Celustka: Ben kahraman değilim

Trabzonspor Kulübü aylık resmi dergisinin Ekim Sayısı'nın kapak konusu olan Ondrej Celustka "İnter'e attığım gol sonrası kendimi asla bir kahraman gibi görmüyorum. Takım olarak kazandık." dedi.İşte Çek futbolcunun bordo - mavili kulübün resmi şaşın organı

Celustka: Ben kahraman değilim

Trabzonspor Kulübü aylık resmi dergisinin Ekim Sayısı'nın kapak konusu olan Ondrej Celustka "İnter'e attığım gol sonrası kendimi asla bir kahraman gibi görmüyorum. Takım olarak kazandık." dedi.

İşte Çek futbolcunun bordo - mavili kulübün resmi şaşın organı Trabzonspor dergisindeki röportajından satır başları:

Trabzonspor'u seçmende en önemli faktör neydi?

Trabzonspor'u seçmemdeki en büyük faktör Teknik Direktör Şenol Güneş'ti. Bunun yanında takımın o dönem Şampiyonlar Ligi ön elemesinde mücadele edeceğini biliyordum. Avrupa'da futbol oynamak çok cazip geldi ancak en büyük faktör Şenol Güneş'in burada teknik direktörlük yapması oldu.

celustka.jpg

Trabzonspor'a transferin nasıl gerçekleşti? Seni transfer etmek isteyen başka kulüpler var mıydı?

Trabzonspor'a transferim biraz da benim kulübe sıcak bakmamla gerçekleşti. Tabi ki benimle ilgilenen başka kulüplerde vardı. Almanya'nın Stuttgart ve Werder Bremen takımları da benimle ilgilendi. Tabi ki Bundesliga'nın iki güçlü ekibinin benimle ilgilenmesine memnun oldum ama somut bir şekilde hareket eden kulüp Trabzonspor'du. Ben de artık ülke dışına çıkmam gerektiğini hissettim. Trabzonspor'un ilgisi ve takımın başında Şenol Güneş'in olması transferimde önemli rol oynadı.

 

Trabzonspor'da savunmanın her bölgesinde görev alıyorsun. Hangi bölge senin için daha ideal?

Ben bir defans oyuncusuyum ve futbola sağ bek olarak başladım. Kendimi bu bölgede daha rahat ve başarılı buluyorum. Tabi ki bunun yanında sol bek ve stoper de oynayabilirim.celustka1.jpg

Şenol Güneş ile diyalogun nasıl? Onun senden beklentileri neler?

Şenol Güneş çok iyi bir teknik direktör. İnsan psikolojisinden çok iyi anlıyor. Bizim dertlerimizle ve problemlerimizle yakından ilgileniyor. Her konuda yardımcı olmaya çalışıyor. Türkiye ve dünya çapındaki kariyeri de belli. Gerçekten büyük saygı duyduğum ve beğendiğim bir teknik adam. Sonuçta ben bir savunma oyuncusuyum ve benden üzerime düşen görevi eksiksiz yapmam bekleniyor.

Trabzonspor'un tarihinde artık çok önemli bir yere sahipsin. İnter'e attığın gol sana neler hissettirdi?

İnter'e attığım gol sonrası kendimi inanılmaz hissettim. Tarifsiz bir duygu. İnter'e gol atmak rüya gibi ama benim yaşım genç. Futbol oynamak için önümde uzun bir yol var. Kendimi asla bir kahraman gibi hissetmiyorum. Bana göre takım olarak kazandık. Bütün oyuncular birbirine çok iyi yardımcı oldu. Golü arkadaşlarım sayesinde attım. Yenilseydik attığım golün hiçbir anlamı olmayacaktı.

Özellikle İtalya'da şans bulamamanın hemen ardından İnter'e gol atmak sanki senin için özel yaratılmış bir fırsat gibiydi... Şenol hocamızın düşüncesini bilemeyiz ancak en başta sol bek Piotr'un sakatlığıyla forma giymeye başladın ve bir daha formayı bırakmadın...

