Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Yrd.Doç.Dr.Kadir Göde Hacamat nedir, kimlere yapılır, tedavi eder mi  ve Ramazan ayında hacamat yapılır mı sorularını bizim için cevapladı.

Göde'nin yazısı şöyle;

Kan dolaşımını artırmak için belli vücut noktalarında bölgesel vakumla beraber yüzeysel cilt kesikleri oluşturarak kanın alındığı uygulamaya Hacamat denir.

Bir kupa veya kavanozun bölgesel genişlemeye yol açacak şekilde cilt yüzeyine tutturulması şeklinde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Kupanın içerisine tutuşturulan bir madde konulmasıyla ya da pompalama sistemiyle negatif bir basınç oluşturarak gerçekleştirilir.

Vücudun geneline etki eden bir yöntem olmasından dolayı, tüm bedenin şifa bulmasına olanak sağlayan hacamat, öncelikle kişinin rahatlamasına ve kendini daha iyi hissetmesini sağlıyor.

Romatizmal hastalıklara bağlı kronik ağrı, kas iskelet sisteminin mekanik ağrılarında kullanılabilir. Ayrıca yüksek tansiyon ve kolesterol gibi sağlık sorunlarının da regülasyonunda etkilidir.

Kanı temizlemesi ve bağışıklık sistemine oldukça faydalı olması gibi etkileri sık sık hasta olanların mutlaka yaptırmaları gereken bir uygulama olmasına neden oluyor.

Enerji düşüklüğünden dolayı depresyon ve sinirsel sorunların doğal tedavi edilmesinde destekleyici hacamat uygulaması, gönül rahatlığı ile tercih edilebilir.

Damarlardaki kanın kendi düzeni içinde akışını sürdürebilmesi için Peygamber Efendimizin ümmetine önerdiği ve kendisinin de şifa bulduğu bu yöntemi uygulamak aynı zamanda en önemli sünnetlerden biridir.

Bununla bağlantılı olarak Hacamat 2 amaçla yapılır:

1)Tedavi
2)Sünnet
Tedavi amacıyla her gün yapılabilecek bir uygulama olmasına rağmen; sünnet için yapacaksak özel günleri tespit edip, sünnete uyarak yapmak gerekli. Her ay için Hicri takvime uygun olarak  günler belirlenir. Bu özel günlerde gönül rahatlığıyla hastanın da isteğiyle işlem uygulanabilir.
Peki gelelim asıl merak edilen konuya, Hacamat orucu bozar mı?
Hacamat yaptırmak, bir nevi kan aldırmak olduğu için orucu bozmaz. Bununla birlikte vücudu güçsüz bırakacak kadar kan aldırmak  ya da hastanın vücut direnicinin düşük olduğu durumlarda bu uygulamayı yapmak sakıncalıdır. Uygun olan bu işlemi Ramazan ayından sonraya bırakmaktır.