Çocuktan gelin olmaz!

Haber61’in gündeme taşıdığı Düzköy’ün Çayırbağı köyünde 12 yaşındaki kız çocuğunun ardından önce TÜİK çocuk gelin vakalarına yönelik istatistikleri açıklamıştı. Bu kez de İzmir’de düzenlenen panelde ülkemizin çocuk evliliklerinde dünyada 7. sırada olduğu

Çocuktan gelin olmaz!
Haber61’in gündeme taşıdığı Düzköy’ün Çayırbağı köyünde 12 yaşındaki kız çocuğunun ardından önce TÜİK çocuk gelin vakalarına yönelik istatistikleri açıklamıştı. Bu kez de İzmir’de düzenlenen panelde ülkemizin çocuk evliliklerinde dünyada 7. sırada olduğu ve ülkemizde 5,5 milyon çocuk gelin olduğu belirtildi.
 
Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne imza koyan Türkiye’de 18 yaş altındaki evlilik oranının yüzde 30-35 arasında seyrettiği bildirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği’nin (ÇİMDER) ortaklaşa düzenlediği panel, okur yazar olmayan kadınların yüzde 48’inin “çocuk yaşta” evlendiği gerçeğini gözler önüne serdi.
 
İzmir Sanat’ta düzenlenen “Çocuk Evliliklerini Önlemek Lazım” panelinin moderatörlüğünü, ÇİMDER Başkanı ve 23. Dönem İzmir Milletvekili Dr. Canan Arıtman yaptı. Panele Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeyda Aksel, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Polat, Ankara Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Eski Başkanı ve Çocuk İstismarı ve İhmali Önleme Derneği Başkanı Avukat Türkay Asma ile Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Özlem Gencer Kıdak konuşmacı olarak katıldı. Ülkemizdeki ataerkil yapının çocuk evliliklerini meşrulaştırdığını belirten Arıtman, şöyle konuştu: “Ne yazık ki, ülkemizde çok yaygın. Birleşmiş Milletler’in yaptığı araştırmaya göre, ülkemizde 5,5 milyon çocuk gelin var. İki milyon çocuk başlık parası için küçük yaşta evlendirilmiş. Çocuk evliliklerinde dünyada 7. sıradayız. Birleşmiş Milletler, çocuk evliliklerini, köleliğin günümüze vuran biçimi olarak nitelendiriyor.”
 
ÇOCUKTAN GELİN OLMAZ
“Çocuktan gelin olmaz” diyerek konuşmasına başlayan Doç. Dr. Kıdak, 18 yaşın altında yapılan evliliklerin istismar olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Erken evliliklerin az gelişmiş ülkelerin temel sorunlarından biri olduğunu ifade eden Kıdak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yoksulluk ve eğitimsizlik nedeniyle çocuk evliliklerinin oranı artıyor. Türkiye’de çocuk evliliklerinin kayıt dışı olması nedeniyle gerçek verilere ulaşmak çok zor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’de çocuk evliliklerinin yüzde 30-35 oranında olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yine yapılan araştırmalara göre, okur yazar olmayan kadınların yüzde 48’i 18 yaşın altında evleniyor.”
 
YAŞAM HAKLARI İHLAL EDİLİYOR
 
18 yaşın altındaki bireyler çocuk sayıldığı için ehliyet alamadığına, oy kullanamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Aksel, sözlerine şöyle devam etti: “Yasalarda çocuk sayılmalarına rağmen ya dini nikahla ya da ebeveynin verdiği onayla mahkeme kararıyla evlendiriyoruz. 18 yaşın altında evlenenlerin hepsi kız çocukları değil az da olsa erkek çocuğu da var. Beşik kertmesi, kan davasını sonlandırmak, berdel gibi nedenlerle erken yaşta evlilikler olabiliyor. Erken yaşta evlilikle çocukların yaşam hakkı ihlal ediliyor. Aynı zamanda çocuk yaşta yapılan evlilikler sonucu meydana gelen gebeliklerde ölüm oranı da yüksek.”
 
KAYIP KUŞAK
Prof. Dr. Polat, Türkiye’nin imza attığı Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin koruma, yaşatma, geliştirme ve katılım olmak üzere 4 temel prensibinin erken yaşta yapılan evliliklerle çiğnendiğini kaydetti.
 
Ülkemizde kız çocuklarının eğitiminin yarım kaldığını anlatan Prof.Dr. Polat,
şunları söyledi:
"O çocuklar evlendiği zaman onların çocuklarının da eğitimi tam olmuyor. Van’da yaptığımız çalışmada 1000 kadına sorduk. Yüzde 74’ü görücü usulüyle evlenmiş. Yüzde 48’i 18 yaşın altında evlenmiş. 11 yaşında bile evlenenler var. Çocuk yaşta evliliklerin meydana gelmesi ve bunların annelikle sonuçlanması her aşamada kayıp kuşağa işaret ediyor.”
 
Çocuk evlilikleri sorununun tek çözümünün eğitimden geçtiğini belirten Avukat Asma ise, 4+4+4 eğitim sisteminin aldatmaca olduğunu, kız çocuklarına 8. sınıftan sonra “evine git ve evlen” denildiğini ifade etti. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tek amacının çocukları birey yapmak olduğunun altını çizen Asma, sözlerini şöyle tamamladı: “Evlilik bir akittir. Çocuklarımız 18 yaşından önce bir akit yapamıyorlar, bir şey satın alamıyorlar peki o zaman nasıl evlenebiliyorlar. Evlilik toplumun en temel kurumudur. Bu kurumdan sağlıklı çocuklar yetişmesi için çocuk evliliklerinin önüne geçilmesi gerekiyor. Henüz kendi çocukluğunu yaşayamadan evlenmiş çocuktan nasıl sağlıklı çocuk yetişecek? Erken yaşta evlilik çocuk istismarıdır. Ne yazık ki, çocuklarımızı istismardan koruyamıyoruz.”
 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler