Almanya’da 1998'den bu yana aranan ve bir polis memurunun da katil zanlısı olduğu belirtilen Neonaziler’in evinde aranan silah bulundu.

Başsavcılık, Almanya'da dönerci cinayetleri olarak bilinen ve 8 Türk ile 1 Yunanlının öldürülmesinin arkasında, banka soyduktan sonra bir karavanın içinde cesetleri bulunan iki Neo-Nazi çıktı.

Eisenach'ta bir bankayı soyduktan sonra 4 Kasım 2011'de yanan bir karavanın içinde soyguna katıldıkları belirtilen Neonazi üyeleri Uwe B. ve Uwe M, bir süre önce bir karavanda ölü bulundu.

Polis karavanda 2007 yılındaki polis cinayetinde kullanılan bir tabanca bulundu. Nazi üyelerinin yakın arkadaşları Beate Z., Zwickau kentinde kaldıkları evi ateşe vermesi ardından gözaltına alındı.

Nazi’yle irtibatlı olduğu bilinen Beate Z. adlı kadının delilleri yok etmek için karavanı yakmaya çalıştığı açıklandı.

Cinayetlerle bağlantılı olduğu değerlendirilen ölü Neonazi üyeleri Uwe B. ve Uwe M.’nin, Thüringen eyaletindeki yasa dışı aşırı sağcı “Thüringer Heimatschutz” adlı örgütün üyeleri olduğu belirtildi. Bu örgütün başkanının ise aşırı sağcı gruplar içine sızmış olan Almanya’nın iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın ajanı olduğu iddia edildi.

Türingen İçişleri Bakanı Jörg Geilberg, Alman polisinin 1998 yılından bu yana aşırı sağcı suçlardan aranan 3 kişinin kaldıkları yerlerde yaptığı incelemede çok sayıda tabanca, otomatik silah, yaklaşık 1,5 kilo patlayıcı ve Neonaziler’e ait propaganda malzemeleri ele geçirdiğini açıkladı.

Alman Federal Başsavcılığı da 2000-2006 yılları arasında sekiz Türk ve bir Yunan’ın öldürüldüğü cinayetlerde kullanılan silahın da Beate Z.'nin evinde bulunduğu belirtildi. Açıklamada, “Cinayetlerin aşırı sağcı bir grubun işi olduğu konusunda yeterli deliller mevcut” açıklaması yaptı. 36 yaşındaki Beate Z. hakkında cinayet, cinayete teşebbüs ve kundaklama suçlarıyla soruşturma başlatıldı. Olayda başka suç ortaklarının olup olmadığı araştırılıyor.

Türk dönercilerin öldürülmesi olaylarının aydınlanmaya başlaması Alman medyasında geniş yer buldu. Devlet kanalları ARD, ZDF, Deutche Welle ile özel kanallar Pro 7, RTL, RTL 2 gelişmeleri ayrıntılı aktardı. Uzun süreden bu yana aranan aşırı sağcı 3 zanlının, 1990'lı yılların sonunda polis tarafından gözaltına alınmış ancak daha sonra serbest bırakıldığı belirtildi. Polis, cinayetlerin aydınlanmasına yardımlı olacaklara 300 bin euro ödül koymuştu.

Anayasayı Koruma Teşkilatı ise zanlıların iç güvenlik birimleri ile temas halinde olduğu spekülasyonlarını yalanladı. Thüringen eyaleti İçişleri Bakanı Jörg Geibert, 3 zanlının geçmiş yaşamlarını araştırmak için Anayasayı Koruma Teşkilatı’ndan bağımsız bir komisyon kurulacağını kaydetti.

Dönerci cinayetlerinin ortak noktası kurbanların Türk dönerci olması ve Çek yapımı Ceska 83 tipi tabanca ile güpegündüz büfelerinde kafalarının arkasından vurulmasıydı. Münih’te 2004’te öldürülen Yunanlı Theodorus Boulgarides’in de Türk sanıldığı için cinayete kurban gittiği sanılıyor. Cinayetleri aydınlatmak için merkezi Nürnberg’te “Bosporos” adlı özel bir komisyon kurulmuş bu komisyona Türkiye’den polisler de katılmıştı.

ALMANYA’DAKİ DÖNERCİ CİNAYETLERİ
Almanya’da Türk kökenlilere yönelik saldırılar 2000 yılında başladı. Nürnberg’de Ispartalı çiçekçi Enver Şimşek öldürüldü. 2001’de Hamburg, Nürnberg ve Münih’te de bakkal Süleyman Taşköprü, terzi Abdürrahim Özüdoğru ve manav Habil Kılıç işyerlerinde uğradıkları saldırılarda yaşamlarını yitirdi. 2002’de Rostock’ta arkadaşının döner büfesinde çalışan Yunus Turgut hedef oldu.

2005’te Nürnberg’de dönerci İsmail Yaşar, 1 hafta sonra Türkler’le yakın Yunan çilingir Münih’te öldürüldü. 2006 yılında; 4 Nisan’da büfeci Mehmet Kubaşık Münih’te, 10 Nisan’da ise internet kafe sahibi Halit Yozgat, Kassel’de öldürüldü. Cinayetlerde sürekli Ceska 83 tabanca kullanıldı. Bunların ardından aynı yıl 8 Ekim’de Nürnberg’de çiçekçi Muhittin Levet öldürüldü.