Türkler çok zor durumda

 Emilia Romagna bölgesinde peş peşe meydana gelen depremlerin ardından evsiz sayısı 15 bine yükselirken, bölgede bulunan 2 bin 500 Türk, Türkiye’ye dönmeyi düşünmeye başladı. Türkiye’nin Milano Başkonsolosluğu’nun devreye girmesiyle uygun koşullarda sağla

Türkler çok zor durumda

 

Emilia Romagna bölgesinde peş peşe meydana gelen depremlerin ardından evsiz sayısı 15 bine yükselirken, bölgede bulunan 2 bin 500 Türk, Türkiye’ye dönmeyi düşünmeye başladı. Türkiye’nin Milano Başkonsolosluğu’nun devreye girmesiyle uygun koşullarda sağlanan uçak biletleriyle depremzedeler soluğu Türkiye’de alıyor. 20 Mayıs’taki Richter ölçeğine göre 6 büyüklüğündeki ilk deprem ardından Türkler'in otomobillerinde ve kendi çabalarıyla parklara kurdukları çadırlarda yatmaya başladıklarını anlatan Modena Ulu Cami İmamı Oğuz Yılmaz, "Tek tesellimiz can kaybı olmaması" dedi. 

 

2 BİN 500 TÜRK ETKİLENDİ 

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevlendirmesiyle 2 YILDAN BU YANA Dışişieri Bakanlığı’na bağlı olarak Modena’da görev yapan Yılmaz, "Modena ve çevresinde kayıtlı 3 bin 600 Türk vardı. ekonomik krizin etkisiyle bir bölümü Türkiye’ye döndü. Kalan yaklaşık 2 bin 500 Türk depremden etkilendi. Gidebilenler ailece gidiyor. Çalışanlar, ailelerini göndermenin yollarını arıyor. Milano Başkonsolosluğu’nun girişimiyle Modena’da depremden etkilenen herkes uygun koşullarda Türkiye’ye dönebilecek" diye konuştu.

 

Yılmaz, Banco Popolare’de depremzedeler için bir yardım hesabı açıldığını, hesap numarasının Milano Başkonsolosluğu’nun Facebook sayfasında yayınlandığını bildirdi.

 

Modena Türk Kültür Derneği Başkanı Serdar Türk de, öncelikle çocuklarını Türkiye’ye gönderebilmeyi istediklerini söyledi.

 

Bir gelini 45 gün önce doğum yapan, diğer gelini ise 7 aylık hamile olan Hanım Uysal, "Elimiz- kolumuz bağlandı. Torunum daha çok küçük. Yaşadığımız koşullar yüzünden hasta oldu. Diğer gelinim ise 7 aylık hamile. Depremin ardından çok rahatsızlandı. Her açıdan diken üstündeyiz. Ülkemize dönemiyoruz, korkudan eve giremiyoruz, burada rezil oluyoruz. Torunlarıma bir şey olacak diye ödüm kopuyor" dedi. 

 

Depremin küçük tanıklarından 8 yaşındaki Gizem Atak, “Deprem sırasında evdeydim. Çok korktum. Anneme koşup ağladım. Hemen dışarı çıktık. O günden beri de parkta yaşıyoruz” diye konuştu. 10 yaşındaki İlknur Bal ise, deprem anında okulda olduğunu belirterek, "Hala korkuyorum. Bir an önce Türkiye’ye dönmek istiyorum" dedi.

 

Modena’ya bağlı Nonantola beldesinde oturan 11 aile de kendi imkânlarıyla adeta bir çadırkent oluşturup yaşam mücedelesi veriyor. En büyük sorunun hijyenik koşullar olduğunu söyleyen iki çocuk annesi Emel Özden, "İki haftadır parkta kurduğumuz çadırlarda yaşıyoruz. Tuvalet, banyo yok. Bir çadırı ortak mutfak olarak kullanıyoruz. Çocuklarımız hastalandı. Aynı durumda olan ailelerle birlikte belediyeye gidip, koşulların iyileştirilmesini istedik. Ancak evlerimiz yıkılmadığı için yardımcı olamayacaklarını söylediler. Evin yıkılana kadar kimse bir şey yapmıyor" dedi. Sadık Sayın ise gözyaşları içinde yaşadığı korkuyu anlatırken, “Rezil durumdayız. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye konuştu. 

 

Çorum depreminde 1996 yılında evini kaybeden, eşinin ölmesinin ardından da Modena’da oturan oğlunun yanına taşınan Sündüz Aykaç’ı deprem burada da buldu. Aykaç, “Çorum’daki depremde evimi kaybettim. Ama bu kadar korkmamıştım. Türkiye’ye dönmek istiyorum. Ne varsa benim ülkemde var” dedi. 

 

YIKIM KARARI ALINDI, AİLELER PERİŞAN 

 

Modena’ya bağlı Camposanto beldesinde ise 35 Türk ailesinin yaşadığı bir sitede, evlerinin dış duvarlarında büyük yarıklar oluşan ve iç duvarları tamamen yerle bir olanlar tam anlamıyla perişan. Hakkında yıkım kararı alınan evlerinin önündeki garajlarıyla arabalarının içini mesken tutan ailelerin beklentisinin Türkiye’den depremzedeler için uçak gönderilmesi olduğunu dile getiren Mazlum Mehrali, “Bir uçak gönderseler, bize yeterdi. Konsolosluğun uygun koşul dediği bilet parasını ödeyemeyecek aileler var. Kendi çabalarımızla çözüm bulmaya çalışıyoruz. Yalnız bırakıldık" diye yakındı. 

 

Yıkım kararı alınan evlerin akıbetini de bilmediklerini söyleyen Mehrali, "Bütün varlığımız bu evler. Bırakıp da nereye gidelim. Çocuklarımızı, eşlerimizi gönderiyoruz. Biz sonuç alana kadar buradayız” diye konuştu. 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler