Yusuf Güney, nisan ayında yeni bir single ile hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Müzik ve aşk hayatı üzerine konuştuğumuz şarkıcı, düşünülenin aksine çapkın olmadığını söylüyor.

İlk çıkışınızda “Rafet El Roman’la düet yapan kişi” olarak anıldınız. Bu durumdan sıyrılabildiniz mi?  

- İnsanlar yolda gördükleri zaman “Rafet El Roman’la düet yapan kişisiniz” demiyorlar artık. Direkt Yusuf Güney’siniz diyorlar. Demek ki sıyrılmışım.

İlk çıkış yapan ve şu anki Yusuf Güney’e baktığınızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

- Eskiden iki kelimeyi bir araya getiremiyordum, dilim dolanıyordu. Ama şimdi daha rahatım, acemiliği atlattım. Ne istediğini anlatabilen bir Yusuf Güney oldum.

 Nisan sonunda yeni bir single çıkarıyorsunuz. Neden single yapmayı tercih ettiniz?  

- Single fiyat açısında daha uygun. Bir de zaten bir albümde birkaç şarkı hit oluyor. Diğer şarkılara yazık oluyor. Single çıkarıp her şarkıya klip çekerek şarkılarımı duyurmak bana daha mantıklı geliyor.

Yurtdışında popüler değilken Türkiye’ye geldiğinde birçok kişinin ilgisiyle karşılaşıyorsunuz. Bu nasıl bir duygu

- Orada da tanıyorlar beni. 600 bin Türk var yurtdışında. Bizim kaldığımız yer de Türk kesiminin yaşadığı yere yakın olduğu için beni gördüklerinde şaşıran insanlara sık sık rastlıyorum.

İş dışında en çok yemek yapmaktan keyif alıyormuşsunuz. Hayatınızdaki kişi de sizin gibi mutfağa meraklı mı olmalı?

- Öyle olmasına gerek yok, ben ona yemek yaparım.

Evde yemek yapan taraf siz mi olursun yani?

- Hiç üşenmem yaparım.

SANATÇIYLA EVLENMEK İSTEMEM

Bir röportajınızda “bir evde iki sanatçı olmaz” demişsiniz. Neden olmaz?

- Öyle demek istememiştim. Ben bir sanatçıyla evlenmek istemem ama gönül bu, ne olacağını bilemezsin dedim. Çünkü ben aile ortamına düşkünüm. Gün gelecek turnem olacak, eşim de diğer yandan imza günlerinde veya gecenin bir yarısı dizi çekimlerinde olursa bu nasıl bir evlilik olacak? Ben evliliği ciddiye alan bir insanım. Ben böyle biriyle evlenirsem işini bırak da diyemem sonuçta.

Böyle bir durumda mantığınızla mı duygularınızla mı hareket edersiniz?

- Bir ortasını bulmak lazım. Ya ben işi bırakacağım ya o.

Aşkınız için mesleğinizden vazgeçer misin?

- Sonra evi kim geçindirecek!

Kendinizi “aşk adamı” olarak tanımlıyorsunuz. Nasıl bir aşk adamısınız?

- Aşk adamı dememin sebebi duygusal olmam. Duygusal olan insan da aşk adamıdır zaten. Bu yüzden söyledim, yoksa her önüne gelene aşık olan biri değilim.

Çapkın değilsiniz yani...

- Her erkeğin olması gerektiği kadar, kalp kırmadan çapkınım.

MAÇOLUK KANIMDA VAR

Kalp kırmadan çapkın nasıl oluyor?

- Çapkınlığın bir dozu vardır. Bir gün onunla bir gün bununla gezmek olmaz. Görüştüğün kişiler olabilir. ıleriye dönük ilişki yaşayacağın için görüşürsün, biraz zaman geçirirsin, tanırsın. Çapkınlık buysa eğer ben bu şekilde davranıyorum. Her gün bir başkasıyla olmak bana ters. Farkındaysanız bu tip şeylerle anılan bir adam değilim.

“Okkalı aşkı bir kez yaşamak yeter” demişsiniz. Siz yaşadınız mı okkalı bir aşk?

- Evet yaşadım ama zamanla unutuluyor. Hayat bir kişiden ibaret değil. Karşılıklı yaşanan aşk çok güzel ama platonikse de seni seven birini bulacaksın.

Siz platonik olarak birini sevseniz uğraşmaz mısınız?

- Uğraşırım ama baktım olmuyor, bırakırım.

Maçoluk var mı?

- Olmaz mı! Karadenizliyiz, hırçınlık kanımızda var.

SEVGİLİM MÜTEVAZI OLSUN

Nasıl bir kadın sizi kendine aşık eder?

- Akıllı ve güzel olmalı. Aynı zamanda alçakgönüllülük çok önemli. Ben bu hayata mütevazı olarak geldim, hayatımı mütevazı olarak sürdürüyorum. Karşımdakinin de öyle olmasını isterim.

Var mı böyle birisi hayatınızda?

- Yok. Bizim camiamızdaki ortam o kadar acayip ki, aldatmaları gördükçe güven problemi yaşamaya başladım.

Siz de mi aldatıldınız?

- Hayır ama insan bu tip olayları gördükçe bir ilişkiye başlaması zorlaşıyor. Seçici de oldum, gönlüm herkese kayamıyor.

YAKIŞIKLI DEĞİL, SEMPATİĞİM

Kendinizi sempatik mi buluyorsunuz yakışıklı mı?

- Yakışıklı demek “kız gibi çocukmuş” tabiri kullanılan kişi demektir. Sempatiklik ise karşısındaki insanın o kişiye kanının kaynamasıdır. Ben sempatik oluyorum herhalde.

Aynaya baktığında kendinizi beğenmez misin?

- Beğenirim tabii, sonuçta Allah’ın yarattığı her şeyi beğenmek lazım. Fiziksel olarak bir kusur bulmam kendimde. Her zaman şükretmek lazım.