"Casusluk" suçundan başlatılan soruşturmada İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ "siyasal casusluk" suçundan tutuklandı.
TUTUKLAMA KARARI ÇIKTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile Necati Özkan, Merdan Yanardağ ve Melih Geçek hakkında "casusluk" suçundan başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ'ın sulh ceza hakimliğindeki sorguları tamamlandı.
Hakimlik, İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ'ın üzerlerine atılı "siyasal casusluk" suçundan tutuklanmalarına karar verdi.
Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle Ekrem İmamoğlu'nun elebaşı olduğu iddia edilen suç örgütü ve casusluk bağlantıları hakkında emniyette ve savcılıkta ayrıntılı ifade verdiği öğrenilmişti.
Gün ve soruşturma kapsamında ifade veren Melih Geçek, başka suçtan tutuklu olmalarından dolayı bulundukları cezaevine gönderilmişti.
Casusluk soruşturması kapsamında şüpheli olarak ifade veren Ekrem İmamoğlu’nun ifadesinin detayları ortaya çıktı.
İmamoğlu, “Hakkında bu soruşturma kapsamında soruşturma başlatıldığını öğrendikten sonra medyaya düşen bu şahsın ve yanında bulunan kadın bir şahsın benimle olan fotoğrafımın avukatlarım tarafından bana gösterilmesinden sonra da Hüseyin Gün ismi şahsı tekraren anımsayamadım. Fakat söz konusu ziyareti hatırladım. Hatırladığım kadarıyla bu ziyaret 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildikten sonra tebrik amaçlı yapılmış bir ziyaretti. Fakat her ne kadar ziyareti hatırlasam da fotoğrafta bulunan kadın şahsın ismini hatırlamıyorum, ama sadece bu kadının şık giyimli ve adeta evlat yaklaşımlı bir kadın olduğunu hatırlıyorum. Bu hatırladığım anekdot haricinde belirttiğim üzere Hüseyin Gün isimli şahsı tanımam” dedi.

“İLGİM VE BİLGİM YOK”
Wickr Me isimli mesajlaşma programını ilk defa duyduğunu söyleyen İmamoğlu, “Dolayısıyla bu programda üyeliğim daha önce hiçbir şekilde olmamıştır. Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasında gerçekleşen yazışma içeriklerindeki “Mr.Mayor, İmamoğlu, Başkan, Başkan bey, Ekrem Başkan” şeklinde yapılan yazışmalarda ki kastedilen şahsın ben olup olmadığımı bilmiyorum. Ama tahminimce Ekrem İmamoğlu ismi ile kastedilen ben olabilirim fakat bu yazışmalar ile bir ilgim yoktur, adıma bu şekilde yapıldığı iddia edilen yazışmalarla alakalı hiçbir şekilde bilgim yoktur. Bu konu ile de ilgilenmiyorum. Yazışmalarda geçen, ''150 bin kişilik dijital ordu” şeklinde ki ibare ile ne kastedildiğini bilmiyorum. Ama tahminimce İstanbul gönüllüleri kastedilmiş olabilir ama daha önceden de belirttiğim gibi okuduğunuz tüm yazışmalar ile alakalı bilgim bulunmamaktadır” dedi.
“YAZIŞMALAR NECATİ ÖZKAN VE HÜSEYİN GÜN ARASINDA”
Hüseyin Gün’ün ifadeleri de kendisine sorulan İmamoğlu, “Yazışma içeriklerinden anladığım kadarıyla Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasındaki iddia edilen temas, Hüseyin Gün'ün ''Mayıs sonu Haziran başı'' şeklindeki ifadesi ile seçimden 15-20 gün öncesine dayanmaktadır. Dolayısıyla 15-20 günlük bir temas ile benim seçim kampanyama ne şekilde katkının verildiği ya da tanımadığım Aaron Barr isimli şahıs ile Hüseyin Gün'ün iddia ettiği temas kurularak seçim kampanyama verildiği söylenen katkı ile alakalı benim o dönemlerde yoğun bir seçim trafiği de yaşadığım göz önüne alınarak bilmem ve ilgilenmem mümkün değildir” dedi.
“İLGİLENMİYORUM”
Hüseyin Gün’ün ifadeyle alakalı diyecek bir hususunun olmadığına değinen İmamoğlu, “İlgilenmiyorum. Aynı zamanda Hüseyin Gün’ün manevi annesi olarak belirttiği şahıs ile beni ziyareti sonrasında benim kendisine kampanya sürecindeki yardımları için teşekkür ettiğime dair hususu da şuan hatırlamıyorum. Çünkü o dönem başkan seçildiğim için çok sayıda insana teşekkür etmişimdir. Kendisini destek sunduğunu söylemiş ise nezaketen teşekkür etmişimdir” dedi.
