Nisan ayında dünyaca ünlü yazar Declan Hill ile birlikte Trabzon Kürsüsü’nün davetiyle Türkiye’ye gelen European Sports Media Dergisi yazarı Jan Hauspie, Fenerbahçe’nin Benfica ile yapacağı kritik maç öncesinde çok çarpıcı bir makale yayınladı.

 

Uluslararası spor yolsuzlukları ve şike konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan Declan Hill ile birlikte Trabzon Kürsüsü’nün düzenlediği “Şifre: Şike” paneline katılan Jan Hauspie, “Türk futbolundaki şikenin inanılmaz öyküsü: Kanunların Üstünde” başlıklı yazısında, Türkiye’de yaşanan şike skandalına dair detaylara yer verdi.

 

Hauspie, 2009 yılında Şampiyonlar Ligi üçüncü turunda Anderlecht’le eşleşen Sivasspor’un hikayesiyle başladığı makalesinde, 5-0 sona eren ilk karşılaşmanın UEFA’nın şaibeli maçlar listesinde yer aldığını hatırlatarak, o dönem Sivasspor’u çalıştıran Bülent Uygun’un yanı sıra, takımın golcüsü Mehmet Yıldız ve başkan Mecnun Otyakmaz’ın şike nedeniyle çeşitli sürelerde hapis cezasına çarptırıldığının altını çizdi. Hauspie, mahkemenin verdiği cezalar sonrasında akıllara 5-0’lık maçın geldiğini belirterek, “Bu durumda Belçika’daki 5-0’lık maç için ne düşünmeliyiz?” sorusunu yöneltti. Hauspie, Sivasspor’un o maçı şike mafyası aracılığıyla satmış olabileceğini iddia etti.

 

 

 

 

Makalenin devam eden kısmında Fenerbahçe konusuna odaklanan Hauspie, 2010-2011 yılında 17 maçlık yenilmezlik serisiyle şampiyon olan sarı lacivertlilerin, bu şampiyonluğunu şikeyle kazandığını yazdı. Trabzonspor’un o sene gol averajıyla ikinci sırada kaldığını belirten Hauspie “Şampiyonluğu kaybeden Trabzon mutsuzdu. 27 yıl sonra şampiyonluğa çok yaklaşmıştı. Ancak şimdi görünen o ki Fenerbahçe şike yapmıştı” diye yazdı.

 

 

Skandal karşısında UEFA ve TFF’nin yaklaşımını da eleştiren dünyaca ünlü yazar, yazısına şöyle devam etti:

 

“Bundan daha da kötüsü UEFA ve TFF'nin deve kuşu rolünü oynaması. Disiplin komitesi son kararını henüz açıklamış değil. UEFA Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden men ederek Trabzonspor'u davet etti ancak bu kararının ardından bir günde 12 bin nefret maili aldı. UEFA o günden beri konuyla ilgili hiçbir şey yapmadı. Karar için fazla beklenmemesi gerektiğini savunan Pierre Cornu ise destek bulamayınca istifa etti. TFF umursamazlık içinde. Mahkemenin kararı öncesinde yeni federasyon kulüplerin değil kişilerin cezalandırılacağını açıkladı. Fenerbahçe’nin daha fazla korkmasına gerek yoktu. Şampiyonluk unvanı hala ellerinde. Fenerbahçe sevgisini gizlemeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da ‘Demokrasilerde kişiler cezalandırılır, kurumlar değil. Bir kişinin yaptığını milyonlar çekmemeli' diyerek güvence veriyordu. Soruşturma sürerken meclis de şike cezalarını belirleyen yasada değişikliğe giderek, cezaları düşürüyordu. Fenerbahçe’nin başına talih kuşu konmuştu.”

 

Türkiye’de basının özgür bir şekilde hareket edemediğini iddia eden Hauspie, Başbakan’ın da etkisiyle konunun Türk basınında yeterince yer bulmadığını söyledi ve hapishanede bulunan Türk gazetecileri örnek gösterdi.

 

 

Makalesinde Olgun Peker meselesine de değinen Hauspie, eski TFF Başkanı Mahmut Özgener’le Aziz Yıldırım’ın yaptığı hakem konuşmalarından, şikeyle ilgili tarım ve inşaat terimlerinin kullanıldığına kadar detaylı bilgilere yer verdi. Aziz Yıldırım’ın hapishaneden çıktığı günü de betimleyen Hauspie, “Şampiyonluğu satın almış olmasına karşın, hapisten çıktığında taraftar kalabalığı tarafından karşılandı. Taraftar gözünde kulüp temiz. Onlar tüm bu olan bitenin bir komplo olduğuna inanıyor,” ifadelerini kullandı. Ancak bunun doğru olmadığını söyleyen Hauspie, Türkiye’nin şike konusunda dünyada üst sıralarda yer aldığını belirtti. Deneyimli yazar makalesini, Aziz Yıldırım’ın bu akşam Fenerbahçe maçını tribünden izleyeceğini belirterek tamamladı.

 

Hauspie’nin makalesinde, Trabzonsporlu taraftarların Nyon, Brüksel, Berlin, Viyana ve Amsterdam gibi şehirlerde şike eylemleri yaptığı da not edildi.