''Varlık barışı'' komisyondan geçti

BMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Varlık barışının da yer aldığı "Torba Kanun" tasarısı kabul edildi.Varlık barışının da yer aldığı "Torba Kanun" tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Tasarıyla, varlık barışının başlangıç tarihi, 22 Nisa

''Varlık barışı'' komisyondan geçti

BMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Varlık barışının da yer aldığı "Torba Kanun" tasarısı kabul edildi.

Varlık barışının da yer aldığı "Torba Kanun" tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Tasarıyla, varlık barışının başlangıç tarihi, 22 Nisan'dan 15 Nisan'a çekildi.  
 
Komisyonda, "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı", bazı değişikliklerle kabul edildi.
 
Gizli tanıkların sosyal güvenlik kapsamına alınmasına ilişkin düzenleme tasarıdan çıkarılırken, kamu üniversite hastanelerinde, kişilerin tercihleri doğrultusunda öğretim üyelerince verilen sağlık hizmetlerinden alınacak ilave ücretler yeniden belirlendi. 
 
Tasarıda yapılan başka bir değişiklikle, varlık barışının başlangıç tarihi, 22 Nisan'dan 15 Nisan'a çekildi. 
 
Varlık barışının da içinde yer aldığı ''Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'', TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. 
 
Tasarıya göre, gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalılığı ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocuklar, genel sağlık sigortalısı olacak. Ana ve babası olmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocuklar da genel sağlık sigortalısı kapsamına alınacak. Böylece 18 yaşına kadar olan herkes, şartsız olarak genel sağlık sigortalısı sayılacak.
 
Türkiye'de öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler, ilk kayıt tarihinden itibaren üç ay içerisinde talepte bulunmaları halinde genel sağlık sigortası kapsamına alınacak. Bu sürede talepte bulunmayanlar hakkında, öğrenimleri süresince genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmayacak. Bu kişiler, prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı üzerinden genel sağlık sigortası primi ödeyecek.
 
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, bu hallerin devamı süresince gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılacak.
 
Türkiye'de 1 yıldan fazla ikamet izniyle yaşayan yabancı uyrukluların genel sağlık sigortalısı olmaları zorunlu olmaktan çıkarılarak, isteğe bağlı hale getiriliyor.
 
İlgili kamu kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'na, üniversite hastaneleri ile özel hastaneleri temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenecek birer üye de girecek. Komisyon, kararlarını salt çoğunlukla alacak, kararlar Resmi Gazete'de yayımlanacak. Komisyonca gerekli görülen hallerde, sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabilecek.
 
Vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'nca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak, tahsil edilecek ilave ücret tavanı bir katından iki katına çıkarılıyor. İlave ücret tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
 
Üniversite hastanelerinde, kişilerin tercihiyle mesai saati dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine ilave ücret verilmesi öngörülüyor. Yüksek öğretim kurumlarının sağlık hizmeti sunucularında, öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetinin bedelinin, poliklinik hizmetlerine bir katını, diğer hizmetlerde yüzde 50'sini geçmemek üzere üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim üyelerinin unvanları itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabilecek. Ancak alınacak ilave ücret, bir defada asgari ücretin iki katını geçemeyecek. Bu oranları bir katına kadar arttırmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınıyor. Kurum, bu kapsamda ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini belirlemeye de yetkili oluyor.
 
PRİM DESTEĞİ
 
Özel sektörde, Türkiye'den yurt dışına götürülen sigortalılar için ödenecek primin işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine tarafından karşılanacak. Bu hükümden faydalanabilmek için; işverenler tarafından verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde SGK'ya verilmesi, sigorta primi tutarlarının Hazine tarafından karşılanmayan kısmının yasal süresi içinde işverenlerce ödenmiş olması ve işverenlerin SGK'ya prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekecek. Kuruma olan prim, idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını tecil ve taksitlendiren işverenlerle taksitlendirme ve yapılandırma kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece yüzde 5'lik avantajdan yararlanacak.
 
Tasarı, bölgesel istihdam teşviki uygulamasının hayata geçirilmesi kapsamında Bakanlar Kurulu'na, 6 puana kadar uygulanacak indirim oranı, indirimin süresi ve sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine göre uygulanacak illeri belirleme yetkisi veriyor.
 
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğü'ne ait arazi içinde, göçer olarak adlandırılanların hak sahiplerinin iskan edilecekleri taşınmaza ilişkin düzenleme yapılıyor.
 
Yüksek öğretim kurumlarının ikinci öğretim yapan birimlerinde, mesai saatleri dışında fazla çalışma yapan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi öngörülüyor.
 
KİT sözleşmeli personeline fazla çalışma ücreti ödenmesini temin etmek için 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun düzeleme yapılıyor.
 
ÇED aranmayacak
 
Tasarıyla, 23 Haziran 1997 tarihinden önce yatırım programına alınmış olup, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan, üretim veya işletmeye başlamış olan projelerle bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesislerin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kapsam dışında olacak.
 
15 NİSAN 2013'TEN İTİBAREN
 
Tasarıya göre, gerçek veya tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, 31 Temmuz 2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara veya aracı kurumlara bildirilecek ya da vergi dairelerine beyan edilecek.
 
Bu kıymetler, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilecek.
 
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açacaklar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz'ü addolunacak, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak, işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmeyecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecek. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak.
 
Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 oranında vergilendirilecek ve bu vergilendirmenin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecek.
 
Banka ve aracı kurumlar, bildirimi izleyen ayın 15. günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyecek. Bu vergiler hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecek.
 
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Ancak diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacak.
 
İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacak. İndirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı, yüzde 18 katma değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanacak.
 
Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkanından yararlanılamaması, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsiline engel teşkil etmeyecek. Tahsil edilmiş olan vergiler red ve iade edilmeyecek.
 
Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunu'nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.
 
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların; kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları, yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları, 31 Ekim 2013 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi kaydıyla, gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacak.
 
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacak.
 
Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamayacak.
 
İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmeye mecbur olacak.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler