''Erbakan protokol gereği görevinden ayrıldı''

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanıklar savunmalarını yapmaya devam ediyor.Sanıklardan emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, savunmasında, hakkında öne sürülenlerin hiçbirinin doğru olmadığını, suç tarihi olarak ifade edilen dönemde Özel

''Erbakan protokol gereği görevinden ayrıldı''

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanıklar savunmalarını yapmaya devam ediyor.

Sanıklardan emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, savunmasında, hakkında öne sürülenlerin hiçbirinin doğru olmadığını, suç tarihi olarak ifade edilen dönemde Özel Harekat Kuvvetlerinde görevli olduğunu söyledi.

İkametgahında ele geçirilen belgelerin atılı suçlarla ilgisinin olmadığını belirten Kılıçarslan, iddianamenin eksiklerle dolu olduğunu ileri sürdü.

Kılıçarslan, "Hükümete bir darbe yapılmamıştır. Protokol gereği Sayın Erbakan görevden ayrılmıştır. Savcı, Genelkurmay Adli Müşavirliğine gönderdiği belgede, 'Sanıkların istedikleri belgeleri vermeyin, doğrudan savcılığa gönderin' diye emretmiştir. Bu adil yargılamaya müdahaledir. Savcılık ve Genelkurmay adli makamı hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum. Devletin temeli adalettir, adalet olmazsa devlet çöker. Kanunların ruhu, adaletin vicdanı vardır. Adaletin intikam aracı olarak kullanılmasına izin verilmemelidir" diye konuştu.

-"BÇG hiyerarşi dışı gizli bir grup değildir"

Daha önce ifade veren sanıkların, kendisinin BÇG'de çalışmadığını ve orada görmediklerini söylediğine dikkati çeken Kılıçarslan şöyle konuştu:

"BÇG'de hiçbir şekilde çalışmadım. Hiçbir belgede imzama rastlanılmamıştır. BÇG, sadece irticayla mücadele amacıyla kurulmuştur. İddia makamı, 'BÇG, hükümetin bilgisi dışında kurulmuştur' diyor. Bu doğru değil. MGK'da alınan kararların takibine özgü bir çalışma yöntemidir. Karadayı ve rahmetli Erbakan, BÇG'den haberdardır. MGK aynı zamanda başbakanın da bir karargahıdır. Yaptıkları çalışmaları başbakana sunuyorlar. BÇG hiyerarşi dışı, gizli bir grup değildir. Herkes tarafından bilinen açık bir yapıdır. BÇG hukuki denetimden de geçmiştir. O dönem Hasan Celal Güzel'in şikayet ve ihbar dilekçesi Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından incelenmiştir. Dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin tarafından BÇG'nin yasal bir çalışma grubu olduğu bildirilmiştir."

Muvazzaf Tuğgeneral Celalettin Bacanlı da 1996'da binbaşı rütbesiyle Genelkurmay Karargahı'na atandığını, 4 yıl süreyle çeşitli birimlerde plan ve proje subayı olarak görev yaptığını söyledi.

Karargahtaki iş yoğunluğu ve yedeğinin olmaması nedeniyle kendisine "ikiz görev" verilmediğini belirten Bacanlı, şöyle konuştu:

"Şahsıma isnat edilen suçlamayı şiddetle reddediyorum. Şerefli bir Türk subayı olarak hangi şartlarda olursa olsun yalan söylemem mümkün değil. BÇG'de görev verilseydi ben de bunu diğer arkadaşlarım gibi beyan ederdim. BÇG'nin toplantısına katılmadım, bir görev verilmedi. Sadece 45 kişilik bir listede ismim geçiyor. Bu listede BÇG'ye giriş yetkisi olanların isimleri var. Bu belgeyi ilk kez savcılık sorgusunda gördüm. Bunu kimse bana tebliğ etmedi. Bunun Genelkurmayda ıslak imzalı bir örneği yoktur. Evrakın giriş-çıkış kaydı ve imha tutanağı bulunmuyor."

Mevzuata göre 1997'de giriş kartı verme yetkisinin Genelkurmay Genel Sekreterliğinde olduğunu, ancak söz konusu listenin Merkez Daire Başkanlığına hitaben yazıldığını ileri süren Bacanlı, listenin 1997'de değil, sonraki yıllarda oluşturulduğunu savundu.

Bacanlı, "Benim BÇG'de çalıştığımı söyleyen kimse yok. Çünkü çalışmadım. İfade verenler de bunu belirtmiştir. Böyle bir emir almadım. Görevlendirilenler de ortadadır. Gösterilen hiçbir belge veya evrakla ilgim yok. Bu nedenle atılı suçtan beraatimi talep ediyorum. Resmi görevim devam ettiği için duruşmalardan vareste tutulmayı talep ediyorum" diye konuştu.

Bacanlı'nın avukatı Dilek Bacanlı da müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, beraatini talep etti.

-Mehmet Cumhur Yatıkkaya

Sanık muvazzaf Albay Mehmet Cumhur Yatıkkaya de 1994-2004 arasında Genelkurmay Karargahında görev yapmadığını, ziyaretçi olarak bile gitmediğini söyledi.

Atılı suç tarihlerinde kendisine 9 kez geçici görev verildiğini, bunlardan birinin Bosna-Hersek, diğerinin ise olağanüstü hal bölgeleri olduğunu bildiren Yatıkkaya, BÇG'ye giriş kartı verildiği iddiasının "mantık dışı olduğunu" savundu.

Yatıkkaya, "BÇG'de görev yapmadım. Listede ismi bulunan 44 kişiyi tanımıyorum. Hiçbir faaliyete katılmadım. Sözlü ya da yazılı görevlendirilmedim. Delil olarak sunulan belgeleri ben hazırlamadım, imzam bulunmuyor. İsmi geçenlerle hiçbir şekilde aynı ortamda çalışmadım. Halen görevime devam ettiğim için adli kontrol şartının kaldırılmasını ve duruşmalardan vareste tutulmamı talep ediyorum" dedi.

Yatıkkaya'nın avukatı Ali Rıza Bingöl de savunmasında, "Müvekkilim BÇG'de görev almamıştır. Bununla ilgili iddianamede bir şey yok. Sadece listede isminin olması bunu ispatlamaya yetmez" dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem