Trabzon'da İŞ'le buluşmalar

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, kriz ve benzeri söylentilerin ezberlerini bozmadığını belirterek, "Bütün mesele, deyim yerindeyse çeşmenin olması değil, suyun akması. Biz bir yere Çeşme koyduysak o suyun akıtılacağını taahhüt ediyoruz" dedi. T

Trabzon'da İŞ'le buluşmalar

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, kriz ve benzeri söylentilerin ezberlerini bozmadığını belirterek, "Bütün mesele, deyim yerindeyse çeşmenin olması değil, suyun akması. Biz bir yere Çeşme koyduysak o suyun akıtılacağını taahhüt ediyoruz" dedi.

Türkiye İş Bankası tarafından Novotel'de düzenlenen "İş'le Buluşmalar" toplantısına, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu, Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy ile çok sayıda iş adamı katıldı.

Çok farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Trabzon'un her zaman ticaret merkezi olmayı sürdürdüğünü belirten Bali, yaptığı konuşmada, kentin Türkiye İş Bankası'nın tarihinde de önemli bir yeri olduğunu söyledi.

Bankanın kurucusu olan 37 kişiden 3'nün Trabzonlu olduğunu ifade eden Bali, şöyle devam etti:

"Burada ilk şubeyi 1928 yılında yani, kuruluşumuzdan 4 yıl sonra açmışız. Bugün ise 16 şube, 56 bankamatik ve 270 çalışanımız ile hizmet veriyoruz. 2010 yılı sonuna geldiğinde şehirdeki nakdi krediler toplamı 3 milyar 143 milyon Türk lirası ile yüzde 16'lık bir payla birinci sırada. Bu yılın ilk altı aylık döneminde ise yine yüzde 16'lık pay ile birinci sıradayız. Trabzon'da, 2011 yılında toplanılan krediden daha fazla mevduat vermişiz. Bu oran yüzde 102, 5'e tekabül ediyor. "

-"ÖNEMLİ OLAN ZOR DÖNEMDE DESTEK OLMAK"-

Kurumun çalışmalarını dile getiren Bali, banka olarak kriz dönemlerinde de müşterilerinin yanlarında olduklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bütün mesele deyim yerindeyse çeşmenin olması değil, suyun akması. biz bir yere Çeşme koyduysak o suyun akıtılacağını taahhüt ediyoruz. Ne kadar su akıtmışız bu coğrafyada? Ticari kredilerde 54 milyar Türk lirası ile aşmışız. Bu rakamı aşmış olmakla en yakın rakibimizden 4 milyar Türk lirası daha fazla kredi vermişiz. Bunların tamamı reel sektöre koyduğumuz taahhüt karşılığı. Önemli olan kolay konjonktürlerde kazançla teşvik edilen işlerin gereğini yapmak değil, zor olan günde de ne yapmış olduğunuzdur. Kriz dönemlerinde yaşamaya alışmış, bundan sonrada alışması gerekecek olan tarafların işbirliklerini daima hedeflemeleri gerekmektedir. "

-"BAŞKA ÜLKELERLE OLAN FARK KAPANIYOR"-

Türkiye'de krizin en ağır koşullarında bininci şube açılışı yaptıklarını vurgulayan Bali, sektörde işten çıkarmaların yapıldığı günlerde dahi bankalarında istihdama devam ettiklerini belirterek, "Kriz ve benzeri edebiyat bizim ezberimizi bozmuyor, bozamaz. İçinde yaşadığımız konjonktür özellikle dışarıdaki gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde çok enteresan özellikler taşıyor. Batılı ülkeler başta olmak üzere hiç kendilerine yakıştırmadığımız adreslerde çok ağır sorunlar var" diye konuştu.

ABD'nin kredi notunun düşürüldüğü bir yılda Türkiye'nin daha farklı bir konuma gittiğine dikkati çeken Bali, "Böyle bir tabloda Türkiye borçlanma bütçe istatistikleri ile farklı ve ayrı bir noktaya gidiyor. Biz hafızamızda krizlerden hep aşırı zarar görme olgusuna alışık olduğumuzdan, bu dönemin imkanları konusunda yeterince atak ve aktif davranamayabiliriz. Onun için imkanlarımızın farkında olmalıyız. Aramızda fark bulunan ülkelerle olan farklar, beklediğimizden daha hızlı bir süreçte daralıyor" ifadelerini kullandı.

-"KRİZ SİSTEMİMİZ KUVVETLENDİ"-

Türkiye'de kriz sisteminin kuvvetlendiğini anlatan Bali, "Bugün Türkiye'de krizin ağır etkileri hissedilmediyse bu, kendisine yönelen şokları bünyesinde emebilme gücü olan finans sektörünün büyük katkısıyla olmuştur. Şayet kendi risklerini kontrol edemez durumlarda olsaydı geçmişte yaşadığımız maalesef olumsuz örneklerde olduğu gibi kredi teminatların paraya çevrilmesini içeren çok ağır süreçler olabilirdi. Bu da bankacılığın geldiği noktayı gösteriyor. Kriz sistemimiz kuvvetlenmiş bir ülke olduk" dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy ise, 2011 yılında dünya ekonomisinde adeta bir ters dönme yaşandığını ifade ederek, "2007 yılı Temmuz ayında başlayan ve 2008 yılının son üç ayına kadar olan sürede hızlı ve yaygın bir kriz yaşandı. Bugün itibariyle dahi bu krizden tam olarak çıktık diyemiyoruz" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Turgut Gür, Aşkale Çimento Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik ile Dünya Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt'un katıldığı bir panel düzenlendi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Resmi İlanlar
Ekonomi