'Kürt sorununun kaynağı CHP'dir'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda halka seslendi.Konuşmasında anamuhalefet partisi CHP ve BDP'ye ağır eleştiriler getiren Başbakan Erdoğan, iki partiyi işbirliği içinde "sivil faşizm" uy

'Kürt sorununun kaynağı CHP'dir'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda halka seslendi.

Konuşmasında anamuhalefet partisi CHP ve BDP'ye ağır eleştiriler getiren Başbakan Erdoğan, iki partiyi işbirliği içinde "sivil faşizm" uygulamakla suçladı. Erdoğan, BDP'nin sivil itaatsizlik eylemlerini eleştirdi ve BDP'yi "kan ve gözyaşından rant sağlamakla" suçladı.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde: "Medeniyet şehri, bilim şehri, kardeşlik şehri Diyarbakır'ı selamlıyorum.

Diyarbakır en çok da kardeşlik demektir. Bu benim Başbakanlığım süresince Diyarbakır'a 11. gelişim.

"BDP REFERANDUMDA DEMOKRATİK HAKLARI ENGELLEDİ"

2010 yılında en son geldiğimde sizi tehdit ettiler. Bizimle kucaklaşmanızı engellemek istediler. Ama Diyarbakır referandumda yüzde 40'la sandığa gitti yüzde 95'le evet dedi. Sizlere teşekkür ediyorum.

Fakat bu BDP ve desteklediği bağımsızlar bir taraftan demokrasi diyorlar 12 Eylül'de sandığın üzerine çarpı koymuşlardı. Sizlerin demokratik hakkınızı engellediler. Ey BDP sizin özgürlük anlayışını bu mu?Biz özgürlüklere paranga koymuyoruz. Bırakın vatandaşı kendi haline özgürce istediği şekilde oy kulansın. Ama bunu yapamazlar çünkü ben inanıyorum ki Diyarbakır kardeşlerim bunlara oy vermez.

Bunlara oy vermek Diyarbakırlı kardeşime ne getirecek? Diyarbakır'a ne getirecek? Zaza kardeşime ne getirecek? Bunlar bireysel saltanatlarını sürdürüyorlar.

Sizin karşınızda siyasetçi, Başbakan, AK Parti genel başkanı yok. Sizin karşınızda sizden biri var. Yol arkadaşınız, sessiz yığınların sesi bir kardeşiniz var. Biz milletimizle konuşurken devletin diliyle değil muhabbetin diliyle konuşuruz. Statükonun diliyle konuşmayız. Biz Diyarbakır'da söylediğini Ankara'da unutanlardan değiliz. Lafı evirip çevirenlerden değiliz. Diyarbakır'da ne konuştuysak diğer 80 vilayette de onu konuştuk.

Kardeşler arasında helalleşme vardır. ben sizle bugün helalleşmeye geldim.

"BENİM İÇİN NE KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ NE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VAR"

Benim için ne Türk millyetçiliği ne de Kürt millyetçiliği var. Biz insan severiz. Bunlar Kürt kardeşlerimin hangi sorununu çözdüler? Amma biz sorun çözüyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının çatısı altındadır.

Bu BDP, PKK'dan güç alarak ülkemizi bölmeye çalışıyor. Bunlar Kürt kardeşlerimi seviyorlar da neden sabah namazından çıkan imamı öldürüyorlar. Bunlar Kürtlerin dini Zerdüşlüktür diyenler. Bunlar Kürtler Müslüğmanlığı kılıç zoruyla kabul etti diyenler. Bunlar Selahhadini Eyyübüyi bilmeyenler.

"MEVLANA DA BİZİM AHMEDİ HANİ DE"

Mevlana ne kadar bu toprağın insanıysa Ahmedi Hani'de bu toprağın insanıdır. Ozanlar ne kadar bu toprakların sesiyse Dengbejlerde o kadar sesidir. Zılgıtta bizim horon da bizim. Zeybek de bizim halay da bizim. Bölmek isteyenlere en güzel cevabı 12 Haziran'da vereceğiz.

Son zamanlarda bir adet çıktı. Cuma namazlarında "bunlar devletin imamıdır" diyorlar. Bir defa Cuma  insanların biraraya gelmesidir. Arka tarafta kendilerine göre bir cemaat oluşturuyorlar. Bu tam manasıyla dine fitne sokmaktan başka bir şey değildir. Bunlara göre Apo peygamberdir, bunu ilan ediyorlar. Hangi yüzle? Bunlar fitne fesat peşindeler. Gerekirse bu camiileride ele geçiririz diyorlar. Haddini bil haddini... 12 Haziran bunlara haddini bildirme günüdür.

Dün Hopa'da yaptıklarını gördünüz. Bunlar eşkiya, bunlar terörist. Bunlar çocukların arkasına sığınıp oy devşirmeye çalışırlar.

Siz Diyarbakır'da ne acı çektiyseniz biz de Ankara'da aynı acıyı çektik. Onyıllar boyunca statükonun faşizan baskını beraber yaşadık. Ahmedi Hani sadece size değil bize de yasaklandı. Necip Fazıl sadece bize değil size de yasaklandı.

İlmihal kitaplarımızı bu CHP yasakladı. Bu kardeşiniz Siirt'te okuduğu bir şiirden dolayı yattı. Bu kardeşiniz Diyarbakır cezaevindeki 5. koğuştan yükselen sesi duydu. Statükoyu da red politikalarını da biliyorum. Artık asimilasyon red politikaları bitti. Diyarbakır cezaevine gidip oğluyla konuşamayan ananın içine akıttığı gözyaşını ben bilirim.

"KÜRT SORUNUNUN KAYNAĞI CHP'DİR"

Biz CHP baskısının zulmünün hesabını hep beraber yaşadık. Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt sorunun kaynağı CHP'dir. 9 yıl boyunca buraya uğramadılar Kürt meselesinin çözümü için önümüzde aşılmaz bir duvar oldular, dün Diyarbakır'a gelip size şirin görünmeye çalışıyorlar. Bir kaç gün öncesine kadar Kürt diyemeyen CHP genel başkanı sandığa 2 hafta kala Kürt meselesini hatırlar oldu, bunlar sandık demokratı biz analar ağlamasın dedikçe tabi ki analar ağlayacak dediler. Biz milli birlik, kardeşlik dedikçe bunlar ulusalcılık dediler zulmü savundular, biz Diyarbakır, Mardin dedik onlar illa ki Silivri dediler. Kürtçe plakları, kasetleri bunlar yasakladı, Kürtçeyi bunlar inkar ettiler, bunlar reddettiler, Diyarbakır cezaevinde ki işkencelere göz yumdular, Ergenekonculara bunlar sahip çıktılar.

"BDP İLE CHP ARASINDA SİVİL FAŞİZMDE İŞBİRLİĞİ VAR"

Kürtçeyi bunlar yasakladı. Faiili meçhulleri, asit kuyularını yapanları bunlar savundu. Bunlarla şu anda kim işbirliği içinde. BDP. Hakkari'de nasıl kucak açtılar. BDP'lilerin ellerine CHP bayrakları tutuşturdular. Diyarbakır'da da aynı şekilde.

Kürt sorununun patenti CHP'ye, kullanılması BDP'ye aittir. Sivil faşizmde CHP ile BDP arasında işbirliği var. Ahmet Kaya'yı linç eden anlayış ile Şivan Perver'e Diyarbakır'da konser verdirtmeyen anlayış arasında ne fark var? İmam hatiplere düşman kesilen anlayışla imam katleden, Cuma namazlarına nifak sokan anlayış arasında ne fark var?

AK Parti'ye oy verenlere "Bidon kafalı" diyen esnafa zorla kepenk kapattıran anlayış arasında ne fark var? İkisi de sivil faşizm değil mi? Ah benim Kürt kardeşim, yıllarca CHP'nin resmi ideolojisinin zulmünü yaşadın.

