Trabzonlu Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul’u tehdit eden deprem tehlikesine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Bektaş, Marmara Fay Hattı’nın dinamik bir yapıya sahip olduğunu vurgulayarak, geçmişte yaşanan büyük depremlerin günümüzdeki risk hesaplamalarında belirleyici olabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Bektaş, İstanbul’un deprem hazırlık çalışmalarının en üst düzeyde yapılması gerektiğini belirterek, “Deprem riski sadece geçmiş verilerle değerlendirilemez. Marmara Fayı’nın güncel deprem bütçesini ve yakın dönemde oluşturabileceği deprem büyüklüğünü tahmin etmek, deprem jeolojisinin temelini oluşturur” dedi.
“FAY DAVRANIŞLARI ZAMANLA DEĞİŞEBİLİR”
Bektaş, büyük bir depremin ardından fayların davranışlarında önemli değişiklikler olabileceğini ifade ederek şu uyarılarda bulundu:
“Büyük bir depremden sonra fayların kayma direnci değişebilir. Faylar kilitlenebilir ya da sürünme (creep) davranışı gösterebilir. Bu durum gerilme birikim hızını etkiler. Ayrıca deprem anında enerjinin tamamı serbest kalmayabilir. Çevrede meydana gelen depremler de mevcut faylar üzerindeki gerilmeyi artırabilir veya azaltabilir.”
Bu nedenlerle, tarihsel deprem kayıtlarının olası depremler hakkında yalnızca fikir verebileceğini vurgulayan Bektaş, günümüzde deprem tahminlerinin uydu tabanlı ölçümlerle daha sağlıklı yapıldığını söyledi.
“DEPREM TAHMİNİNDE YENİ DÖNEM: UYDU VERİLERİYLE DEFORMASYON ÖLÇÜMÜ”
Prof. Dr. Bektaş, günümüzde deprem potansiyelinin GPS ve InSAR teknolojileriyle izlenebildiğini belirterek, “Artık deprem tahmini, fayların yıllık deformasyon biriktirme hızlarına göre yapılıyor. Bu sayede hangi bölgede gerilmenin arttığı ve kırılma potansiyelinin yükseldiği daha net değerlendirilebiliyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: