CHP Genel Merkezi'ndeki olağanüstü Merkez Yürütme Kurulu (Myk) toplantısı sona erdi.

 

Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den süratle liderler zirvesi gerçekleştirmesini istedi. Kılıçdaroğlu'na cevap gecikmedi. Rize'de açıklama yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kılıçdaroğlu'nun ''liderler zirvesi toplansın'' önerisine ''Tek tek görüşmenin daha faydalı olacağını düşünüyorum'' diyerek cevap verdi.

 

 

Gezi Parkı olaylarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, ''Ekonomisi düzgün giden nadir ülkelerden biriyiz. Veya faili meçhul cinayetler dursun, OHAL'ler olsun bunlar içinde olmayan bir ülkeyiz. Onun için bu olup bitenleri ve Türkiye'yi farklı bir safhaya koymak gerekir. Türkiye'nin muhakkak ki açık bir toplum olduğunu, demokratik hak ve hukukun teminat altında olduğunu herkesin bilmesi gerekir. Biz barışçıl bir şekilde şiddete kaçmayan, şiddetin içerisinde olmayan her türlü gösteri, ifade, düşüncelerin açıklanması bunlar demokratik haktır. Bunlarla onur duyuyoruz.'' dedi.

 

İşte Gül'ün açıklamasından satır başları

 

 

"Şiddet eğer bütün vatandaşların hayatını rahatsız edici, kuralları hiç tanımayan, Türkiye'nin en önemli kavşaklarını, meydanlarını, Kızılay'dan tutun da Taksim gibi kilit, anahtar yerler, trafik için hayatın yaşandığı yerler, buralar eğer kuralsız bir şekilde, buralar sürekli bir şekilde, şiddetle tutulmaya çalışılırsa tabii ki demokratik bir hak olarak buna bakılamaz" dedi.

 

 

"İlk gün Gezi Parkı'nda olup-bitenler yanlıştı. İstanbul polisi ve yönetimi de bunu gördü. Onun için dünkü davranışlarını gördünüz. Biz bu şiddet olmayan gösteriyi ayırt ediyoruz dediler.

 

 

Gezi Parkı'nda insanlarla ilgili benim farklı düşüncem var diyenler varsa bunlarla diyaloğa geçmek hepimizin görevidir. Bugün de bu bağlamda çeşitli görüşmeler yapılıyor yapılacaktır. Ben ilk günlerden itibaren de söyledim. Hepimizin almak istediği mesajlar da bunlar. Bu tip farklı düşünceleri konuşarak görüşerek hukuk düzeni içerisinde. Ama şiddete fırsat vermemek gerekir. Buna New York'ta da Berlin'de de İspanya'da da müsade etmezler.

 

 

Şu anda bunun sorunun çözümüne katkı sağlayacağını pek sanmıyorum. Ama liderlerle tek tek görüşmenin daha sağlıklı olabileceği kanaatindeyim. Nihayetinde parti başkanları, sayın liderler hepsi de kendilerinin görüşleri var. Çoğulculuğun bir parçası olarak demokrasi ile övünüyorsak tabi ki görüşme talepleri olacaktır. Geldi görüştük ve fikirlerimizi söyledik. Partileri bir araya toplamak da zaman zaman olabilir. Ben de ilk Cumhurbaşkanı olduğum yıllarda bu tür toplantılar yaptım ama ben bu tür durumlarda neticeye bakarım. Şuanda bunun yerine liderlerle tek tek görüşüp onların düşüncelerini çok daha baş başa sonuna kadar rahatlıkla söylemelerine ve benim de dinlememi herkesin ne düşündüğünü anlatarak bir durum olması daha faydalı olacaktır. Dün de Sayın Başbakan ile görüşmemizde diğer siyasetçilerin görüşlerini de bir şekilde paylaşma ve aktarma fırsatı buldum önümüze bakmamız lazım..