Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ortaya çıkan son ses kayıtları ile ilgili Fethullah Gülen’i suçlayarak, “Dışişleri Bakanlığı’nı dinleyebilirsin ama bedelini ağır ödeyeceksin. Sen çakma pasaportla kaçabilirsin ama bunun bedelini de ağır ödeyeceksin. Artık Türk pasaportu ile dolaşan bir Pensilvanyalı zat yok” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim çalışmaları kapsamındaki son durağı Eyüp oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş ve Eyüp Belediye Başkan Adayı Remzi Aydın ile birlikte halkı selamlayan Başbakan Erdoğan, vatandaşlardan yerel seçimlerde destek istedi.

CHP’nin İstanbul’da büyük bir miting yapamadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Ne yapıyor ilçe mitingi yapıyor. Kılıçdaroğlu bir de İstanbul meydan mitingi yapsaydın. Biz senin için Yenikapı meydanını düzenledik. Orada bir miting yapsaydın sana yakışırdı. Geldi Gaziosmanpaşa’da bugün de Kadıköy’de miting yapıyormuş. Onun Kadıköy’de yaptığı mitingi Kartal, Maltepe, Ataşehir’de yaptık. Onun bir ilçede yaptığını biz ayrı ayrı 3 ilçede yaptık. Şimdi Eyüp Sultan bir başka fakat ben istiyorum ki bu seçimin bir özelliği var. Eyüp Sultan’da açık ara bu seçimleri almamız lazım. Çünkü sizin burada atacağınız fark, Türkiye’deki farkı etkileyecek. İstanbul Büyükşehir’de alacağımız oy Türkiye’yi etkileyecek. Basit bir belediye seçimi yapmıyoruz adeta bir genel seçim yapıyoruz” dedi.

Türkiye siyasetinde bazı şeylerin değiştiğini anlatan Başbakan Erdoğan, “CHP, MHP ve diğerleri hiç akla gelmez ittifaklar var. CHP, MHP ile bir araya gelecek, BDP ile bir araya gelecek bunlar akla gelmez şeylerdi. Şimdi hepsi bir araya geldi. ’AK Parti’yi nasıl deviririz.’ AK Parti’yi devirmek sizin elinizde değil ki milletin elinde. Bunun kararını halk verir Hak verir” diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine iftira attığını savunan Başbakan Erdoğan, “Bunun iftiralarına cevap yetiştirmek zor. Dedi ki benim için; ‘İsviçre bankalarında 13 hesabı var’. Aileme, hepsine iftiralar. Siirt’te dedim ki; ’eğer dürüstsen, namusluysan, karakterin düzgünse, adamsan avukatına yetki ver ben de vereyim. Hesapları da ver gitsinler İsviçre’ye o paraları çeksinler. Sen züğürt Kemal’sin ya o paraları sana vereceğim. O gün bugündür hala bir cevap yok. Bu CHP’ye gönül veren kardeşlerim nasıl böyle yalancı birinin arkasından gidiyorsunuz? Siyaset dürüst yapılır, namuslu yapılır” şeklinde konuştu.

Konuşmasında Fethullah Gülen’i de eleştiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Bunlar tamamen dini istismar ediyorlar. 28 Şubat öncesinde başörtüsü meselesini itikadi bir mesele olarak görüyordu, doğruydu. 28 Şubat’ta dediler ki ’sakın ha.’ Bu sefer değişti. Üniversiteye giden kızlarımıza ‘başınızı açabilirsiniz’ dedi. O zamanın bazı generallerine ödüller bile gönderdiler. O gün bugün 15 yıl bu ülkede benim başörtülü kızlarım zulüm gördüler mi. İmam hatiplerin orta kısmını kapattılar mı. Biz hep bunun hüznü içinde olduk. Biz de sabrettik. Sonunda hamdolsun imam hatiplerin orta kısmı açıldı. Benim de yavrularım orada okudular. Onlar da bu mağduriyeti yaşadılar. Üniversiteye gidemediler. Yurt dışında okudular. Amerika’da başörtülü okuyorsun ama burada okuyamıyorsun. Ben Amerika’daki başkana bunu söylediğimde adam şaşırdı. ‘Sizin ülke Müslüman değil mi’ dedi. Sabır dedik. Sabrın sonu selamet. Şimdi başörtülü olarak gidiyor mu. İstediği üniversiteye giriyor mu. Allah’ım sana hamdolsun. Utanmadan Kılıçdaroğlu şunu söylüyor; ‘başörtüsü sorununu ben çözdüm.’ Senin ne olduğunu bu millet zaten biliyor. Benim anlatmama gerek yok. Her türlü yalan bunda var. Ben diyorum ki yarın sandıkta bu CHP, MHP ve Pensilvanya’ya gelin bir Osmanlı tokadı atın.”

İstanbul’u CHP’den devraldığını anlatan Başbakan Erdoğan, “Biz İstanbul’u bu CHP’den aldıktan sonra buralarda yaptıklarımız belli. Siz Haliç kıyısında bir ilçesiniz. Haliç’in neler çektiğini biliyorsunuz. Haliç’i kim temizledi? Kadir Topbaş kardeşimiz boğazdan dağları delerek boğazın suyunu getirdi mi. Bunların böyle bir derdi var mı. Karşı tarafta kongre merkezinin temelini ben atmıştım. Bitirmek Kadir Topbaş kardeşime nasip oldu. İstanbul gibi bir şehirde kongre merkezi yoktu. İlk kongre merkezi orası oldu. Harbiye Kongre Merkezini de biz yaptık. Yahu CHP’nin böyle bir derdi yok” ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül’ü de eleştiren Erdoğan, “Diyor ki ‘ben gelince o Haliç’teki köprüyü yıkacağım.’ Yahu sen neyi yıkıyorsun. Sen haddini bil. Devletin bu tür bir eserini sen nasıl yıkarsın. Bu ülke hukuk devleti ya. İktidarda biz olacağız, bizim iktidarımızda sen orayı yıkacaksın. Avucunu yalarsın” dedi.

Kadir Topbaş’ın Unkapanı köprüsünü kaldırarak o geçişi deniz altına alacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Dedemiz Fatih karadan gemileri yürüttü biz de denizin altından yürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye konusunda ortaya çıkan son ses kaydına da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dışişleri Bakanlığı’nı dinleyebilirsin ama bedelini ağır ödeyeceksin. Sen çakma pasaportla kaçabilirsin ama bunun bedelini de ağır ödeyeceksin. Artık Türk pasaportu ile dolaşan bir Pensilvanyalı zat yok. Dün pasaportu iptal edildi. Bunların her şeyi hile. Yeşil pasaportla kaçıyor dışarı. Madem dürüstsün ne diye kaçtın. Çık gel. Türkçe Olimpiyatları’na gittik. Şu ifadeye bak. Türkçe Olimpiyatları’nda Peygamber Efendimiz de oradaymış. Bunu söylüyor. Miraç’tan Peygamber Efendimiz iniyor kamyonete bindiriliyor. Bunun senaryosu Pensilvanya’daki zata ait. Biz bunu hoca efendi biliyorduk ama senaristmiş. Bizi bunlara konuşmaya mecbur etti bu adam. Bu bir Başbakanın dinlenmesi yasak olduğu halde bizi dinleyenler, bakanları dinleyenler, Cumhurbaşkanını dinleyenler bu ülkede bir ihanet şebekesidir. Bunlar casustur. Zaten bunlar önümüzdeki günlerde haftalarda bununla yargılanacaklar. İnlerine gireceğiz inlerine. Ondan sonra CHP’li yandaşları gelsinler onları kurtarsınlar. Bu iş sıradan bir mücadele değil neyse gereği yapılacak. Bu vatanı sokakta bulmadık. Bu bir istiklal mücadelesidir derken boşuna demiyorum. Onun için milliyetperver, vatansever vatandaşlarımı el ele vermeye davet ediyorum."