Doktorların "2 ay yaşar" dediği Fatma Peluze Gümüşkaşık tam 8 yıl boyunca akciğer kanseriyle mücadele etti. Giresun'da geçen hafta hayatını kaybeden iki çocuk annesi kadın yaşadıklarını "Ölümü Erteledim" adlı oyunla tiyatroya aktardı, gelirini ise kanser hastası çocuklara bağışladı. O çocuklardan biri olan 13 yaşındaki Emre Yılmaz, "Benim için o bir melekti. Şimdi bana kim yardım edecek?" diye konuştu.

YAŞADIKLARINI SAHNEYE, GELİRİNİ ÇOCUKLARA
Giresun Belediye Şehir Tiyatrosu'nda makyöz olarak çalışan 43 yaşındaki Fatma Peluze Gümüşkaşık, 8 yıl önce diş ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede yapılan tetkiklerde kanser olduğunu öğrendi. Ameliyat olan genç kadın hastalığın akciğerine de sıçradığını öğrendi. Doktorlar "En fazla 2 ay yaşar" dedi.

Ancak o yılmadı, mücadele etti. Hastalığı sırasında yaşadıklarını insanlarla paylaşmaya karar verdi. Kendisini tiyatroya adadı. Bir taraftan tedavisi sürüyor, diğer yandan senaryo yazıyordu. Kendi yazdığı ''Ölümü Erteledim'' adlı tek kişilik tiyatro oyununu 4 yıl önce sahneledi. Oyun, kanser hastası bir kadının iç dünyası, hayata bağlanışı, hastalıkla mücadele ederken eşi, çocukları ve çevresindekilerle yaşadıklarını anlatıyordu.

Oyunun geliri Giresun'da yaşayan ve beyin tümörü kanseri olan 7 yaşındaki Emre Yılmaz'ın tedavisine bağışlandı. Daha sonra oyunu Ordu'da sahneledi ve onun geliri de yine kanser hastası olan bir çocuğun tedavisine harcandı. Fatma Peluze Gümüşkaşık sonrasında Antalya ve Kayseri'de de aynı oyunu sahneledi ve yine onların geliri de kanser hastası çocuklar için harcandı.

KÖY ÇOCUKLARINA TİYATRO
Yaşadıkları ve hissettiklerini yazıp sahnelemek, çocukları sevindirmek Fatma Peluze'yi çok mutlu ediyordu. Bundan sonraki yaşamında çocuklarla ilgili projeler geliştirmeye başladı.

Yine kendisinin yazdığı "Masallar Küstü" adlı çocuk oyununu sahneledi. Kitap okumayı ihmal eden, bilgisayar oyunlarına kendini kaptıran bir çocuğun rüyasında masal kahramanlarını görerek tekrar okuma alışkanlığı kazanmasını anlatan oyunu köy okullarından gelen öğrenciler için ücretsiz sahneledi. Bir yandan hastalıkla savaşını sürdüren iki çocuk annesi Gümüşkaşık, "Sadece hastalıktan değil, bir gün dünyadan hepimiz gideceğiz.

Ardımda ciddi eserler kalsın istiyorum. Torunlarım babaannesiyle gurur duysun istiyorum" diyordu. Bu yüzden senaryo yazmayı bırakmadı. Yeni oyunu küresel ısınmayı konu ediyordu. Bunun gelirini de çocuklara aktaracaktı. Ayrıca çalışmalarına devam ettiği "2030'dan Mektup Var" adlı oyunu da yazıyordu. Bir yandan da "Zalupe'nin Kadınları" adlı oyunun hazırlıklarını sürdürüyordu.

ÇOCUKLARI GÖZYAŞI DÖKTÜ
Ancak geçtiğimiz hafta Fatma Peluze Gümüşkaşık'ın durumu iyice ağırlaştı. 8 yıldır kanser mücadelesi veren Gümüşkaşık, 43 yaşında hayatını kaybetti. Belediye Şehir Tiyatrosu'nda onun için bir tören düzenlendi. Eşi Mustafa, çocukları 13 yaşındaki

Berhan ve 20 yaşındaki Burak gözyaşlarına boğuldu. Talihsiz kadının arkadaşları ardından söz verdi: "Ölümü Erteledim" oyunu yeniden sahnelenecek, geliri kanserli çocuklara bağışlanacak.

"O BENİM İÇİN BİR MELEKTİ"
Gümüşkaşık'ın yardım ettiği çocuklardan biri olan Emre Yılmaz, bugün 13 yaşında. Giresun'un Dereli ilçesine bağlı Haydere köyünde yaşıyor. İnşaat işçisi Salih Yılmaz ve ev hanımı Ayşe Yılmaz'ın 5 çocuğundan biri olan Emre, beyin tümörü kanseriyle mücadele ediyor. Konuşma güçlüğü çeken ve görme bozukluğu olan küçük çocuğun ailesi 3 ayda bir aldıkları 500 lira ile oğullarının tedavisini sürdürmeye çalışıyor.

Anne Ayşe Yılmaz (37), oğlunun 4 yıl önce beynindeki kötü huylu tümör nedeniyle ameliyat geçirdiğini belirterek, "Maddi imkânımız olmadığı için Giresun Valiliği'nden yardım istedik. Bunu duyan Fatma Peluze Hanım bize yardım etti, oyunun gelirini bize bağışladı. Kendisinden Allah razı olsun" dedi.

Ölümüne çok üzüldüğünü belirten Yılmaz, "Onunla telefonda ilk konuştuğumda dayanamadım ve çok ağladım" dedi.Küçük Emre ise "O benim için bir melekti, öyle kalacak. Şimdi bana kim yardım edecek, destek olacak. Beni kim anlayacak?" diye konuştu.

Fatma Peluze Gümüşkaşık yakınlarına "Kansere rağmen yaşamı ve hayatı çok seviyorum. Yaşamak için de mücadeleye devam ediyorum. Kanser çok da korkulacak bir şey değil. Onu yeneceğim"diyordu.

Tedavi gördüğü süre içerisinde çocukları dahil her şeyi uzaktan sevmesini öğrendiğini de söyleyen genç kadın, "Bir gün güneş dünyaya aşık olmuş, yaklaşsa yakıp her şeyi yok edecek, bunun için uzaktan sevmesini öğrenmiş. Ben de canımın bir parçası olan çocuklarımı aylarca, yıllarca kucaklayamadım, koklayamadım. Onları hep uzaktan sevdim. Bu, bir anne için ne büyük bir acıdır"derdi.