Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası konuştu "Meclis'in bu halini görünce büyük bir hüsran yaşadım"

Halka çağrı yaptı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası konuştu "Meclis'in bu halini görünce büyük bir hüsran yaşadım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilk kez Meclis'e geldi. Erdoğan TBMM tören salonunda konuşuyor. "İkinci bir talimata kadar sakın meydanları boş bırakmayın" diyen Erdoğan, "Meclis'in bu halini görünce büyük bir hüsran yaşadım" ifadesini kulandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldi. Erdoğan'ı, Meclis Başkanı İsmail Kahraman törenle karşıladı. Erdoğan, polislerden oluşan tören kıtasını selamladı. Karşılama töreninde Başbakan Yardımcıları Numan Kurulmuş ve Veysi Kaynak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın ve Ayşenur Bahçekapılı, TBMM İdare Amirleri, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, İlknur İnceöz , AK Parti milletvekilleri ve vatandaşlar da yer aldı.Vatandaşlar Erdoğan'ı alkışlayıp "Dik dur eğilme" sloganları attı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis Başkanı Kahraman ile görüştü. Görüşmenin ardından FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde, Meclis'in bombalanan bölümlerinde incelemelerde bulundu. Daha sonra ise TBMM Tören Salonu'na geçti ve burada konuşuyor.

ERDOĞAN: BÜYÜK BİR HÜSRAN YAŞADIM

"İkinci bir talimata kadar sakın meydanları boş bırakmayın" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başarı şöyle:

Bu buluşmamızın, bir araya gelişimizin tamamıyla demokratik bir hukuk devletini yıkmaya yönelik bir silahlı teşebbüsün ardından olmasını istemezdim. Ne yazık ki bu, böyle bir teşebbüsün ardından oldu. Parlamento binamızı gezerken Meclisimizin düştüğü bu hali görünce gerçekten büyük bir hüsran yaşadım diyebilirim. Bu teşebbüste bulunanların bu milletin evladı olması mümkün değil.

Ülkemizde bölücü terör örgütünü biliyorduk, DAİŞ'i biliyorduk, PYD yi biliyorduk, YPG'yi biliyorduk. Bunları biliyorduk fakat tanımı farklıydı. Ne diyorlardı, 'bunlar aynı zamanda dini bir grup, eğitimle uğraşırlar, bunların silahla işi yok.' Bunların silahla olan işi diğerlerinden çok daha farklı bir şekilde. Bunlar bu milletin vermiş olduğu vergilerle, bu milletin parasıyla elde ettikleri silahı, tüm uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla, toplarıyla, ağır silahlarıyla millete karşı kullanacak kadar alçak, hain, namussuzdurlar. "(FETÖ) Bu öyle bir virüs ki metastaz yapmış. Bunun tam manasıyla kazınması, bazen bu kazımalar bile yetmez. Hiç ummadığınız bir yerden tekrar üreyebilir. Ama biz bunu minimize etmek durumundayız ki yolumuza emin bir şekilde yürüyelim. Bunlar, takiyeyi çok çok başarılı yapıyorlar, kendilerini çok iyi gizliyorlar. Bunlar, bukalemuna saygısızlık olur, ondan öteler.

Bunlar çok açık net teröristlerdir.Bunların Pensilvanya'daki yöneticisi oradan meydan okuyor kendine göre. Bir taraftan da Türkiye'den kaçıp oradaki çiftliklerinde buluştukları kişilerle beraber burayı izlemeye kalktılar. Hamdolsun. Rabbim'in lütfu, bekledikleri neticeyi alamadılar.

MEYDANLARI BOŞ BIRAKMAYIN

Kendilerine göre koordinatlar istediler tutmadı, tamam geldiniz Meclis'i vurdunuz, burası milletin Meclisi. Siz, milletin temsilcilerini, milleti vurmaya kalktınız. İşte onun için bu kardeşiniz, elindeki cep telefonlarıyla televizyonlara bağlandığı zaman, meydanlara milletimi davet ettiğim andan itibaren milletim eğer 81 vilayette meydanlara yürüdüyse, işte bunların bu hesabının dışındaki adımdı ve buraya yapılan o saldırıydı. Milletime şu çağrıda bulunuyorum, ikinci bir talimata kadar sakın bu meydanları boş bırakmayın.

NE KADAR ETABINIZ VARSA HEPSİYLE BERABER GELİN

Birçok virüsler dolaşıyor, 'ikinci etabı, üçüncü etabı gelecek'. Ne kadar etabınız varsa hepsiyle beraber gelin.Şimdi "bu birinci etaptı" diyorlar. Ne kadar etabınız varsa hepsiyle beraber gelin. O gece zaten milletim size gerekli olan cevabı verdi.Bazıları diyor ki "bu kadar çok kişiyi içeri almak doğru mu?" İşte şimdi adalet çalışıyor. Çünkü gecikmiş adalet, adalet değildir.

Ben milletimi çok çok iyi tanıdığımı zannediyorum. Benim milletim şu olayda dünyaya bir örnektir.
Benim milletim elhamdüllillah tankların karşısında dimdik durmuş, çocuğuyla kadınıyla erkeğiyle şehadete yürümüşlerdir. Bu çok önemliydi.Sağdan soldan ikircikli tavırlarla parantez içi kınamalar yapmasınlar. Dışişlerimiz vasıtasıyla tüm dünyaya bu tablonun videolarını göndereceğiz.

OHAL ÇIKINCA MİLLET MARKETLERE DEĞİL MEYDANLARA KOŞTU

OHAL çıktı. Çıktı da, millet marketlere mi koştu? Yoksa millet evinden çıkıp meydanlara mı koştu? Eskiden OHAL çıktığı zaman millet marketleri bakkalları boşaltıp evine stok yapardı. Ama şimdi tam tersi oldu.

Demokratikleşme sürecimizin hızlandırılmasını teminat altına alma adımıdır. Süratle yasaların çıkarılması ve bu yasalarla birlikte inşallah parlamentomuzun şu süreci işletmesi ve bir an önce bu Fetullahçı Terör Örgütü ve diğer terör örgütlerinden bu kurumlarımızı, devletimizin kurumlarını temizleme operasyonunun hızlandırılması olayıdır.

Olağanüstü hal ilan edildi diye bazı ürünlerin satılmasında yüksek fiyat uygulamasına girenlere sesleniyorum; eğer böyle bir yanlış teşebbüsün içinde olanlar olursa, bilsinler ki bunların tepesine devletimiz de biner, hükümetimiz de biner."

SAKIN YATIRLARINIZI ASKIYA ALMAYIN

Tüm yatırımcılarımız, sakın yatırımlarınızı askıya almayın, aynı kararlılıkla yolunuza devam edin. Devlet olarak biz de devletin altyapı, üstyapı yatırımlarında asla ara vermeyeceğiz. Bazıları diyorlar ki, 'böyle dönemlerde finans sıkıntısı çekilir.' Evelallah Türkiye böyle bir finans sıkıntısını çekmeyecek. Bizim hazırlıklarımız var bu noktada.

FAİZLERİ DÜŞÜRÜN

Finans sektörüne sesleniyorum: Bakın siz de lütfen faizlerinizi düşürün. Bu millete, vatana eğer hizmet verecekseniz düşürün, biraz az kazanın. Yatırımcı, sizin vereceğiniz bu ucuz krediyle bu ülkede çok daha farklı adımları atabilsin.Tabii burada istismarı yapılan bir konu daha var. Nedir o, 'ekonomi çöker.' Ekonomi çökmez. Şu anda idarede hükümetimiz var. Silahlı Kuvvetler falan hepsi kendi görevleri ne ise o görevinin başında. Aynı şekilde polisimiz görevinin başında. Peki anormal olan ne? Hükümet, aynı görevini yapacak, tam aksine bir de valiliklerin görevleri artacağı gibi valilerin bu noktadaki gücü daha da artacaktır ve tasarruf alanları valilerimizin daha da artacak ve böylece illerimizde de inşallah ekonomik çalışmalardaki, müteşebbisimizin çalışmalarındaki süreç daha da hızlandırılacaktır.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler