Cephanelik patlaması davasında ikinci duruşma

Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposundaki patlama olayında tutuksuz sanıkları Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın'ın yargılanmalarına Eskişehir Askeri Mahkeme'de devam edildi.Geçen yıl 5 Eylül tarihi

Cephanelik patlaması davasında ikinci duruşma

Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposundaki patlama olayında tutuksuz sanıkları Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın'ın yargılanmalarına Eskişehir Askeri Mahkeme'de devam edildi.

Geçen yıl 5 Eylül tarihinde Afyonkarahisar'da meydana gelen ve 25 askerin şehit olduğu askeri mühimmat deposundaki patlamayla ilgili olarak, olay tarihinde Afyonkarahisar 500'üncü İstikam Ana Depo Komutanlığı 4'üncü Mühimmat Bölge Komutanı 51 yaşındaki Kıdemli Albay Veysel Özbay, Bölük Komutanı Binbaşı 44 yaşındaki Ali Duran ve Üsteğmen 31 yaşındaki Tarık Aydın'ın sanık olarak yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Askeri Mahkeme'de yapıldı.

Şehitlerin yakınlarının davacı olarak katıldığı duruşmayı CHP'nin Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu, Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ile CHP Eskişehir İl Başkanı Nihat Çuhadar da izledi.

AÇIKLAMALAR TATMİN ETMİYOR

Şehit ailesinin avukatlarından Altan Ulutaş duruşmada, mahkeme heyetine yazılı savunma verdi. Ulutaş yazılı savunmasında 25 kişinin şehit düştüğü bu facia için, el bombasının üzerine sandık düştüğü ve bu nedenle tüm cephaneliğin havaya uçtuğu şeklindeki iddia ve açıklamaların konunun uzmanı olan hiç kimse tarafından kabul edilmediği gibi, hiçbir şehit yakınını tatmin etmediğini söyledi. Altan Ulutaş şöyle devam etti:

"Üstelik bu iddia ve açıklamanın, şehit sayısı ve olaydan 7 gün sonra tutulan İdari Tahkikat Raporunda dahi patlama nedeni tespit edilememişken, teknik ve bilimsel hiçbir inceleme yapılmadan bakanlık tarafından kamuoyuna açıklanması, olayın gerçeğinin farklı olduğunun göstergesidir. Bir diğer gösterge, hazırlık aşamasında ve olaydan çok sonra düzenlenmiş bilirkişi raporudur. Bu rapor, patlamanın tamamen kaza sonucu meydana geldiği kabul edilerek ve olay yerine gidilmeden hazırlanmıştır. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılacağı ve tüm delillerin mevcut olduğu an olan patlamanın hemen sonrası herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadığı gibi, cephaneliği tamamen havaya uçuran patlayıcı maddelerin, cinsleri, miktarları ve patlama etkilerinin ne olduğunun tespiti dahi yapılmamıştır."

SABOTAJ İHTİMALİ YÜKSEKTİR

Patlamanın meydana gelebilmesi için 3 ihtimalin olduğunu belirten avukat Altan Ulutaş, bunların sabotaj, intihar veya kaza olduğunu söyledi. Ulutaş şunları kaydetti:

"Patlamanın intihar eylemi sonucu meydana geldiğini kabul etmek mümkün değildir. Böyle bir delil olmadığı gibi aksi düşünülse bile, cephaneliğin bir bütün halinde havaya uçması mümkün değildir. Aynı durum kaza olasılığı içinde geçerlidir. Bir kişi bir el bombasını cephaneliği havaya uçurmak için cephaneliğin içerisinde bomba patlatsa bile cephanelik bütünüyle patlamaz. Bu teknik olarak mümkün değildir. O zaman tek bir olasılık kalmaktadır. O da sabotajdır. Sabotaj ile cephaneliğin tümden havaya uçurulabilmesi için ya içinde güçlü bir bomba patlatılması ya da cephanelik içindeki el bombalarının aynı anda patlamasını sağlayacak bir etkenin meydana gelmesi gerekir. Görgü tanığı olan onbaşı Fatih Yavuz'un dinlenmesini istiyoruz.

Jandarma istihbaratının olayın önce 'gizli' güvenlik derecesi ile tespit ettiği ve bildirdiği raporlara göre; teröristlerin taşımada sıkıntı çıkartmayacak 5 kiloluk paketler halinde patlayıcılar ile Afyonkarahisar'da eylem yapmayı planladıkları dosya içerisinde mevcuttur. Derewin Türkçe haber sitesinin 6 Eylül 2012 tarihindeki internet sayfasında açıkladığı habere göre, Afyon'daki patlamayı PKK üstlenmiştir. Patlamadan sonra binlerce patlamamış el bombaları bulunmuştur. Eğer cephanelikteki el bombaları zincirleme olarak patladı ise, neden bu el bombaları patlamamıştır."

BAĞIMSIZ BİLİRKİŞİDEN İNCELEME İSTİYORUZ

Ulutaş, mahkeme heyetinden yeni ve bağımsız bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmasını talep ederek şöyle dedi:

"Olayın kaza neticesinde gerçekleşmediği noktasında yoğun şüphe uyandıran bulgular, yeni ve bağımsız bir bilirkişi tarafından inceleme yapılmasını gerektirmektedir. Bilirkişinin öncelikle cephanelikte patlamaya yol açan patlayıcı türlerinin tespit etmesini, muhtemel miktarlarını ve etkilerinin ne olacağının tüm sonuçları ile birlikte tespit etmesini talep ediyoruz. Bilirkişinin ilk patlama ve ikinci patlama nedenlerini, ilk patlamanın ikinci patlamaya yol açıp açmayacağını ortaya koymasını talep ediyoruz.

Neden cephanelik kapısının sağ ön tarafında 3 metre çukur oluştuğunu tespit etmelerini talep ediyoruz. Olay günü nizamiyede, kulelerde ve mevkilerde nöbet tutan tüm askerlerin tespit edilerek huzurda dinlenmesine karar verilmesini, cephaneliğe en yakın cep telefonu baz istasyonuna ait ayrıntılı görüşme kayıtlarını ve yaralı askerlerin dinlenmesini istiyoruz. Mahkeme heyetinden Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanı Korgeneral Adem Huduti, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Yönetim Başkanı Tümgeneral Sadık Piyade, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mühimmat Komutanı Tuğgeneral Selçuk Bayraktar ve 41'inci Mühimmat eski mühimmat bölük komutanı Yarbay Murat Aydın hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz. "

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler