Bulancak Ticaret ve Sanayi Odası’nda, Pazarsuyu Havzası Davacıları ile birlikte basın toplantısı yapan İstanbul Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Alp Tekin Ocak, 2 ay önce yürütmeyi durdurma amacıyla açtıkları davayı kazandıklarını ifade ederek, "80 kilometrelik Pazarsuyu havzasına 12 tane HES’in yapılması planlanıyor. Bu 12 HES’ten 7’sinde çalışmalar başladığı için karşı dava açtık. Açtığımız dava kısa sürede lehimize sonuçlandı. Diğer 5 projenin ihalesi ise önümüzdeki aylarda yapılacak. Bunlar için de karşı dava açacağız" dedi.

Ocak, Karadeniz Sahil Yolu inşaatı nedeniyle denizle aralarına setler örüldüğünü ve bütün kıyıların yok edildiğini belirterek, "İçimizde bir yara olarak kalan bu yolun ardından karşımıza HES’ler çıktı. Önce kıyılarımızı kaybettik ve dur diyemedik, şimdi de HES’ler nedeniyle gidilecek köyümüz kalmayacak. Karadeniz’de istenmeyen şeylere ‘uzak dursun’ anlamında yöresel dille ‘andır galsın’ denir. Havzadaki vatandaşlarla HES projesine karşı, ’Andır galsın HES’leriniz’ diyerek yola çıktık. Bu nedenle bölgedeki insanlarla bir araya gelerek inşaatların durdurulması yönündü dava açtık. Ordu İdare Mahkemesi; Kılıçlı, Zekere, Tokmaden, Ören, Kızılev, Çiğdem ve Serpin HES inşaatlarında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu sorun sadece Pazarsuyu’nun değil, Fırtına Vadisi’nin, Gelivera Deresi’nin de sorunu" diye konuştu.

Alp Tekin Ocak, şunları kaydetti:

"HES’lerin sadece doğaya değil, yörenin ekonomik ve sosyal dokusuna da vereceği geri dönüşümsüz zararlar göz önünde bulundurulduğunda ülkenin sosyal, doğal ve kültürel varlıklarına sahip çıkılmasını bir yurttaşlık görevi olarak kendini dayatıyor. Can suyumuzu çalanlara, doğal çevreyi felakete uğratanlara, ağaçlarımızı kesip, balıklarımızı öldürenlere, içme suyumuzu zehirleyenlere, yani hayatımıza kast edenlere andır galsın HES’leriniz diyoruz.

Toplantıya katılanlardan Savaş Ok, "Pazarsuyu deresinde inşaatlar başladıktan sonra sık sık balık ölümleri yaşandı. Bu durumu yetkililere ilettik. Valiliğe, ilgili bakanlığa. Ancak kimse ilgilenmedi" derken, Güller Top ise "Biz derelere alışık insanlarız. Kuruyunca nasıl yaşarız? Bazen de evimizi elimizden alırlar korkusu yaşıyoruz. Psikolojimiz iyice bozuldu. Bunlara birilerinin artık dur demesi gerekir" ifadelerini kullandı.