap verin.

Ahmet Kaya diyorki; O işçileri devletin ölümcül ihmali öldürdü!

Devlet uyarırken, kendi uyarısına uymadı!


PEKİ BİLİM DÜNYASI NE DİYOR? 

İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Muzaffer Aydın, günümüze kadar meydana gelen sel ve heyelanlardan ders alınmadığını Trabzon’un Araklı ilçesinde herkesin gördüğünü söyledi. 50 yıldan beri bölgede yaşanan felaketlerde sürekli suçlu arandığını ancak hiçbir zaman bilimsel yönden yaşanan doğal afetlere yaklaşılmadığını açıklayan Aydın, bu eksikliğin giderilmesi için KTÜ ve İMO ortaklığıyla araştırma ekibinin kurulduğunu ifade etti.

Trabzon Araklı’da meydana gelen ve afete dönüşen felaketle ilgili bilimsel ve teknik bilgi ve donanıma sahip olmadan kamuoyuna açıklamalar yapıldığını üzüntü ile izlediklerini ifade eden İMO Başkanı Muzaffer Aydın, “Bilim ve teknik dışında yorum, açıklama yapanların, fikir yürütenlerin bu olayı afete çeviren zihniyetten farkı yoktur. Bilinmelidir ki 50 yıldan fazla bir süredir bölgemizde bu doğa olayları, doğal afete dönüşmekte ve ilgili, ilgisiz, bilgili, bilgisiz olduğuna bakılmadan herkes konuşmakta, sadece suçlu aramaya odaklanmakta, çoğu kez de yanlış noktalara yönlenmektedir. Yıllardır konuyla ilgili açıklamalarımızda da önemle vurguladığımız birçok hususun göz ardı edildiği ve olaylara bilimsel açılardan yaklaşılması noktasında sorunlar olduğu ortadadır.” diye konuştu.

O TRANSFERLERİN PERDE ARKASI VE SONRASINDA YAŞANANLAR


Trabzonspor, Altınordu Kulübü’nden 17 yaşındaki Atakan Gündüz ve Salih Kavrazlı'ya imza attırdı. 
Ardından kıyamet koptu!
Altınordu Kulübü Trabzonspor’u oyuncuları kendilerinden izin almadan imza attırdıklarını ima ederek,  suçladı. �Haddini o kadar aştı ki, çocukların anen babalarına da aynı şekilde suçlamalar yönettiler.
Yahu bu çocuklara imza attırmadınız!
Sözleşem imzalatmadınız!
Uzun süre beklediniz!
Çocukların aileleri defalarca sizi uyarmasına rağmen yapamadınız!
Anne babalar çocuklarının Trabzonspor’a imza atmasını istediğini bildiğiniz halde birşey yapmadınız!
Şimdi kalkıp, Trabzonspor gibi köklü, geleneklerine bağlı bir kulübü suçluyorsunuz!
Pes..
Önce yönetmeyi öğrenin.
Trabzonspor dün yine de çok nazik ve ince bir açıklama yaptı.
Bakın;
“Şunu özellikle vurgulamak isteriz ki; genç futbolcuların kulübümüzle sözleşme imzalamasını “sonun başlangıcı” olarak göstermek, ilgili futbolcuların kariyerlerinde yaşayacakları yükselişi “vahim bir tablo” şeklinde yansıtmak kimsenin haddine değildir. Bunun yanında yaşanan süreci “komşunun bahçesinden meyve çalma” ifadesi ile ilişkilendirerek Trabzonspor gibi köklü bir camiaya “leke” bulaştırmaya çalışmanın sporun ahlaki değerleriyle bağdaşmadığı da açık ve nettir.
Söz konusu gençlerin kariyerlerini örseleyecek bu minvaldeki açıklamaların, futbol altyapısı ve gençlerin yetiştirilmesi noktasında önemli bir misyon üstlenmiş Altınordu Kulübü tarafından yapılması ve üstelik bu açıklamanın Trabzonspor gibi altyapıya verdiği önemle Türk futbolunun senelerdir saygısını kazanmış örnek bir kulübe karşı yapılmış olması olayın talihsizliğini çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.
Son söz olarak; transfer sürecindeki tüm işlemlerin yasal ve ahlaki çerçeveler içinde yapıldığını futbol kamuoyuna bir defa daha hatırlatır; Türkiye Futbol Federasyonu talimatları uyarınca başta Altınordu Kulübü olmak üzere iki futbolcumuzun yetişmesine katkıda bulunan tüm kulüplere gerekli “yetiştirme bedelleri”nin ödeneceğini belirtmek isteriz.”
Bu cevap yeterli olacaktır!
Trabzonspor Kulübü’nü bu şekilde suçlamak kimsenin haddine değildir.


İKİ ÜNLÜ MAÇKALI BULUŞTU TABİKİ SONU GANİTAYLA BİTTİ 

Maçka’nın iki yüzü.
Türkiye’nin tanıdığı iki ünlü yüzü.
Trabzon denince akla gelen iki isim.
Sanat, şiir, şarkı dizeleri, yorumlar, Trabzon, Trabzonspor ve dahası.
Hepsini barındıran.
Tabiki biri Volkan Konak.
Diğeri Sunay Akın.
Uzun zamandır bir araya gelmemişlerdi.
İstanbull’da buluştular.
Sunay Akın hemen not düştü;
“Kağıttan gemiler yaptık Boğaz kıyısındaki, çocukluğumuzu koyduk içine.. Haydi rüzgar, götür bizi Ganita’ya..”

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler