Başbakanlık Başdanışmanı Murtaza Yetiş, olası göç akınlarını Suriye içinde oluşturulacak güvenli bölgede karşılamayı düşündüklerini söyledi.

Başbakanlık Başdanışmanı Murtaza Yetiş, Hatay'daki Suriyelilerle ilgili yapılması gerekenlerin tartışıldığı toplantıda, Suriye'de yaşanan savaş sonrası Türkiye'ye gelen Suriyeliler nedeniyle en çok sınır illerinin etkilendiğini belirtti. Başbakanlıkta kurulan Suriyeli misafirlerle ilgili bir koordinasyon çalışması yürüttüklerini vurgulayan Yetiş, "Bugün de bu çalışma için Hatay'dayız. Hatay'da takriben 330-340 bin civarı takriben Suriyeli misafirimiz var. Hatay'ın gerek sınır problemleri, gerekse Hatay'ın kendi içindeki toplumsal problemler, gerekse de ekonomik ve toplumsal maliyetiyle de Hatay kritik ve önemli illerimizden birisi. Bugün kamu ve STK'larla birlikte bu konuyu enine boyuna görüştük. Hatayımız hem kadim kültürü yansıtan bir il olması münasebetiyle, hem de bu kültürü taşıyan STK'lar ve hükümetimizin dış politikaları sayesinde kamu kurumlarının da katkılarıyla sorunu minimize etmiş durumdalar" dedi.

GÜVENLİ BÖLGE PLANLANIYOR

Suriye'den Türkiye'ye olması muhtemel bir göç dalgasının önüne geçmek için sınırda "Güvenli Bölge" oluşturulmasına yönelik bir planın olduğunu belirten Yetiş, bu saatten sonra gelecek göç akınlarını Suriye içinde karşılamayı düşündüklerini söyledi. Yetiş, "Suriye'nin hala istikrarsız yapısı nedeniyle de bu meselenin sona ereceğini bilemediğimiz için biz hükümet olarak bir uyum çerçevesinde, eğitimiyle, sağlığıyla, istihdamıyla, kısacası bütün boyutlarıyla bu meselenin daha derin değerlendirilmesi kanaatindeyiz" diye konuştu.

Son günlerde Avrupa'ya akın eden Suriyelilerle ilgili önlem almaya başlayan uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunan Murtaza Yetiş, Avrupa ülkelerinin kendilerine gelen mültecileri durdurmak için değil, Suriye'de akan kanı durdurmak için harekete geçmesini istedi. Yetiş, "Buradan özellikle çağrımız şu; Türkiye'de değer eksenli toplumsal politika, değer eksenli toplumsal kaynaşmayı ortaya koyan tüm etkenleri sürdüreceğiz ve destekleyeceğiz. Uluslararası kamuoyunun da biran önce Suriye'de akan kanın durdurulması, diğer taraftan Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi diğer çevre ülkelerde yaşanan ciddi sığınmacı, mülteci krizi var. Bu krizi sadece Avrupa'ya göçü engelleme anlamında değil, hem mültecilik durumunun bu insani trajedinin ortadan kaldırılması hem de şuanda özellikle sınır ülkelerinde oluşan bu yükün ve sıkıntının azaltılmasında daha duyarlı olmaya davet ediyorum" dedi.