Erdoğan’ın dinlendiği kuşkusu üzerine Beşiktaş'taki savcılığın istediği telefon numaraları yanlışlıkla Çağlayan'a yollandı. İstanbul Adliyesi nde açılan mühürlü zarfta, Erdoğan ın MİT dahil önemli görüşmelerini yaptığı gizli hattının yanı sıra cep telefonu numaraları da yazılıydı.

 Ergenekon soruşturması kapsamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘kırmızı hat’ dahil kullandığı telefonlar İstanbul Adliyesi’nde deşifre oldu. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, 19 Ağustos 2011’de Aydınlık gazetesine düzenlenen operasyonda Başbakan Erdoğan’ın ses kayıtlarına ve devlete ait özel bilgilere ulaştı. Ergenekon savcısı Cihan Kansız, gizli çekilmiş ses kayıtlarının nasıl elde edildiğinin peşine düştü ve Erdoğan’ın kullandığı telefonları Başbakanlık’a sordu. savcının talebine Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü yanıt verdi. Ancak özel mühürlü zarf, Beşiktaş’taki İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılılığı yerine Çağlayan’daki adliyeye gönderildi. Burada görevlilerce açılan zarfın içinden Başbakan Erdoğan ve Devlet Bakanı Ali Babacan’ın özel numaraları çıktı. Böylece Başbakan’ın özel numaraları da deşifre oldu.

Aydınlık’taki belgeler

Ergenekon soruşturması kapsamında Aydınlık gazetesinde yapılan aramalarda Başbakan Erdoğan’a ait olduğu öne sürülen bazı ses kayıtları ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e ait bazı belgelerin bulunduğu ortaya çıkmıştı. Aydınlık’ta ele geçirilen gizli belgeler ışığında soruşturmayı derinleştiren İstanbul Cumhuriyet Savcılığı el konulan belgelerin gerçekliğini araştırmaya başladı.

Başbakanlık’a soruldu

Başbakan Erdoğan’ın telefonlarının dinlendiği şüphesini araştıran özel yetkili savcılık Başbakanlık’tan bilgi almak istedi. Bunun üzerine Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü’ne gizli ibareli bir yazı gönderildi.

Yazıda Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Cüneyt Zapsu’nun kullandığı telefon numaralarının, yürütülen Ergenekon soruşturması kapsamında bildirilmesi talep edildi. Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan imzalı cevabi yazıda ise Erdoğan’ın yaptığı telefon konuşmalarının üzerinden uzun zaman geçtiği ve bu nedenle yapılan görüşmeler için hangi telefonların kullanıldığı ve hangi numaralarla görüşmeler yapıldığına ulaşılmadığı belirtildi. Dolayısıyla Erdoğan’ın yaptığı telefon konuşmalarının nerede ve ne zaman gerçekleştiği tespit edilemedi.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilen yazıda şöyle denildi:

“Sayın Başbakanımız ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan’ın 2003-2005 yılları arasında kullanmış oldukları telefon numaraları aşağıda belirtilmekte olup, S.N Cüneyt Zapsu Başbakanlık’ta çalışmadığından 2003-2005 yılları arasında kullandığı telefon numaraları bildirilememektedir”.

‘Gizli’ ibareli numara

Özel Kalem Müdürlüğü’nden yapılan açıklamanın ardından Başbakan Erdoğan’ın genellikle MİT başta olmak üzere üst düzey kişiler ile görüşmeler yaptığı 0 (312) 424…. ile başlayan ve gizli ibareli numara ve iki GSM numarası ile birlikte toplam altı telefon numarası açıkça yazıldı. Bunun yanında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a ait iki adet GSM numarası ile birlikte toplam dört numara da açıkça dosyaya konuldu.

Yazı ortada kaldı

Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü, Erdoğan’ın numaralarının bulunduğu gizli ibareli ve mühürlü zarfı soruşturmanın yürütüldüğü Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi yerine Çağlayan’da yeni hizmete giren İstanbul Adliyesi’ne gönderdi. Buradaki görevliler kriptolu zarfı açınca skandal ortaya çıktı. Resmi yazı, sahibi bulunamayınca ortalıkta kaldı. İki adliye arasındaki isim benzerliğinden kaynaklanan hata sonrasında zarf tekrar kapatılarak Beşiktaş’taki Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.

Telekom’a yazı: Melih Gökçek dinlendi mi?

Soruşturma kapsamında hakkında tahkikat yürütülen isimlerden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de kullandığı telefonların araştırıldığı belirtildi. Soruşturmayı yürüten savcılık Melih Gökçek’in kullandığı üç adet sabit numaranın adli veya önleme dinlemesi yapılıp yapılmadığını öğrenmek için Türk Telekom’a yazı gönderdi.

Gizli ibareli yazıda Gökçek’in kullandığı telefonlara yönelik ‘HTS’ adı verilen iletişim tespit tutanaklarının talep edilip edilmediği ayrıca Melih Gökçek’in telefonları dinlendiyse hangi soruşturma kapsamında dinlendiğinin bildirilmesi istendi.

Türk Telekom, kendilerinden ayrıntılı bilgi isteyen savcılığa “Söz konusu yazınız uyarınca 2003-2005 yıllarına ait şirketimiz sistemlerinde-kayıtlarında yapılan incelemede, müzekkerede belirtilen numaralara ilişkin herhangi bir dinleme kararına ulaşılamamıştır” yanıtını gönderdi.