46 yıllık sansür sona eriyor

Filmlerin perdeyle buluşmasını engelleyen yargı kararlarından ilki Danıştay tarafından 1966'da alındı. 27 yaşında genç bir yönetmenin ilk uzun filmi sinema tarihimize adını bu özelliğiyle yazdırdı.Zamanın 'Film Komisyon Kontrol Kurulu' Heper'in filmini 'm

46 yıllık sansür sona eriyor

Filmlerin perdeyle buluşmasını engelleyen yargı kararlarından ilki Danıştay tarafından 1966'da alındı. 27 yaşında genç bir yönetmenin ilk uzun filmi sinema tarihimize adını bu özelliğiyle yazdırdı.

Zamanın 'Film Komisyon Kontrol Kurulu' Heper'in filmini 'müstehcen' bulmuştu. Danıştay kararıyla filmin gösterimi yasaklandı. Yönetmen bir gazete röportajında "Aşk hiçbir zaman müstehcen olmamıştır. Aşka karşı tutumdur müstehcen olan. …özgürlükle baskıyı, şiddeti, işkenceyi karşı karşıya getirmeye çalışmıştım. Anılarla ilgili zor anlatımlı olan bir filmdi. Sevginin, tutkunun, işkenceyi, baskıyı yok etmesini dilemiştim. Özgürlüğün delice bir sevgi olduğunu düşünüyordum. Öyle simgelemeye çalışıyordum özgürlüğü. Müstehcenlikle suçlandım. En sonunda yazan, yöneten, kurgulayan, görüntüleyen, oynayan, yapımcı ve seyirci de olabilirim. Yani tek başıma da izlemek zorunda kalabilirim filmlerimi..." demişti bu karara karşılık.

Paris Yüksek Sinema Enstitüsü'nün yetenekli öğrencisi Alp Zeki Heper, ödüllü iki kısa filminin ardından Soluk Gecenin Aşk Hikayeleri'ni çekti. Film Danıştay tarafından yasaklandı ve Heper'in hayatı bu kararın gölgesinde geçti.

Heper, yasaklanan filmin tek kopyasını Sami Şekeroğlu'na verdi. Prof. Şekeroğlu, Ankara Film Festivali için kaleme aldığı yazıda o günleri şöyle anlattı: "Başka bir gün Akademi'de bir sergi açılışında rastladım. Eşini tanıştırdı ve filmini getireceğini söyledi. Birkaç gün sonra "Soluk Gecenin Aşk Hikayeleri"nin negatifini getirdi. 'Bunu sana hediye ediyorum. Ama söz ver hiç kimseye göstermeyeceksin' dedi. Biraz yumuşatmaya çalıştım ama ikna edemedim. 'Ömrüm boyunca sana güvendim. Vasiyetimdir, göstermeyeceksin'dedi. O'nu kaybettiğimizi duyduğumda çok üzülmüş ve onun için bir gösteri yapmayı arzulamıştım. Ama söz vermiştim, filmi göstermem doğru olmaz diye vazgeçtim. Araştırmacılar ve kızı hariç hiç kimseye göstermedim. Emekli olduğumda da filmi bu bilgilerle üniversiteye verdim. Bir ay önce STM Müdüresi Prof. Asiye Korkmaz, Ankara Film Festivali yöneticilerinin filmi göstermek istediğini söyledi. Artık benim böyle bir yetkimin olmadığını, bu kararı verme hakkına Üniversitenin ve varislerinin sahip olabileceğini belirttim."

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler