Lüksemburg'da bir araya gelen Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Suriye'de her geçen gün kötüleşen durumun, şiddete son verilmesinin ve soruna siyasi çözüm bulunmasının aciliyetini artırdığını bildirdi.

AB, rejimin benzeri görülmemiş güç kullanımını kınadı. Suriye'de dini ve etnik topluluklara yönelik saldırılar da dahil olmak üzere sürmekte olan yaygın ve sistematik insan hakları ihlalleri de AB'nin kınadığı unsurlar arasında yer aldı.

Suriye ile ilgili AB kararında, "Kan dökülmesinin ve ciddi insan hakları ihlallerinin önüne ancak birleşmiş, kapsayıcı ve demokratik bir Suriye sonucu yaratacak siyasi bir çözümle geçilebilir" denildi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un kasım sonundan önce Cenevre'de barış konferansı düzenlenmesi çağrısını memnuniyetle karşılayan AB bakanları, tüm taraflardan bu çağrıya olumlu yanıt vermelerini istediler.

Suriye'deki muhalefete konferansa birlikte gelme ve aktif katılım çağrısı yapan AB, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nu önderlik rolü üstlenmesi konusunda teşvik etti.

Kimyasal silahların imhası konusunda Suriye'nin tüm sorumluluklarını gayretli ve şeffaf şekilde yerine getirmesi gerektiğini belirten AB, tüm taraflara müfettişlere serbest erişim sağlama çağrısı yaptı.

İnsani yardım desteğini kolaylaştırmak amacıyla tüm tarafların yerel ateşkeslere olanak tanımasını isteyen AB, komşu ülkeleri de etkileyen mültecilerin dramatik durumlarına dikkati çekti.