"Susurluk kaza değil, suikastti!"

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, çapraz sorgusunda Susurluk kazasının suikast olduğunu iddia etti.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada nöbetçi mahkeme tarafından alınan ifadesi

"Susurluk kaza değil, suikastti!"

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, çapraz sorgusunda Susurluk kazasının suikast olduğunu iddia etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada nöbetçi mahkeme tarafından alınan ifadesinin okunması işleminin tamamlanmasının ardından Şahin'in çapraz sorgusuna geçildi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Şahin'e, ''Çok şey biliyorsun, anlatmak istemiyorsun burada. Başka anlatmak istediğin bir şey var mı?'' diye sordu.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in de ''bazı şeyleri hatırladığını, bazılarını da unuttuğunu söylediğini'' belirtmesi üzerine Şahin, ''Ben sadece Susurluk konusunda konuşurum. Onlarla yatar, onlarla kalkarım. Bu konuyla ilgili mahkeme aşamasında verdiğim ifadeleri inceliyorum. Hatırladıklarım bunlardır'' dedi.

Pekgüzel, Şahin'in ''Herkes konuştu ama hep yalan söylediler'' dediğini anımsatarak, Susurluk konusunda bir bilgiye sahip olup olmadığını sordu.

Şahin'in ''Susurluk'un kesinlikle bir kaza değil, suikast olduğunu'' belirtmesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bunu ispatlayacak bilgisi olup olmadığını sordu. Şahin, cezaevinde bulunduğu için bunu ispatlayacak durumda olmadığını söyledi.

Şengün'ün ''Nereden biliyorsun kaza olmadığını?'' sorusuna ise Şahin, ''notlarda yazılanlara göre kaza olmadığı yönünde bilgisinin oluştuğu''yanıtını verdi.

Bu notları hatırlamadığını, notlarının dışarıda olduğunu ifade eden Şahin'e Pekgüzel, ''Arkadan gelen araç mı vardı, kamyonu ayarlamışlar mıydı?'' sorularını yöneltti.

Şahin, polislerden dinlediklerini anlattığını belirtti, Şengün'ün ''Senden doğru olarak bildiklerini anlatmanı istiyoruz'' sözlerine ''Ben bilmiyorum. Elimde kesin bilgi yok'' karşılığını verdi.

Pekgüzel'in 1980 öncesi Abdullah Çatlı ile görüşüp görüşmediğini sorduğu Şahin, Özel Harekat Dairesi Başkanvekilliğini yaparken Çatlı ile ''Mehmet Özbay'' kimliğiyle ve sivil bir kişi olarak tanıştırıldığını söyledi. Tanıştıran kişinin bir devlet görevlisi olduğunu ve bu olayın 1994 veya 1995 yılında meydana geldiğini anlatan Şahin, 1996'da ise Çatlı'yı hiç görmediğini söyledi.

Çatlı ile Susurluk davasında yargılanan polis memuru Ziya Bandırmalıoğlu'nun oğlunun sünnet düğününden sonra hiç görüşmediğini bildiren Şahin, ''Birinin öldürülmesiyle ilgili yargılanmışlar. Ben o yargılamada var mıyım? Gonca Us ile ilgili yargılanmadım. Dilek Örnek'i tanımıyorum. Ben yargılanmadım. Maalesef Susurluk kazasından sonraki davada gerekçe olarak önüme konuldu'' diye konuştu.

Savcı Pekgüzel'in ''Levent Göktaş'ı tanıyor musunuz? Birlikte İsrail yolculuğunuz olmuş'' sözlerine Şahin, Göktaş ile dava nedeniyle duruşmada tanıştığını, 2-3 defa görevli olarak İsrail'e gittiğini ancak Göktaş ile gitmediğini söyledi.

''ÖCALAN'I ÖLDÜRMEK İÇİN İSRAİL'E GİTTİM''

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in ''Devlet sırrı değilse göreviniz neydi?'' sorusuna İbrahim Şahin, ''Abdullah Öcalan'ı öldürmek'' yanıtını verdi.

 

Özel Harekat Daire Başkanvekilliği görevindeyken 1 günlüğüne İsrail'e gittiğini ifade eden Şahin, ''Abdullah Öcalan ile ilgili bilgi istendi. Mehmet Ağar çok iyi biliyordur. Öcalan'ın kaldığı yerlerle ilgili bilgi iletildi. Mehmet Ağar ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı görüştü. Korkut Eken ve beni toplantıya almadılar'' dedi.

Pekgüzel'in ''Ne konuşuldu? Silah mı alındı?'' sorusuna Şahin, ''Bilmiyorum. Ağar bunlarla ilgili yargılanıyor zaten'' yanıtını verdi.

''Silahlar nerede? Özel harekat timlerine mi dağıtıldı?'' sorusunu ise Şahin, ''Bilemiyorum. Uzi, tüfek, mermiler var. Bizim dışımızda olan şeyler. Onlar Emniyet Genel Müdürlüğüne teslim ediliyor. Onlar da bize teslim ediyor'' diye yanıtladı.

Pekgüzel'in, Tarık Ümit'in öldürülmesinden sonra Mehmet Eymür'ün kendisiyle görüştüğü iddialarını hatırlatması üzerine de Şahin, ''Bunların benimle alakası yok. Tarık Ümit benimle devamlı görüşürdü. Kaybolması, öldürülmesinden bilgim yok. Eymür çağırdı beni. Soruldu. O zaman da söyledim bilmediğimi. Ne gariptir hep ben suçlanıyorum'' diye konuştu.

''ŞU GEÇEN KONUŞAN GEVEZE...''

Pekgüzel'in ''Ayhan Çarkın'ı tanıyor musun?'' sorusunu ''Şu geçen konuşan geveze'' diye yanıtlayan Şahin, 1995 yılında Çarkın'ın 1 yıl kendisiyle çalışıp ayrıldığını belirterek, ''Onların iddiaları da yalan. Bir insanı tayin etme gücüm, yetkim yok. Tayinleri Emniyet Genel Müdürlüğü yapıyor. Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Susurluk'ta yargılanan polisler, 10 yıldır hiçbiriyle görüşmem'' dedi.

Pekgüzel'in ''Ayhan Akça'yı tanıyor musunuz?'' sorusuna da Şahin, ''Benim polisimdi. Siirt'te yanımdaydı. Tokatlı hemşehrimdir. Daire Başkanlığında şoförümdü. Kızla ilgili yargılanmış, cezasını almış'' yanıtın verdi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler