Haber61 / Haber Servisi - Levent Ustabaşı

FETÖ’yu ilk teşkilatta ‘ögütleniyor’ diyen Emniyet Müdürü Saral’ın danışmanı Mustafa Sungur, çarpıcı tespitlerde bulundu. 

Ankara Eski emniyet Müdürü Cevdet Saral’ın Basın Danışmanlığını yapan Gazeteci arkadaşımız Mustafa Nuri Sungur ile İçişleri Bakanlığına atanan Süleyman Soylu’yu ve FETÖ terör örgütü ile mücadele konularını konuştuk. Dikkat çeken değerlendirmeler yapan Sungur ile süreci genel olarak şu sorular üzerinden yorumladık. 

Nasıl bu günlere geldik? Cevdet Saral neden bu sürecin dışında tutuluyor? 

5 Şubat’ta yaşanan MİT krizi ile başlayan Gezi olayları ile ivme kazanan 17-25 Aralık darbe girişimleri ile hükümeti yıkmaya çalışarak doğrudan devlet yönetimini ele geçirmeyi hedefleyen FETÖ terör örgütü sözde adalet arayışları ile ‘Yüce Divan’ girişiminden de sonuç alamayınca doğrudan silahlı müdahale ile darbe şeklinde doğrudan Cumhurbaşkanımızı yok ederek devleti ele geçirmek istedi. Netice itibari ile başarılı olamadılar. Şimdi tarihi fazla geriye sarmadan 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra TV programları ile gazetelere verdiği demeçler ile ülkemizin ‘Nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu’ kendilerinin de aynı saldırılara mazur kaldığını ve Cumhurbaşkanımızı en iyi kendisinin anladığını üstüne basa basa anlattı. Aynı tarihlerde Cumhurbaşkanımız da “Bakanlarım Milletvekillerim henüz nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımızın farkında değiller” diyordu. Burada en önemli soru şu kim ya da kimler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile FETÖ’yü deşifre eden eski Emniyet Müdürümüz Cevdet Saral’ın yan yana gelmesini istemediler? Bu sorunun cevabı kamuoyundaki açık kaynaklardan gördüğümüz şekilde FETÖ operasyonlarında tutuklanan kişilerdir. Benim aklıma gelen cevap budur. 

Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığına atanmasını nasıl değerlendiriyorsun? 
 
15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan süreç devletimizin gelecek bin yıl daha Anadolu'da kalmasında önemli adımların atıldığı bir dönem olacaktır. Dolayısıyla bu gelişmeler yaşanırken ülkemizin 'Milli Sigortası' olan Trabzon'umuz 2. Kurtuluş savaşı diye nitelendirilen bu zorlu süreçte tarihi misyonunu tekrar üstlenmiştir. Kentimiz kendi bağrından milli hassasiyet yüklü birçok sanatçı, siyasetçi, bürokrat vb. çıkarmıştır. Ülkemizin asırlaşmasına ramak kala tarih yine Trabzon'a önemli bir görev yükledi; İçişleri Bakanlığı.!

Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığına atanmasını Trabzonlu oluşuna mı bağlıyorsun? 

Tabi ki öncelikli tercih edilme nedeni Devletimize ve milletimize bağlılığının yanında Cumhurbaşkanımıza karşı sevgisi, saygısı ve verdiği güvendir.  Süleyman Soylu ‘15 Temmuz’ kahramanlarından biridir. Sayın Bakanımız o gece canını ortaya koymuştur! Bunun yanında Devletimizin milli kimliğine, milli çıkarlarına, dini, milli ve tarihi değerlerine, üniter yapısına; ‘Tek Millet’, ‘Tek Devlet’, ‘Tek Bayrak’, ‘Tek Vatan’ anlayışına zarar vermeden yeniden yapılandırması önemli bir gereklilik haline gelmiştir. Devletimizin kendi içinden kendi öz değerleriyle ve yine kendi eliyle milli bir şekilde yeniden doğması daha güçlü olması ve daha ileriye gitmesi için şarttır. Bu adımın ‘Trabzon’ Milletvekili olan İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu tarafından atılması bizler için ayrıca önemli ve mutluluk verici bir gelişmedir. 

Sence Süleyman Soylu bu süreçten başarılı olarak çıkabilecek mi?

Ülkemize milli ve manevi anlamda güç veren Trabzon kentinin 'Milli Garantisi' ile birlikte bu adımın bütün sorumluluğu İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun omuzları üzerine yüklenmiştir bu net şekilde ortada. Ve inanıyoruz ki bu sorumluluğun altından İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve Trabzon Kenti alnının akı İle çıkacaktır! 

Trabzon kenti derken neyi kastediyorsun? Trabzon Kenti mi FETÖ ile mücadele edecek?

Elbette ki sadece Trabzon Kentimize değil terörle mücadele noktasında Ülkemizin bütün kentleri üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getireceklerdir. Fakat bizim kentimiz her türlü terör örgütü ile mücadele noktasında insan kaynakları anlamında milli hassasiyeti olan gelişmiş, birikimli ve yetenekli insanlara sahiptir. Geçmişte kurtuluş savaşının ve milli mücadelenin ilk adımlarına nasıl Trabzon kenti damga vurduysa küresel bir terör örgütü olan FETÖ ile mücadele noktasında da en önemli adımların atılmasında, Devlette en kapsamlı raporun hazırlanıp bu örgütü deşifre edilmesinde en önemli mücadele Ankara Eski Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve günümüzde Zonguldak Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten Osman Ak gibi Trabzonluların öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bu manada 1999 yılında hazırladıkları rapor ile itibarları elinden alınan ve FETÖ terör örgütünün bin bir türlü hilelerine maruz kalarak Devlet görevlerinden lağvedilen 38 kişiye hak ettikleri İade-i İtibarı yapmak milli bir görev haline gelmiştir. Aynı zamanda bu sorumluluk da İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun omuzları üzerindedir.

Cevdet Saral ve Osman Ak gibi isimler Süleyman Soylu’ya ne gibi katkılar sağlayabilir? 

1999 yılında paralel yapılanma ile ilgili rapor hazırlayan Cevdet Saral ve ekibidir. Dolayısıyla bu konuda en donanımlı kişiler de onlardır. Bu tehlikeyi 17 yıl önce görüp her türlü olumsuzluğu göze alarak üzerlerine düşen görevleri yapan kişiler hiç şüphesiz bu günde o yapıyı Devletimizden söküp atacak kişilerdir. Kaldı ki bu görev zaten onların hakkıdır. 1999 yılında yazdıkları rapor henüz tamamlanmamıştır! 

Konunun özeti eğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Hükümetimiz Cevdet Saral'a iade-i itibar yaparak yanına alırsa FETÖ terör örgütü karşısında her zaman 2-3 adım önde olur. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve AK partideki söz sahipleri Cevdet Saral konusunda adım atmalı ve ileri aşamada karşılaşacakları sıkıntıların doktorunu Yanlarına almalıdır. Buna benzer birçok değerlendirme yapılabilir. Sonuç olarak Cevdet Saral Devlete güç katarcaktır. 

Bu duygu ve düşünceler ile İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'ya yeni görevinde başarılar dilerim. Trabzon Kenti olarak devletimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere her zaman '15 Temmuz' Kahramanı Süleyman Soylu'nun yanındayız ve destekçisiyiz.