Trabzon’un Ortahisar ilçesi Gülbaharhatun Mahallesi’nde esnaflık yapan Yasin Muhçu, yaklaşık 17 yıl önce dükkanının önüne diktiği kafur ağacına gözü gibi bakıyor.
Yaklaşık 17 yıl önce Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden aldığı fidanı dükkanının önüne diken Muhçu, o günden bu yana ağacın bakımını üstlenmeye devam ediyor.
17 seneden bugüne metrelerce uzayan ve gölgesiyle çevreye ferahlık katan ayrıca kokulu yaprağı ve meyvesinden birçok kişinin faydalandığı kafur ağacı, hem esnaf hem de vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılanıyor.
Ağacın meyvesinin kanser tedavisinde kullandığını ifade eden Vedat Muhçu, "Bu ağaç Uzak Doğu kökenli bir ağaç. Ben bu ağacı yaklaşık 16-17 yıl önce Park Bahçe Müdürlüğü'nden alıp dikmiştim. Küçük ve minikti ama çok hızlı büyüyen ve yaprakların dokusuyla birlikte kokusu çok güzel olan bir ağaç.

Meyvesi var bunun. Küçük siyah daire şekilde. Yeni yeni dökmeye başladı. Lokman Hekimimiz var bizim. Ağacımızın meyvesini kanser tedavisinde kullanıyor. Ağacımızın meyvesi yenecek bir şey değil. Onu hekimimiz kullanıyor. Yaz-kış yaprağı olan, yaprağını hiç dökmeyen bir ağaç.
Bu ağaç Trabzon'da çok yok. Yetiştirmesi de zor ama dikildiği yeri sevdiği zaman korkunç bir şekilde büyüyüp devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Çin'de görmüştüm. Yaklaşık 150 yıllık bu ağaçlardan var. Devasa büyük olmuşlar.

Küçük dallarını alarak eşkinletme yaparak oluyor. Zor değil. Yapıp da teşekkür edenler oldu.
Yazın o kadar güzel oluyor ki.. Çok serin oluyor. Yazın-kışın yapraklarını dökmediği için serin oluyor. Ayrıca yaprağının kokusu da çok güzel. Çok değerli bir ağaç. Zaten Park Bahçe Müdürlüğü'ne de sorarsanız onaylayacaklardır.
Tahminime göre birkaç sene önce Park Bahçe Müdürlüğü'ne sorduğumda Trabzon'da 4-5 tane olduğunu söylemişlerdi. Ama ondan sonra dikilip büyüyen oldu mu? O kadarını bilmiyorum.
Biz genelde odun yapacağımız şeyleri biliyoruz. Bunda odun olmadığı için yani dallarının çok yumuşak olduğu bir ağaçtır. Ama kuruduğu zaman çelik gibi oluyor.

Doğal-bitkisel ilaçlarla ilgilenen kişiler, gelerek yapraklarını alıyorlar. Bazıları bizden fidanını veya dalını kesip veriyoruz. Ayrıca gelenler meyvelerinden toplayıp alanlar oluyor. Bu ağacın bilincinde çok olanlar var.
Özel bir bakımı yok. Su ihtiyacını görüyoruz. Artık bize de ihtiyacı kalmadı. Ben bu ağaçtan bir de köyde diktim fakat köyde istediğim gibi olmadı. Tuttu ancak bunun kadar hızlı bir şekilde büyümedi." şeklinde konuştu.
Kaynak:Haber61