2005 yılında hellaşme sürecini 2009 yılında demokratik açılımı başlattık. Siz benden OHAL'i kaldırın diye istekte bulundunuz. Kaldırdık mı? TRT 6 açıldı mı? Üniversitelerde Kürtçe bölümleri var mı? Mem-u Zin'i biz bastık mı? Bugüne kadar konuşulmayanların konuşulmasını tartışılmasını biz sağladık.

Benim Hazro teşkilatımdan bir kişiyi PKK kaçırdı. Bunlar Kürt değil mi? Bunların ekonomik bağımsızlığına kepenk kapattırma engel değil mi? Bunlara sandıkta hadlerini bildirmemiz lazım. Bunların benim Kürt kardeşlerime verecek bir şeyleri yok.

Benim partimde 60'ı aşkın Kürt arkadaşım var. Bizim böyle bir sıkıntımız yok. Biz kardeşlik dedikçe BDP ve MHP sıkıntıya düştü. Bu sorunu bitirrisek bu işten rant yiyenlerin rantı bitecek.

SİVİL İTTATSİZLİK DEĞİL SİVİL FAŞİZM"

12 Haziran sonrasında sivil, demokratik bir anayasayı İstanbulluyla Diyarbakırlı beraber yazacağız.

Diyarbakırlı kardeşim, senin sıkıntın maalesef birilerinin geçim kaynağı olmuş. BDP bu topraklarda kan, zulüm, gözyaşı olsun istiyor. BDP, CHP ile sivil faşizm ilan ediyor. Yapılan sivil itaatsizlik değil sivil faşizmdir.

Konuşacaksan çık konuş neden konuşmuyorsun? Yapılan vatandaşlara zulüm, tehdittir. BU kirli oyunu bu tezgahı hep birlikte bozacağız. Ergenekonla CHP ile kol kola giren BDP'ye sandıkta cevap vereceğiz.

Tüm emniyet ve güvenlik önlemleri alınacak. Emin olun. Gidiniz sandıkta demokratik idarenizi ortaya koyun.

Sevgili Diyarbakırlılar ben size diyorum ki, siz Tayyip kardeşinize inanın bizim gönül köprümüzü kimse yıkamaz. Van için bir hayal kurdum, Hakkari için bir hayal kurdum bunu Van'da, Hakkari'de paylaştım. Benim Diyarbakır için daha büyük hayallerim var bunlar gerçekleşmeyecek hayaller değil, elimizi uzatsak dokunabileceğimiz hayaller.

Yeni ve modern bir terminal binası ile Diyarbakır'a yakışan bir havaalanını Diyarbakır'a kazandırıyoruz. Çok güzel olacak, Diyarbakır, ülkemize yakışan olacak.

Dicle Vadisi projesi, nehire rağmen yeşil alan miktarının düşük olduğu Diyarbakır'a yeşil ile suyun birleştiği bir yaşam merkezi kuruyoruz. Dicle Nehri kenarına kuracağımız bu kent ile kentsel yaşamın, eğitimin, sporun tabi bir bütün ile kucaklaştığı farklı bir yapı olacak. Yapımlarda yöresel Diyarbakır bazal taşı kullanılacak, Diyarbakır iklimi dikkate alınacak ve yamaçlarını ise piknik alanları olarak tasarlıyoruz, Dicle Vadisi projesi ile Diyarbakır'da ki insanlarımızın yaşam kalitesini arttıracak güvenli, rahat bir yaşam merkezi inşa edeceğiz.

Diyarbakır, Şanlıurfa otoyolu, Edirne'den başlayan ve şuanda Ankara'ya ulaşan kesintisiz otoyol kalan kesimi bağladığımızda Türkiye'yi boydan boya geçen bir yolumuz olacak, Ankara, Niğde etapını başlatıyor ve en kısa zamanda bitiriyoruz. Bu otoyola, Diyarbakır'ı da dahil ediyoruz. Diyarbakır, Erzurum, Trabzon yolunu da inşa ederek Karadeniz'i Diyarbakır üzerinden Akdeniz ve Ortadoğu'ya bağlamış oluyoruz.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem