Türkiye’nin kuzeyinde Avrasya, güneyinde ise Arap levhaları arasında sıkıştığını belirten Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bu durumun depremlerin sürekliliğini sağladığını söyledi.
“Karadeniz aktif fay üzerinde değil demek yanlış”
Bektaş, 2023 Kahramanmaraş depremleri sonrası ortaya çıkan enerjinin hâlâ etkisini sürdürdüğünü vurgulayarak, “Kahramanmaraş deprem çifti sonrası oluşan enerji hem kuzeyde hem güneydeki levhaların sıkışmasını artırdı. Bu nedenle Doğu Karadeniz’de mikro depremlerin görülmesi gayet doğal.” dedi.
Bektaş, “O dönem Trabzon açıklarında mikro deprem kümelenmeleri oldu, ardından Çamlıhemşin’de 4,8 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Bu durum, bölgenin gerildiğini ve fayların yeniden harekete geçtiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

“Depremler heyelanları tetikliyor”
Depremlerin yalnızca yer sarsıntısı yaratmadığını, aynı zamanda heyelanlara da neden olabileceğini belirten Bektaş, “Çamlıhemşin depreminin ardından Arhavi’de kuru havada heyelan meydana geldi. Yağış olmamasına rağmen deprem bölgesinde heyelan yaşandı. Bu da gösteriyor ki asıl neden yağmur değil, mikro depremler.” açıklamasını yaptı.
“Trabzon ve Rize’de deprem riski arttı”
Prof. Dr. Bektaş, Karadeniz’in aktif fay üzerinde olmadığı yönündeki görüşün yanlış olduğunu belirterek, “Doğu Karadeniz iki deprem kuşağının arasında yer alıyor. 2019’a kadar bu yanlış görüş sürdü, buna bağlı olarak yapı stoğu zayıf gelişti. Yeni deprem yönetmeliğiyle Rize’nin riski 3, Trabzon’un riski 2 kat artırıldı. Buna rağmen gerekli önlemlerin alındığını düşünmüyorum.” dedi.
Kaynak:Haber61