CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "CHP'den bir milletvekilinin istifası, bir milletvekilinin de disipline sevk edilmesi" konusunda, "Kimse CHP'den üstün değildir. Herkes parti içinde kaldığı zaman güçlenir ve siyaset yapar. Bu arkadaşlarımın böyle bir süreç yaşamalarına üzülürüm. Ancak partimin bir disipline de ihtiyacı vardır" dedi.

 

Gök, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin; Ermenek'te meydana gelen maden faciasında mahsur kalanların kurtarılamadığı, Güneydoğu'da devlet otoritesinin zayıfladığı, her türlü mala gelen zamların olduğu, çocukların TEOG sistemi nedeniyle okullara yerleştirilemediği, işsizlik ve geçim derdinin yaşandığı günler geçirdiğini öne sürdü. 

 

"Türkiye'nin gündeminin bu olduğu bugünlerde, dün Meclis'te ne yaşandı?" diye soran Gök, 5 Kasım 2014'te Meclis'te yaşananların, Türkiye'de nasıl bir düzenin kurulduğunu gözler önüne sermesi açısından ibret verici olduğunu kaydetti. Gök, "5 Kasım 2014 tarihi, Meclis'in komisyon odalarından pis kokuların geldiği tarihtir. Meclis, Recep Tayyip Erdoğan döneminin yolsuzluklarının kurtarılmaya çalışıldığı bir platforma dönüşmeye başlamıştır" diye konuştu.

 

Gök, Meclis Soruşturma Komisyonlarının yargısal bir görevi olduğunu ifade ederek, "17-25 Aralık yolsuzluklarının batağında çırpınanlar, kendilerine koruma çemberi olarak komisyonun AKP'li üyelerini destek almaktadır. Komisyon soruşturuyormuş gibi yaparak, asıl isimleri çağırmak yerine kenardaki isimleri çağırmaktadır, komisyon fiilen kilitlenmiştir. Yolsuzlukların üzerinin kapatılacağının işareti dün çok ağır bir şekilde verilmiştir" dedi.

 

 

 

- "Cevap vermeyi reddederek suç işlemiştir"

 

 

 

CHP Grup Başkanvekili Gök, KİT Komisyonu'nda CHP'li milletvekillerinin sordukları soruların tamamına, BDDK'nın 73. maddesi kapsamında sır denilerek cevap verilmediğini belirterek, "Meclis adına denetim yapan Sayıştay'ın görevlileri, Komisyonun'nun AKP'li Başkanı, arkadaşlarımızın sorularına cevap vermeyi reddederek suç işlemiştir. Komisyon Başkanı ve diğer ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunacağız" sözlerini sarfetti. 

 

Nüfuz suistimalinin bu denli ağır yaşandığı Türkiye'de, dün Milli Eğitim Komisyonu'nda yolsuzlukların ana kaynağını oluşturan; mütevelli heyetini Cumhurbaşkanı'nın çocuğu, gelini, dünürü, yakını, AK Parti'li milletvekili, bürokrat, belediye başkanı ve iş verdiği müteahhitlerin oluşturduğu TÜRGEV gibi bir vakfın üniversite kurma kararı alındığını savunan Gök, komisyonun CHP'li üyelerinin toplantıyı terkettiğini söyledi. Gök, bu yasa Genel Kurul'da konuşulduğu zaman vakfın bütün gerçeğini halkla paylaşacaklarını ifade etti.

 

Levent Gök, "Meclis dün bütün komisyonlarında, AKP'nin tek parti devletine uygun, onu koruyan, kollayan, onun çıkarlarına hizmet eden kararları üretmeye devam etmiştir" dedi. Gök, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, "kaçak sarayın" maliyetini açıkladığını, sarayın 1 milyar 370 milyon TL'ye mal olduğunu, uçağın maliyetinin de 410 milyon Tl olduğunu söylediğini anlattı.

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dün kaçak sarayla ilgili soru üzerine, "Buraya bir milyarın üzerinde masraf yapıldı, bu kadar olmamalıydı. Özel imalat bunlar. Haddim olmayarak çok da aklım ermez 'nereye gitti bu paralar, ne oldu?' falan dediğimizde zaten dün müteahhittin firması falan da açıklanmış" dediğini anımsatan Gök, şöyle konuştu:  

 

"Senin haddine olmayacak da kimin haddine olacak? Başbakan Yardımcısı olacaksın, bir yerde harcanan para için 'bu kadar çok olmamalı' diyeceksin, sonra da 'haddim değildir, aklım ermez' diyeceksin. Sen kamu parasını korumak için oradasın. Bülent Arınç, zaman zaman ağlar. 'Meclis Başkanlığı dönemimde akan suyun bile hesabını sordum' dedi. Akan suyun hesabını soruyorsun, 1 milyar 370 milyon TL'nin hesabını sormuyorsun, neden? 1 milyar 370 milyon TL kaçak saray, 410 milyon TL uçak. Bunlar seni gece ağlatmıyorsa, bir daha kameraların önünde de ağlama, ağlıyorsan bunlara ağla."

 

 

 

- "CHP bütün komisyonlarda dişe diş mücadele veriyor"

 

 

 

Gök, CHP'nin, böylesine yolsuzluklara batmış, halkın çıkarını çar çur eden bir iktidar karşısında halkın çıkarlarını savunduğunu iddia ederek, "CHP bütün komisyonlarda dişe diş mücadele veriyor, yolsuzlukların hesabını sormak istiyor karşısına AKP'nin çoğunluk oyları çıkıyor ama bunların altında kalacaklar. Dün KİT, Milli Eğitim ve Soruşturma Komisyonu'nda yaşananlar, AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan döneminin çürümüşlüğünün tescilidir" sözlerini sarfetti.

 

Levent Gök, TBMM Genel Kurulu'nda dün görüşülen akademik personele zam yasası üzerinde, zammın daha da artırılması için önerge verdiklerini, ancak kabul edilmediğini belirtti.

 

CHP'nin her zaman vatandaşın yanında olduğunu ve çıkarlarını savunduğunu vurgulayan Gök, "Meydanı boş bırakmıyoruz, meydan doludur" dedi.

 

CHP Grup Başkanvekili Gök, "CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın istifası ve Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum'un disiplin kurulan sevkedilmesi" ile ilgili soruya, "Kimse CHP'den üstün değildir. Herkes parti içinde kaldığı zaman güçlenir ve siyaset yapar. Ben bu ana kadar beraber çalıştığım arkadaşlarımın böyle bir süreç yaşamalarına üzülürüm. Ancak partimin bir disipline de ihtiyacı vardır. CHP'de kenetlenmek açısından çok önemli adımlar attığımız bugünler de hiç bir CHP'li -en sade üyesinden, en tepedeki makamına kadar- ayrıştırıcı cümleler kurarak CHP'yi kamuoyu önünde tartışmalı gösterme hakkına sahip değildir. Parti herşeyin üstündedir, disiplin de bunun başlıca koşuludur" yanıtını verdi.