Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, ''Türkiye nüfusunun 40 milyonu 30 yaşın altında. Böyle bir zenginlik dünyanın hiçbir tarafında yoktur'' dedi.

Kılıç, Konya'da Mevlana Kültür Merkezi'nde Bölgesel Gençlik Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, soğuk havaya rağmen salonu dolduran gençlere teşekkür etti.

Eksik katılımlı bir toplantı gerçekleştirdiklerini dile getiren Kılıç, ''Çünkü Afyonkarahisar'dan Konya'ya hareket eden kardeşlerimizin kaza geçirmesi üzerine henüz yerlerinden hareket etmeyen 4 ilimizdeki gençlerimizi çalıştaya katılmamaları konusunda uyardık. Kaza geçiren kardeşlerimizin hamdolsun ki önemli bir şeyi yok. Genç kardeşlerimize geçmiş olsun diliyorum'' dedi.

Kılıç, 18 gençlik çalıştayı düzenlediklerini, bunun 16'sının Türkiye genelinde 2'sinin ise yurt dışında yapıldığını belirterek, ''Yurtdışındaki çalıştaylarımızın ilkini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gerçekleştirdik. O program gerçekten dillere destan bir coşkuyla başladı ve sona erdi. İkinci yurtdışı çalıştayımızı Almanya'nın Köln kentinde gerçekleştireceğiz. 18 çalıştaytan sonra Ulusal Gençlik Şurası'nı yapacağız'' diye konuştu.

Bu çalıştaylarla çok kapsamlı bir veri tabanına ulaşmayı kendilerine ilke edindiklerini anlatan Kılıç, şunları kaydetti:

''Ülkemizin nüfusu 74 milyon 700 bin ve bu nüfusun çok önemli bir bölümü genç kategorisine giriyor. Türkiye nüfusunun 40 milyonu 30 yaşın altında. Böyle bir zenginlik dünyanın hiçbir tarafında yoktur. Zenginlik kaynağınız petrol olsa birgün biter, doğalgaz olsa satılır ve birgün biter. Ama zenginlik kaynağınız insan olursa, zenginlik kaynağınız gençlik olursa, satılmaz, kiralanmaz, bitmez, tükenmez. Bizim zenginlik kaynağımız yer altında değil, yer üstünde. Hatta yer üstünde de ayak altında değil gövdelerin üstünde, kafa gücünden bahsediyorum. Kas gücü değil, kol gücü değil, aklın gücünden, beynin gücünden söz ediyorum.''

Bakan Kılıç, gençlere zamanı iyi değerlendirmelerini önererek, ''Geleceğe iyi hazırlanın, kaygısız olmayın, eyyamcılık yapmayın, adam sendeci bakışı semtinize uğratmayın, Necip Fazıl merhumun gençliğe seslenişinde dediği gibi tavrınızı, 'Kim var?' diye seslenildiğinde sağına ve soluna bakınmadan 'ben varım' diyen bir gençlik olarak belirleyin'' ifadelerini kullandı.

Gençlere değerlerine, kendi tarihlerine, kültürlerine, medeniyetlerine ve soyağaçlarına güvenmelerini tavsiye eden Kılıç, ''Türk düşmanları, medeniyet düşmanları ve insanlık düşmanları parlamentolarında bizim tertemiz tarihimizi kirletmeye çalışıyor. Ama ne yazık ki, benim genç kardeşlerim çoğu yer ve zamanda kirletilmeye çalışılan kendi tarihini savunamıyor'' dedi.

-Ermeni soykırımı iddiaları-

Sözde Ermeni soykırımı iddialarına tepki gösteren Kılıç, şöyle devam etti:

''Oysaki soykırımla itham edilen atalarımız Ermenileri ölümden, Musevileri ölümden, işgale uğrayan nice milletleri kandan, gözyaşından ve zulümden kurtaran bir ecdattır. Milliyetçilik gemisi lafla yürümüyor. Kuru gürültü ile milliyetçilik olmuyor. Sevgili gençler özellikle sizlere sesleniyorum. Milliyetçilik, milleti için kaygı duymak, devleti için başını ortaya koymak, her zeminde, şanla şerefle, gururla milletin hissiyatını korumakla oluyor. Ermeni soykırımı iddialarını parlamentosunun gündemine aldıran Fransa Cumhurbaşkanı'na Türkiye'de armağan edilen bir mektup var. Kanuni Sultan Süleyman'ın, Fransuva'ya mektubu. Ne diyor orada, 'Ben ki Bağdat'ım ve Şam'ım ve Yemen'im ve Diyarbekir'im ve Trabzon'um ve İstanbul'um ve ve... Bütün dünyanın adeta üç kıtasını sayan bir Sultan, sen ki Françesko... Duydum ki, yardıma ihtiyacın var. Merak etme zulme uğrayanların her daim yanında olan Osmanlı Hükümdarı, senin de yardımına koşacak.' Bunu söylüyor. Bu mektubu Fransa Cumhurbaşkanı'na veren ve 'biz zulmeden değiliz, zulme uğrayanların yardımına koşarız' diyen lider Başbakan kim; Sağolsun var olsun Recep Tayyip Erdoğan.''

Gençlerden çok çalışmalarını isteyen Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

''Tarihini, kültürünü inkar etmeyen, medeniyetine karşı direnmeyen, kendi atasını, kendi soyağacını hor ve hakir görmeyen, elbette muhafazakar, tarihine, değerlerine sadakatle bağlı olan, edebiyattan ve şiirden anlayan, diline vakıf olan, coğrafyasının değerlerine saygı duyan, Cemil Meriç'i de, Neci Fazıl'ı da Mehmet Akif'i de Nazım Hikmet'i de, bu değerlerin vatan hasretini de vatan sevgisini de bilen nesiller yetişsin istiyoruz. Fena bir şey mi istiyoruz.''