Türkiye’de İngilizce öğrenmek, bazen diyete başlamak gibi… Herkes başlamak istiyor, çoğu adım atıyor ama bir noktada “yarın devam ederim” döngüsüne takılıp kalıyoruz. Trabzon’da American Life Dil Okulu kurucusu Emrah Yücesan, hem sahadan hem de sınıftan gözlemlerini paylaşarak Türklerin akıcı İngilizce konuşamadığı nedenleri anlattı.
İngilizceyi Ders Gibi Görüyoruz
Yücesan, Türk kültüründe “ders” kelimesinin kutsal olduğunu belirtiyor. Defter açılır, hocanın söyledikleri yazılır, konu ezberlenir. Ancak dil ders değil, alışkanlık işidir. İngilizce, tıp fakültesi gibi çalışarak değil; maruz kalarak öğrenilir. Öğrenciler hâlâ “Hocam kuralları ezberledim ama konuşamıyorum” noktasında takılı kalıyor.
Mükemmeliyetçilik Konuşmayı Engelliyor
Türk öğrenciler İngilizce konuşmadan önce zihninden bir kontrol paneli geçiriyor: fiil doğru mu, tense tutuyor mu, telaffuzda hata yapar mıyım, yabancı sanırlar mı? Bu sırada cümlenin yarısı unutuluyor. Yücesan, “İngilizce konuşmak biraz da çocuk olmak gibi… Yanlış yapacak, gülecek ve devam edeceksiniz. Ama biz yanlış yapmamak için çoğu zaman hiç konuşmuyoruz. Sonra da ‘Hocam anlamıyorum, konuşamıyorum’ diye üzülüyoruz” ifadelerini kullandı.
Pratik Yoksa Mucize Yok
Türkiye’de İngilizce kitaplarını çevirmiş, kelime listelerini ezberlemiş ama “Coffee please” derken bile sesi titreyen milyonlar var. Yücesan, yazılı İngilizce ile konuşma İngilizcesinin tamamen farklı dünyalar olduğunu vurguladı. Dizi izleyip altyazıya kitlenmenin yeterli olmadığını, çünkü beynin altyazıya odaklanırken İngilizceyi aktif olarak öğrenmediğini belirtti.
Dil Öğrenmeyi Süreç Değil Proje Gibi Görüyoruz
Türklerin zaman planları genellikle şöyle: Ocak’ta başlıyorum, Şubat’ta ilerleyemedim, Mart’ta kesin başlıyorum. Ramazan, yaz tatili ve okul yoğunluğu bahaneleriyle süreç sürekli erteleniyor. Yücesan, bu döngüyü “Time Loop” filmi kıskanır diyerek açıkladı.
Yanlış Beklenti: 3 Ayda Akıcı İngilizce
Yücesan, dil okulu sahipleri olarak öğrencileri hemen akıcı hale getirecek bir sihir olmadığını belirtiyor. “İngilizce hızlandırılmış öğrenilir ama hızlandırılmış mükemmel konuşulmaz. Düzen, pratik ve özgüven temel unsurlardır. Bizde ise sabırsızlık bu üçlüyü sürekli bozuyor” dedi.
Çözüm: Maruz Kal, Konuş, Yanlış Yap, Tekrar Et
Yücesan’a göre çözüm basit: İngilizceye maruz kalmak, konuşmak, yanlış yapmak ve tekrar etmek. Korkuyu bir kenara bırakıp İngilizceyi hayatın içine almak gerekiyor. Okulda, kafede, evde, trafikte her yerde dil pratiği yapılmalı.
American Life Trabzon Dil Okulu kurucusu Emrah Yücesan, öğrencilerin konuşma pratiği arttıkça “ben yapamam” duvarının yıkıldığını ve geriye sadece “Keşke daha önce başlasaydım” düşüncesinin kaldığını ifade etti.
Kaynak:Haber61