Kılıçdaroğlu, gazetecilerle akşam yemeğinde bir araya gelerek gazetecilerin mesleki açıdan yaşadıkları sorunlarını dinledi. Burada gazetecilerin 2008 yılında kaldırılan yıpranma hakkı konusu gündeme gelirken Kılıçdaroğlu, CHP olarak her zaman gazetecilerin yıpranma hakkına sahip olması gerektiğini savunduklarını vurguladı. "Bizim gönlümüzden geçen gazetecilere yıpranma hakkının verilmesi. Yıpranma hakkı mutlaka verilecektir, neden? Çünkü sizin çalışma koşullarınızı görmemek için aslında kör olmak gerekli" diyen CHP lideri, bu konuda partisinin kanun teklifinin olduğunu hatırlatarak ve bundan sonra da ellerinden gelen gayreti göstereceklerini belirtti.

 

Ak Parti grubunda da gazetecilerin yıpranma haklarının geri verilmesini isteyenlerin bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ama istemeyen bir kişi var. Onun ikna edilmesi lazım. Ama ben size şu sözü verebilirim; hangi koşullarda olursa olsun, Başbakan'la ilk karşılaştığımızda bu konuyu sorabilirim. 'Gelin hep beraber gazetecilerin yıpranma hakkını iade edelim' diye söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

 

Kılıçdaroğlu, Gazeteci Cüneyt Ünal'ın kurtarılması sırasında meslektaşlarının tutumundan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek "Medya bu olayı insani bir şekilde verdi, bundan son derece mutluyum" diye konuştu.

 

Uluslararası Basın Enstitüsü'nden (IPI) bir heyet ile bugün Tbmm'de görüştüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, heyete Türkiye'de basının yaşadığı baskıları aktardığını söyledi.

 

Kılıçdaroğlu, kendisinin 1971 muhtırası ve 1980 askeri darbe dönemlerini de yaşadığını ancak hiçbir dönemde bugün olduğu kadar medya üzerinde baskı uygulanmadığını kaydetti.

 

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Onlara şunu söyledim, 'Türkiye'de medyanın gördüğü baskıyı yurt dışında çok rahat anlatıyoruz ama asıl sıkıntımız içerde. Yurt içinde bunu anlatamıyoruz' dedim. Türkiye'de basının en fazla baskı gördüğü dönemi yaşıyoruz."

 

Batı'da Ak Parti algısının son dönemde çok değiştiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Her yargı paketinden sonra tutuklu gazeteci sayısının arttı. Dördüncü Yargı Paketi'yle ilgili de benim endişem, tutuklu gazeteci sayısının daha da artması" diye konuştu.