Trabzonspor'dan Tolga Zengin ve Burak Yılmaz, Türkiye'de ilk yarının 11'ine seçildi.

Geçtiğimiz sezonun son periyodunda Onur Kıvrak'ın sakatlığıyla kaleyi devralan Tolga Zengin, eldivenleri elinden çıkarmaya hiç niyetli değil. Kalecilikten gelen bir teknik direktör olan Şenol Güneş'in takımında kaleyi koruyan Tolga, bu sezon pek çok maçta yaptığı kurtarışlarla bordo-mavili ekibe puan ya da puanlar kazandırdı. Öte yandan Karadeniz ekibinin ilk Şampiyonlar Ligi macerasında grubunu üçüncü tamamlamasını sağlayan isimlerden biri de Tolga'ydı. Milli takımda başlayacak yeni dönemde de kaleyi koruması beklenen Tolga, ilk yarının 11'ine girmeyi sonuna kadar hak etti.

Emmanuel Eboue, Arsenal'den transfer edildiğinde Galatasaray taraftarları pek çok mevkide oynayabilecek bir oyuncuya kavuştukları için sevinmişlerdi. Nitekim Fildişili oyuncu da Fatih Terim tarafından sağ açık, sol açık ve orta sahanın ortası olmak üzere pek çok mevkide kullanıldı. Ancak gerçek yeteneğini Sabri'nin sakatlığı sonrasında sağ beke çekilmesiyle ortaya koydu. Hücuma yaptığı seri çıkışlar ve attığı gollerle (özellikle Fenerbahçe'ye attığı) taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı.

Sezon başında sarı-kırmızılı ekibin Atletico Madrid'le transferi için görüştüğü ancak kadrosuna katabildiği tek oyuncu Tomas Ujfalusi'ydi. Herkes Çek stoperin beklentilerin uzağında kalacağını düşünürken o, muhteşem bir istikrar abidesi olduğunu gösterdi. 16 maçta 90 dakika forma giyen Ujfalusi, genç savunma partneri Semih Kaya'yı da yetiştirme görevini başarıyla yürütüyor.

Yaz aylarında pek çok oyuncusunu kaybeden Trabzonspor'un belki de en büyük kaybı Egemen Korkmaz'ın gitmesi oldu. Hırslı oyun yapısı ve top tekniğiyle ön plana çıkan Egemen, ligin en iyi savunmacılarından biri olduğunu gösterdi. Beşiktaş'ın 17 lig maçının tamamında forma giyen deneyimli oyuncu, UEFA Avrupa Ligi'nde de başarılı performansını sürdürerek iki gol attı. İstanbul'a geldikten sonra milli takıma da yükselen Egemen, siyah-beyazlı tribünlerin de favori ismi.

Andre Santos'un Arsenal'e gidişini pek çok Fenerbahçe taraftarı olumsuz bir gelişme olarak değerlendirse de yerine transfer edilen Reto Ziegler'i görünce fikirleri bir anda değişti. Juventus'ta bir maç bile oynamaması nedeniyle hırslanan İsviçreli oyuncu, savruk ama teknik Santos'un üstüne disiplinli ve patlayıcı bir görüntü çizerek geldi. Ayrıca Caner Erkin ve Miroslav Stoch'un bu sezon yaşadıkları yükselişte de onun payı olduğu unutulmamalı.

Michale Skibbe yönetiminde muhteşem bir çıkış yakalayan Eskişehirspor'da bu çıkışta en büyük pay sahiplerinden biri de genç orta saha oyuncusu Alper Potuk oldu. 20 yaşında olmasına rağmen olgun bir oyun sergileyen Alper, 17 maçta da forma giyerek istikrar sahibi olduğunu da gösterdi. Şimdiden dört büyüklerin radarına giren Alper, ara transfer döneminin de yıldızlarından olacaktır.

Geçtiğimiz sezon Barış-Ayhan-Mustafa Sarp üçlüsü nedeniyle saçlarını yolan Galatasaray taraftarı, bu sezon Felipe Melo-Selçuk ikilisiyle rahat bir nefes almayı başardı. Sarı-kırmızılı ekip uzun bir aradan sonra duran toplardan tehlikeli bir takım haline gelmesini ve hücumlarının bir maestro tarafından yönetilmesini bonservis ödenmeden takıma katılan Selçuk İnan'a borçlu.

Öte yandan Juventus'tan kiralanan Felipe Melo da gerek hücuma verdiği katkı gerekse savunmada gösterdiği mücadeleyle ligin standartlarının üstünde bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Selçuk'la olan uyumu da dikkat çeken Brezilyalı yıldızın sezon sonunda bonservisinin alınması TT Arena semalarında bayram coşkusuyla karşılanacaktır.

Geçtiğimiz sezon gösterdiği müthiş performansa rağmen takımını şampiyon yapamayan Burak Yılmaz, sezon bitiminde FourFourTwo'ya verdiği röportajında "Keşke lig hiç bitmeseydi. 34 maç daha çıkarabilecekmişim gibi hissediyorum." diyordu. Burak, aradan geçen süreye rağmen performansını lig bitmemiş gibi devam ettirdi. Çıktığı 14 maçta 16 gol atan Burak, takımının gollerinin yüzde 66'sını kaydetmeyi ve Avrupa'nın da en golcü oyuncuları arasına girmeyi başardı.

Bolton'dan bedelsiz olarak transfer edilen Johan Elmander'in sezonun en etkileyici performanslarını sergileyeceğini söyleselerdi hiçbir Galatasaray taraftarı inanmazdı. Ne var ki İsveçli oyuncu, istikrarlı formu ve Baros'la yakaladığı uyumla göz doldurdu. Attığı altı gol az gibi görünse de kritik maçlarda attığı gollerle getirdiği puanların değeri sarı-kırmızılı ekibin ilk yarıyı zirvede bitirmesini sağladı.

Abdullah Avcı yönetiminde sezona etkileyici bir giriş yapan İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da en çok konuşulan oyunculardan biri Litex'ten transfer edilen Doka Madureira'ydı. Sol kanattan fırtına gibi esen Brezilya asıllı Bulgar oyuncu, attığı altı gol ve yaptığı üç asistle İBB'nin ilk yarının ilk bölümünde zirveyi zorlamasına katkıda bulundu.