Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye Futbol Federasyonu'nun, UEFA'nın talebi doğrultusunda Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden men etmesiyle alakalı, "Yaşananlardan dolayı hiç kimse kendisini mutlu hissetmemelidir" dedi.

Bakan Kılıç, makamında düzenlediği basın toplantısında, dünya şampiyonu olan Yıldız Kız Milli Voleybol Takımı'nın başarısının büyük olduğunu belirterek, millilerin gelecek vadeden bir başarıyı gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Kılıç, "Göğsümüzü kabarttılar, gururumuzu okşadılar, milletçe, bir milli takımımızın kazanmış olduğu bu dünya şampiyonluğu karşısında, diğer branşlardaki takımlarımızın da bu başarıyı kazanabileceği duygusunu perçinledik. Kızlarımıza Başbakanlık makamı talimatıyla 25, ayrıca bakanlık olarak da 25 olmak üzere 50'şer Cumhuriyet altını verdik. 800 sporcumuzla yaptığımız iftarda, Sayın Başbakanımız talimat verdi ve kızların ödüllerini bayramdan önce hesaplarına göndermemizi istemişti. Bugün itibariyle ödülleri hesaplarına yatırıldı. Milli takıma ödenen ödül miktarı 315 bin TL'dir. Dünya şampiyonu voleybolculara tavsiyelerde bulunan Suat Kılıç, "Parayı bayram için ya da çeyizleri için harcayabilirler ama Bakan ağabeyleri olarak benim onlara önerim, bu dönemde tasarruf yapmaları ve ödüllerinin bir kısmıyla Somali'yi hatırlamalarıdır" şeklinde konuştu.

A Milli Erkek Basketbol Takımı'ndan Litvanya'da düzenlenecek Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda hazırlık dönemindekinden daha yüksek bir performans beklediklerini vurgulayan Suat Kılıç, yarın Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde sporculara moral olması açısından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile buluşmalarını sağlayacaklarını dile getirdi.

Bakan Kılıç, Türkiye Futbol Federasyonu'nun, UEFA'nın talebi doğrultusunda Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden men etmesine ilişkin bir soruya, "Türk futbolunda yaşananlar bizi derinden yaralıyor ve üzüyor. Sadece UEFA'nın gönderdiği mektubu ve TFF'nin aldığı son kararları kast ederek bunu söylemiyorum. Aylardır yaşanan tartışmalar futbolumuzun yükselmesine ve marka değerine faydalı tartışmalar değil. Yaşanan gelişmeler Yargı zemininde yaşanıyor. Gönül isterdi ki, bu olaylar hiç yaşanmasaydı, bu iddialar bile Türk futbolunda yer almasaydı. Yargıda olan bu soruşturma Türk futbolunu bir noktaya taşıdı. Türkiye'de futbolun otoritesi Türkiye Futbol Federasyonudur. Futbolun dev otoritesi UEFA'dır ama onun kararları da tartışılmaz değildir. 7'den 70'e herkesin bu konuda bir duyarlılığı var. Ülkemizde milyonlarca Fenerbahçe taraftarı ve seveni var. Konular tartışılırken, kararlar alınırken, Fenerbahçe camiasının hissiyatlarının gözetilmesi ve açıklamalarda çok daha duyarlı bir dilin kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de futbolun devleri, lokomotifleri bellidir. Elbette Fenerbahçe de bunlardan bir tanesidir. Bu kulüplerimize gönül vermiş taraftarların incitilmemesi gerekir. Bu konudaki ilk görev TFF'nin ve UEFA'nın da görevleri arasındadır. Fenerbahçe yönetiminden gelen açıklamalar herkes tarafından değerlendirilecektir. Yaşananlardan dolayı hiç kimse kendisini mutlu hissetmemelidir. Alınan kararlar ve sürecin geldiği nokta itibariyle hiç kimse tebessüm etme hakkını kendinde görmemelidir. Bugün empati yapma günüdür. Yaşanan olumsuzluklar varsa bile bunun faturasını kimsenin taraftar gruplarının sevgilerine, aşklarına çıkarmaya hakkı yoktur. Herkes kendisini Fenerbahçe yöneticileri ve taraftarlarının yerine koysun. Bunca sıkıntı karşısında 'Fenerbahçeliler yaşayacaklarını kendileri düşünsün' gibi kaygısız bir tavır içine girmek hiç birimizin tercihi olmamalıdır. Fenerbahçe dışındaki takımların yönetici ve taraftarlarının tavır ve tercihi böyle olmamalıdır. Bugün yaşanan olumsuzluklar nedeniyle Türk futbolu adına hepimizin üzgün olması, düşünceli olması gereken gündür" diye yanıt verdi.

Suat Kılıç, bakanlık olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun ve UEFA'nın kararlarına ne hukuki, ne de siyasi olarak yönlerdirme ve etki olmadığını belirterek, bayramdan sonra Türkiye Futbol Federasyonu ve kulüp başkanlarıyla İstanbul'da bir araya geleceklerini söyledi. Kılıç ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi sözcülerinin eleştirilerine şu sözlerle cevap verdi;

"Aylardır susan muhalefet sözcülerinin bu konuyu hükümetle bakanlığımızla ilişkilendirmeye kalkmaları son derece vahim ve talihsiz bir durumdur. Muhalefet liderlerinin sağduyu ve aklıselim kaybı taraftar gruplarında bile henüz söz konusu olmuş değildir. MHP ve CHP'den gelen açıklamalar düşündürücü ve kaygı vericidir, tedirgin edicidir, taraftar grupları üzerinde tahrikler yaratıcı niteliktedir. Bu nedenle taraftar gruplarını muhalefet sözcülerinin ifadelerini dikkate almamaya davet ediyorum. Bakanlık olarak Türk futbolunun bu süreçten en kısa sürede çıkması için elimizdeki tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Spor Toto aracılığıyla bugünden sonra da tüm takımlarımıza destek vermeye devam edeceğiz."

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bir soru üzerine yaşanan süreçte en zor günleri Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerinin yaşadığı ifade ederek, "Bu sürece dünden itibaren Fenerbahçeli yöneticiler de dahil oldu. Bu süreçlerle yakından uzaktan ilişkisi olmayan milyonlarca insanın yüreğinde sızı var. Dikkatli adımlar atılmalı, açıklamalar yapılmalı. Fenerbahçe yönetimi de acele karar vermemeli. Mevzuatı neyse TFF eğer bir karar alacaksa sadece Fenerbahçe'yi değil Türkiye'deki tüm futbol camiasını memnun edecek ya da adalet beklentisine cevap verebilecek bir karar alabilmedir diye düşünüyorum. Tekrar söylüyorum, yaşananlar hiç kimseyi sevindirmesin. Gönül arzu ederdi ki, Türkiye Şampiyonlar Ligi'nde birden fazla takımla temsil edilsin. Bunun Türkiye ve futboluna çok büyük katkıları var. O yüzden kimse sevinmesin. Süreç Türk futbolu adına üzülmemiz gereken bir süreçtir" diye konuştu.

Kılıç, geçmiş dönemde spora hizmet vermiş genel müdürler ve genel müdür yardımcılarına teşekkür ederek, vizyon tazelemek için Spor Genel Müdürlüğü görevinde değişikliğe gittiklerini belirtti. Bakan Kılıç, şu ifadelerle sözlerini tamamladı; "Spor Genel Müdürlüğü'nün başına atadığımız ismin öz geçmişine baktığımız zaman yeni dönemin yol haritası da şekillendiği görülecektir. Yeni dönemde sadece profesyonel branşlara değil, milyonlarca gencimizi sokaklardan alıp spor salonlarına taşımak üzere amatör branşlara yöneleceğiz. Yeni dönemin yıldızı amatör branşlar olacak. Tabii ki profesyonel branşlara gerekli yatırımlar yapılacak. Profesyonelleşmenin yolu amatör sahalardan geçiyor."