 

Ben Trabzonspor'a transfer olduğum günden beri şansın bana geleceğini biliyordum. Piotr Brozek'in üzücü sakatlığıyla bu şans bana geldi. Ben de bu şansı iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Trabzonspor'da ilk resmi maçıma Benfica karşısında çıktım. Sonrasında formamı hiç bırakmadım bırakmayı da düşünmüyorum. Bu değerli formayı gururla ve şerefle taşımaya devam edeceğim.

Tam boştaki Sapara'ya neden pas vermedin diye eleştirilecekken vuruşunun gol olması sonucu Trabzonspor tarihine adını yazdırdın? O an aklından bunlar geçiyor muydu?

celustka2.jpg

Maça üst düzey konsantre olmuştum. Pozisyon oluştuğunda doğruyu söylemek gerekirse Sapara'yı görmedim bile. Halil'in şutu direkten döndüğünde topu ayağıma aldım ve sadece golü düşündüm. Zor bir pozisyonda olmama rağmen vuruşum gol oldu.

İnter'i 28 yıl önce yine 14 Eylül'de mağlup etmiştik. 28 Numaralı formayı giyiyorsun. Bundan önce 14 Eylül senin için bir şey ifade ediyor muydu? Bundan sonra ne ifade edecek?

Bence bu olay tamamen kaderin bir cilvesi. Bu kadar tesadüfün üst üste gelmesi gerçekten çok ilginç. Yaradanın bir takdiri olduğunu düşünüyorum. Önceleri 14 Eylül'ün benim için bir anlamı yoktu. Bundan sonra ise Trabzonsporların olduğu gibi benim için de tarihi bir gün olacak ve ömür boyu asla unutmayacağım.

UEFA'nın ilk hafta on birine seçildin. Bu konuda neler söyleyeceksin?

Çok mutluyum, onurluyum. Benim için çok büyük bir olay. Genç bir oyuncu olarak böyle bir başarı karşısında kendimi inanılmaz iyi hissettim. Zaten küçük yaşlardan beri hayalim bir gün Şampiyonlar Ligi'nde oynamaktı. Ben bu hayalime İnter karşısında ulaştım ve daha ötesi UEFA'nın ilk hafta on birine seçildim. Ama şunu da unutmamak gerekir ki, tekrar söylüyorum biz bu 3 puanı takım olarak kazandık. Bu konuda takım arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum.

Takımın gruptaki şansını nasıl değerlendiriyorsun?

 

İki maçta 4 puan aldık. Bu bizim için büyük bir başarı sayılır. Ama daha önümüzde oynayacağımız maçlar var. Biz bu maçlara kendimizi iyi hazırlamamız gerekir. Samimiyetle bu gruptan çıkma şansımızı yüksek görüyorum. Bu saatten sonra gruptan çıkamazsak bize çok yazık olur. Ama öyle bir ihtimali aklımıza bile getirmiyoruz.

Türkiye'ye alışabildin mi? Takımda 3 Polonyalı, 3 de Slovak var? Onlar sana yeterince yardımcı olabiliyorlar mı? Boş zamanlarını da onlarla mı geçiriyorsun?

celustka3.jpg

Ben buraya geldiğimde kadroda 3 Polonyalı oyuncu vardı. Sonra Adrian ve Slovak oyuncular geldi. Kadroda bu oyuncuların olması benim açımdan elbette ki çok sevindirici. Polonyalı ve Slovak oyuncularla çok iyi arkadaşız ama takım içinde genel olarak çok iyi dostluk bağları var. Tüm oyuncu arkadaşlarımla iyi anlaşıyorum. Takımdaki deneyimli oyuncuların bana büyük yardımları ve katkıları oluyor. Adrian'la da komşuyuz. Üstelik benim sevgilimle onun eşi çok iyi arkadaşlar.

Çok iyi hızlanabiliyorsun? Bunun için özel bir çalışma yaptın mı?

Babamın da futbolcu olduğunu söylemiştim. Özelliklerimizin de birbirimize benzediği söylenir hep. Belki de bu genetik yapıdan kaynaklanan bir şeydir. Ayrıca küçüklükten beri çok çalışıyorum. Antrenmanlardan sonra bile çalışmaya devam ederdim. Hatta evimin bahçesinde de güç ve sürat antrenmanları yaptım. Babam her zaman bana antrenmanlar dışında çalışmanın önemini vurgulardı. Onun da katkısıyla bu hale eldim.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler