Her spor müsabakası eşit şartlarda başlar.

Sporun güzelliği budur. İzlenme değeri de buradadır.

Spor endüstriyelleşip sektörleştikçe müsabaka esnasında değilse dahi müsabakaya kadar olan süreçte bu eşitlik ilkesinin ekseni yavaş yavaş güçlüden yana kaymaya başlar.

Futbol gibi dev kitleleri peşinden sürükleyen sporlarda ise artık eşitliklerden bahsetmenin anlamı yok.

Futbolda dönen para ve peşindeki insan kalabalıkları düşünüldüğünde, bu güçleri kullanabilmek adına herkes güzel oyuna bir yerinden bulaşmaya çalışmakta... Oyun artık bildiğimiz oyun değil.

Ama tüm bunlara rağmen halâ, özlediğimiz o oyuna ait bir şeyler bulmak, hikâyelere şahit olabilmek adına gözümüz yeşilin üzerinde... Vazgeçemediğimiz bu sevda bize ait...

Bu sevda bizi yıllar önce iki renkte birleştirdi.

Yaşı yetenler izleyerek, yetmeyenler dinleyerek şahit oldu koskoca ülkede tek bir İstanbul şehrinin futbol hükümdarlığını devirip, tacı sürükleye sürükleye Doğu Karadeniz'e getiren Cemillerin, Kadrilerin; Ali Kemallerin hikâyesine...

Biz Trabzonsporluyuz.

Biz galibiyetleri ve şampiyonlukları, hikâyemize değişmeyiz.

Biz bu oyun bozulduysa da, artık diğerleri bozuk bir oyunu oynuyorsa da, oyunun yeni kurallarını reddedeniz...

Bu oyun bizim için hep aynı dikdörtgen zemin üzerinde ve sadece orada oynandı. Hikâyemiz sadece futbol topuyla, orada yazıldı.

Şimdi kendi kalemleriyle bizim sevdamız adına galibiyetler, şampiyonluklar yazmak istiyorlar.

O kalemlerle yazılmış şampiyonluklarda gözümüz yok.

Bize hikâyemiz yeter.

Şartlar ne olursa olsun, Trabzonspor sadece yeşil sahada yazdığı destansı hikâyesini kendi değerlerinden taviz vermeden ve asil bir şekilde yazmaya devam etmelidir.

Trabzonspor güçten, sistemden beslenemez. Bu olgular Trabzonspor'un tertemiz destanıyla taban tabana zıt kavramlardır.

Trabzonspor sistemin çarkı olmaz. Sisteme çomak sokar.

Ve bunu yapmaya devam edecektir.

Bunu aksine çevirmeye ne dışarıdan ne de içeriden birilerinin gücü yetecektir.

Trabzonspor değerleri ile var olmuştur. Var olmasını da değerlerini koruyarak ama dönüşerek devam ettirecektir.

Canımız kadar sevdiğimiz Trabzonspor'umuzun bugün yaşadığın tüm sorunların, bu değerler manzumesinden bihaber olanların eseri olduğunu biliyoruz.

Alınteri ve emeği ile hak ettiği kupayı kendisine vermeyenlere, onur ve gururunu satılığa çıkartanların bir fiyatı olabilir ama "Dünyanın En Değerli Şampiyonluğu Olan 2010-2011 Sezonu Şampiyonluğunu" kazanan Trabzonspor'un bir fiyatı yoktur.

Diasporada yaşayan yeni nesil Trabzonsporlular olarak Trabzonspor'u var eden değerlerin üzerine hiçbir gücün basmasına, çiğnemesine, o değerleri kullanmasına şimdiye kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.

Hukukun gücüne, kongre üyelerinin iradesine ve Trabzonspor'un değerlerine saygı göstermeyen anlayışı canımız kadar sevdiğimiz Trabzonspor'dan uzak tutmak için gereken neyse O'nu yapacağız. İlgililerin ve yetkililerin de bunu yapmasını bekleyeceğiz.

Endişeye kapılma, üzülme, karamsar olma Trabzonsporlu.!

Senin gücün her türlü ihaneti yenecektir.

Biz GELECEĞİZ, Gelecek BİZİZ...

TRABZON FİKİR KULÜBÜ