“AKLA MANTIĞA UYGUN DEĞİL”
Hüseyin Gün’ün Necati Özkan’ın isteği üzerine İBB veri tabanından seçmen analizi yaptığı yönündeki ifadesi sorulan İmamoğlu “Hayatımda duyduğum en saçma yorumlardan ibaret beyanlar. 2019 Haziran başında Necati Özkan ile tanıştığını anladığım ve iddia ettiği şekliyle seçim kampanyama yardım ettiğini belirten şahsın 15 gün içinde bütün kampanyamı yönlendirmesi ve etkilemesi kesinlikle akla mantığa uygun değildir. Çünkü ben o dönem 7 aylık bir seçim kampanyası gerçekleştirmiştim. Bütün kampanya süremin adeta çöpe atılarak sadece 15 güne indirmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. 6 yaşında Kuran-ı Kerim okumayı bilen bir şahıs olarak CIA çalışanı olduğu belirtilen Aarron Barr isimli şahsın bana muhafazakarlara nasıl davranmam ile alakalı tavsiyelerde bulunması akla mantığa uygun değildir” şeklinde konuştu.
“CASUSLUK SUÇLAMASI BÜTÜN HAYATIMA HAKARETTİR”
Casusluk suçlamasının vatan hainliği ile eşdeğer olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Bu suç sebebiyle davet edilmem benim bütün hayatıma hakarettir. Dolayısıyla söz konusu dosya nazara alınarak hakkımda yürütülen “casusluk” kapsamındaki hiçbir suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Bu dosyanın oluşumunda veya yürütülmesinde yer alanlar ile alakalı hukuki haklarımı kullanacağım” dedi.
“ROMAYI BENİM YAKTIĞIM DAHA GERÇEKTİR”
Hüseyin Gün’ün başsavcılık ve kolluk ifadesinde çelişkiler olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Savcılık ifadesinde Necati Özkan ile 31 Mart 2019 - 23 Haziran 2019 tarihleri arasında benim seçim sürecimde yer aldığını söylüyor. Ancak kolluk beyanında Necati Özkan ile 2019 yılı ilk seçimlerin iptali sonrası Mayıs sonu ya da Haziran başlarında tanıdığını anlatıyor. Dolayısıyla yönlendirilmiş bir şekilde kasıtlı olarak ifade verdiği tarafımca anlaşılmıştır. Başsavcılık ifadesinde vermiş olduğu ifadeyi de kesinlikle kabul etmiyorum. Benim ne istihbarat örgütleri ile istihbarat örgütlerinin çalışanları ile hiçbir şekilde bilgim alakam olamaz. Absürt bir suç isnadı olduğunu düşünüyorum. Komplo teorisi ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir” dedi.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN İMAMOĞLU'NUN TUTUKLANMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA YAPTI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yolsuzluk soruşturmasında tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun "casusluk" suçundan tutuklanmasına ilişkin, "Elbette yorgunuz, kızgınız, tepkiliyiz ama hiçbiri ümit etmesin ki ne moralsiziz ne bizi yıkabildiler ne de yıkabilecekler." dedi.
"Hiçbiri ümit etmesin ki bizi yıkamadılar"
Özel, "casusluk" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında İmamoğlu'nun tutuklanmasına ilişkin İstanbul Adliyesi önünde konuştu.
Özgür Özel konuşmasında, "Elbette yorgunuz, kızgınız, tepkiliyiz ama hiçbiri ümit etmesin ki ne moralsiziz ne bizi yıkabildiler ne de yıkabilecekler. Bugün yukarıda bu kanunlara son derece hakim yetkin avukatların ortak değerlendirmesi şuydu, demek ki bu kadar aciz duruma düştüler. Demek ki diğer suçlamalarda vatandaşı ikna edemediler." ifadelerini kullandı.
"Casusluk suçlamasıyla vatandaşı ikna etmeye çalışıyorlar"
Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları hakkındaki terör örgütüne destek ve yolsuzluk iddialarının ispat edilemediğini iddia eden Özel, "En sonunda son çare yeni baştan bir şey yapalım biz bunlara casusluk suçlamasında bulunalım, belki vatandaşı böyle ikna ederiz diye bir şey söylüyorlar ortaya." açıklamasını yaptı.
"Evrak avukatlara verilmeden bilgi notu gönderildi"
Özel, tutuklama kararı okunduğu sırada evrakın avukatlara verilmeden Başsavcılığın basın bilgi notu gönderdiğini savunarak, şöyle konuştu:
"Bilgi notu da şöyle başlıyor, 'Ekrem İmamoğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'ni yasa dışı yollarla ele geçirmek ve Cumhurbaşkanlığı için fon sağlamak için kurduğu terör örgütünün diğer suçlarının yanında.' Yahu o suçların, onun suç olabilmesi için adının çıkar amaçlı suç örgütü olabilmesi için sen önce iddianameyi yazacaksın, delilleri koyacaksın. Bunun üzerine yargılama başlayacak. Yargılamanın sonunda burada bir karar verilecek. Olumsuz bir karar olsa istinafı olacak, Yargıtay'ı olacak, karar kesinleşecek ancak ondan sonra buna suç örgütü denilebilir."
Kaynak:AA