Trabzon’da adalet çığlığı: “Kadın cinayetleri politiktir”

Trabzon Demokratik Kadın Platformu Başkanı Çiğdem Arslan, Rojin Kabaş ve diğer kadın cinayetlerine dikkat çekti.
Trabzon’da adalet çığlığı: “Kadın cinayetleri politiktir”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen “casusluk” suçlamalarına karşı bugün kentte geniş katılımlı bir yürüyüş düzenledi.  Yüzlerce vatandaşın katıldığı yürüyüşte demokrasi, adalet ve dayanışma çağrıları öne çıktı.

Yürüyüşün ardından Trabzon Demokratik Kadın Platformu Başkanı Çiğdem Arslan, geçtiğimiz yıl Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaş başta olmak üzere şüpheli şekilde yaşamını yitiren kadınlar için bir basın açıklaması yaptı. Arslan, açıklamasında kadın cinayetlerine ve adaletin sağlanamamasına dikkat çekti.

Trabzon Demokratik Kadın Platformu Başkanı Çiğdem Arslan, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaş, Eylül 2024’te kaldığı yurttan çıktıktan sonra şüpheli bir şekilde kayboldu, 18 gün sonra cansız bedenine ulaşıldı.

Adli Tıp Kurumunun ilk raporunda bilgiler eksik verilirken, ölümüne dair kritik sorular yanıtsız bırakıldı. Rojin’in vücudunda 2 erkeğe ait DNA örneği tespit edilmiş olmasına rağmen kime ait olduğu tespit edilmedi, üniversite rektörlüğü ve emniyet eliyle olay intihar olarak gösterilmeye çalışıldı. Üstelik bu kadar temel deliller ortadayken dosyaya getirilen kısıtlama, olayın aydınlatılmasının istenmediğinin de bir göstergesiydi.

Konunun araştırılmasına dair verilen soru önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiği bir ülkede hepimiz sormak zorundayız: “Rojin’e ne oldu? Olayın üzerinden koca 1 yıl geçmiş olmasına rağmen davanın bu denli sürüncemede bırakılması ile kimler, ne için korunuyor?”

KORUMA, AKLAMA, YARGILA

Geçtiğimiz günlerde Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın pompalı tüfekle katledildi. Ardından üniversite rektörlüğü kampüsün güvenli, bu olayın münferit olduğunu açıkladı. Soruyoruz; her gün 3 kadının, 2025’in ilk 9 ayında ise 290 kadının öldürüldüğü bu topraklarda hangi kampüs, hangi sokak, hangi ev güvenlidir?

Öldürülen kadınların büyük çoğunluğu en yakınlarında olan erkekler tarafından yani boşanmaya çalıştıkları erkekler, eşleri, abileri, babaları ve erkek akrabaları tarafından öldürüldü. Aileyi koruyacağı vaadini veren iktidarın koruduğu tek şey katillerin düzenidir. Kadın katilleri, çocuk istismarcıları sokaklarda elini kolunu sallayarak gezerken Rojin’in, Gülistan’ın, Rabia Naz’ın cinayetleri aydınlatılmazken hakkını savunan emekçiler, öğrenciler tutuklanıyor.

Buradan soruyoruz:
Adalet nerede? Bu ülkede kadınlar çantalarında koruma tedbir kararları varken öldürülüyor.

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR!

5 yıldır kaybolmasının üstü örtülen Gülistan Doku için, Rojin Kabaş, Meliha Keskin, Rabia Naz için buradayız. Çünkü biliyoruz ki bizi birbirimizden başka kimse korumuyor. Biliyoruz ki biz susarsak bu ülkede adalet işlemiyor, deliller karartılıyor, cinayetlerin üzeri örtülüyor.

Bu yüzden 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Trabzon’da da sokakta olacağız. Çünkü birlikte güçlü ve ancak birlikte umut doluyuz.
Tüm kadınları 25 Kasım Salı günü sesimizi yükseltmeye, 17.30’da Maraş Caddesi Koton önüne bekliyoruz.

KADINLAR BİRLİKTE BİRLİKTE GÜÇLÜ!

Kaynak:Haber61

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir